Arşivimdeki eski yazılarımı karıştırırken, bundan birkaç yıl önce, çağın asırlarca gerisinde kalmış bir örümcek beyinli yobaz yaratığın bana gönderdiği bir mektup elime geçti…
Aklı sıra beni ve şahsımda tüm bayan sporcularımızı tehdit etmiş, ayar çekmeye kalkışmış köftehor ?…
Kız ve erkeklerin ayrı okumasından tutun da, kadınların her sporu yapmamasını, hatta hatun (!) sporcuların kıyafetlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini yazmış ?… Güzel ülkemin bir zamanlar rüyamızda bile görsek inanmayacağımız, gücü nerelerden aldığı malum güruhun bir temsilcisi bu ?…
Bakın neler zırvalamış ?…
“(…) Düşünün, kız sporcular Müslüman olan bir ülkede kız-erkek karışık otellerde kalıyorlar. Aynı koridorları kullanıyorlar. Erkek seyirciler önünde yarı çıplak spor yapıyorlar. Her şeye müsait anlayacağınız. Bu terbiyesizliği önlemek millî bir görevdir. Bu ahlaksızlığa göz yumanları hepimiz biliyoruz.
Karma okullar, karma oteller, karma spor tesisleri milletin ahlakını bozmak, milleti sapıklaştırmak, kısaca milleti gâvurlaştırmak için kurulmuştu. Vaktinde milleti gâvurlaştırmak için yapılan faaliyetler sonlandırılmalı ve milleti Müslümanlaştırmak için yeni faaliyetler başlatılmalıdır.
Karma eğitim ve spor bu millete yapılan en büyük hakaretlerden biri, İslâm’ı bitirme operasyonunun bir devamıdır. Bu zihniyet artık eskimiş, pörsümüş ve yok olmaya mahkûm olmuştur. Karma okullar ve spor tesisleri acilen lağvedilmeli, eskiden olduğu gibi kızların ve erkeklerin binaları tamamen birbirinden ayrılmalıdır.
Gelin Allah’ın ipine sarılın, kurtuluş ancak bu iptedir, başka İP’lerde değil.
KADINLARA VOLEYBOL, TENİS, BASKETBOL, YÜZME, YASAK OLSUN
Atatürkçü ve laik tayfa, spor konusunda da endişeliymiş. Ha ha haaaa……. Cumhurbaşkanımızın zamanında kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı olimpik havuzlar açılmalı tarzındaki sözleri, onları çıldırmışa benziyor. Bu bile sıkıntılı. Kadınların yüzme havuzlarına gitmeleri, hamama gitmeleri gibi sıkıntısız değildir.
Spor konusunda da bir şeyler yapılmalı. Bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmeli mesela. Bu konularda da Lozan dayatmasına itibar edilmemeli. Lozan’ın son kullanma tarihi bitmiştir. Bizim Millî Misak’ımız Pekin’den Viyana’ya kadardır. Dolayısıyla Lozan’da şifahi olarak sözleşilen “kadınları soyma” ahdi feshedilmelidir.
(Burayı sansürlemek zorunda kaldım…) Dediğim gibi bayan sporcuların kıyafetleri yeniden düzenlenmelidir. Bazı spor dalları sadece erkeklere ayrılmalıdır.
Bayan voleybol oyuncuları, bayan atletler adeta çırılçıplak. Müslüman bir kadın bu şekilde voleybol oynayamaz, koşamaz. Edep, bu kadar saf dışı edilmemeliydi. Aynı şekilde basketbol olsun tenis olsun, bayan sporcular uryan vaziyette. Bayanların voleybol ve tenis müsabakalarını izlemek için edebi, hayayı bir tarafa atıp yüze teneke çekmek gerekir. Edep ya hû!
Bayanların hangi sporları yapacakları, hangilerini yapamayacakları tespit edilmeli. Tabii ki Müslümanlar için söylüyorum. Harbî ve Zımmîler için söylemiyorum. Herkes üstüne alınmasın!
Bir bayan için atletizm uygun mudur? Yarı çıplak kadınların koşması, beden eğitimi cimnasik yaparak, yüzerek yarışması, plajda çıplak veleybol oynamaları, bu şekilde şampiyon olmaları Müslüman Türkiye’yi yüceltir mi? Sadece kadınlar değil elbette. Erkek güreşçiler de çırılçıplak. Edepli bir ata sporunu edepsizleştirmeye kimin hakkı var? İpler gâvurun eline verilirse ancak böyle olur. Önce kendi federasyonlarımızı kurmalıyız. Kendi kurallarımızı belirlemeliyiz. Sonra putperest Yunan kültürünü yaşatmak yerine, ata sporlarımıza ağırlık vermeliyiz.
Türkiye spor alanında bayanlar veleybol, bayanlar tenis, bayanlar basketbol, bayanlar yüzme, bayanlar cimnasik takımları ile değil; şanımıza yakışır okçuluk, binicilik ve güreş takımları ile bilinmelidir.”
İşte Türkiye’nin getirilmek istendiği şekil sevgili okuyucularım…
Yorum siz değerli, duyarlı aydın okurlarımın…