MİLLİ TAKIMLARDA TORPİL MESELESİ

‘Deniz bey; Alt yapılarda Milli takımlara  seçilen oyunculara baktınız mı?‘ diye sordu.

‘Baktım’ dedim.

‘Ben bazı oyuncuların hak etmediği halde, torpille kadroya alındığını  düşünüyorum. Bunları neden görmüyorsunuz?’ dedi.

‘Bizim bir şey görüp görmememiz bir şey değiştirmez. Bana bu ülkede torpil yapılmayan bir yer, bir kurum gösterin ben de size ‘Milli takımlarda öyle şey yapılmıyor’  diyeyim. ‘ diye cevapladım.

‘Peki; bu hep böyle mi gidecek?’ dedi.

‘Bu hep böyle gittiği için bizden bir şey olmuyor. ‘Bu bizim adamımız, bu bizim dediğimizden çıkmaz’  denilerek insanlara makam ve mevki verildiği sürece böyle sürer gider. Bak elin oğlu 4 Milyon nüfuslu ülkesi ile sporun her alanında çatır çatır takım kuruyor. Biz ‘Vay be adamlara bak ne güzel oynuyorlar’ diye ağzımız açık izliyoruz’ dedim.

‘Hiç umut yok mu diyorsunuz?’dedi.

‘Çıkmamış candan ümit kesilmez. Ama bir şeyi evvela gerçekten yapmak istemek lazım. Böyle bir istek olduktan sonra her şeyi, Federasyon seçimlerinden başlayarak sil baştan, yeniden düzenlemek lazım. Çalışan, proje üreten, akıllı insanlar işin başına gelmeli.  Öyle insanlar geldiği zaman da bu silsile aşağılara kadar devam eder. Belki bir günde değil ama bir kaç yılda her şey daha iyiye gider’ dedim.

“Milli takımı kendi kulüp takımından oyuncularla dolduran hocayla ilgili bir şey yazmayacak mısınız yani?’ dedi.

‘Daha önce de yazdık.  Ama aynı tas aynı hamam. Artık daha yazmayacağım.’ dedim

Yazmadım.

Yazmaya gerek yok. Herkesin bildiği bir şey için kendimizi neden yoralım.