Türk oyuncularının en büyük problemi profesyonel olmamaları.
Az biraz ünlü oldu mu, az biraz para kazandı mı bir havalar, bir kaprisler, bir tripler…
Öyle ki kendini “dünyanın en iyi oyuncusu”, “yeri doldurulamaz bir insan”, “o olmazsa takım bitik” olarak görür, etrafına, çevresine, antrenöre öyle davranır.
Sonra ne olur?
İnsanlar bir defa, iki defa, üç defa katlanırlar. Dördüncüsünde “Eee yeter artık! Ne zannediyorsun kendini?” diye rest çeker ve alternatifini aramaya başlarlar.
Takıma giremeyince de oturup “Benim ne eksiğim var? Niye benim yerime başka insanlar takıma alındı?” diye düşüneceğine, tekrar eskisi gibi çaba göstereceğine, küsüp içine kapanır.
Ondan sonra paraşütsüz düşüş başlar…
Spor hayatlarının zirvesinde sporu bırakırlar.
Daha doğrusu spor onları bırakır…
Tartışmasız hemen tüm branşlardaki Türk sporcularında durum böyledir.
Naz Aydemir Akyol için de durum öyle oldu.
31 yaşında Milli takımdan uzaklaştırıldı.
Şimdi de “ Delikanlılık bende kalsın” mahiyetinde bir açıklama ile ”Milli takımı bıraktım” diye açıklama yapmış.
Elbette Milli takıma hizmet ettiği için kendisine teşekkür borçluyuz.
Ama aynı zamanda şunu da düşünmek lazım 37 yaşındaki Sırp Maja Ognjenovic hala Milli takımda kulüp takımlarında oynarken Naz niye 31 yaşında kenara çekildi?