2017 FIVB World Grand Prix maçında Ankara Başkent Voleybol Salonu‘nda Türkiye-Sırbistan Milli Bayan Milli maçını izledim.
“Milli maç” dediğime bakmayın, Real Madrid ve 1903 Mardinspor maç yapıyormuş gibiydi.
Sırplar Türkiye’yi Ankara’da, bir antrenman maçı oynuyormuş gibi, rahat rahat, güle oynaya yendiler.
Çünkü Türk takımında Sırplara kafa tutacak kadro yoktu, ruh yoktu, istek yoktu, taktik yoktu, kombinasyon yoktu, oyuncular arasında sinerji yoktu, enerji yoktu ve en önemlisi bütün bu yokluları var edecek, dışarıdan destek vererek oyuncuları coşturacak seyirci yoktu.
Olanlar da mum alevi gibi arada bir kaç kez cılız tezahürat yaptılar. Çünkü seyirciyi organize edecek “Amigo Bilal” gibi, “Gürbüz Güngör” gibi biri de yoktu. Oturduğu masadan seyirciyi coşturmaya çalışan mikrofonlu biri vardı ama onun da sesinde istek yoktu, inanç yoktu, coşku yoktu. Sanki ilk defa sahneye çıkmış da mikrofona ses vermeye korkar gibiydi.
Protokol tribününde bir sürü “özel” insan vardı ama bu organizasyonları düşünecek biri yoktu. Ama dün o salonda bir şey vardı; POLİS.
Evet, seyirciden çok polis vardı. Etrafta bu kadar polis olunca bir an salona büyük bir siyasi gelecek sandım. Ama onlarda da Voleybol sevgisi yoktu. Bir voleybol maçında niye o kadar polis vardı anlayamadım. Çünkü ortada yakın zamanda Sırplarla yaşadığımız bir olay yoktu, iddia yoktu, kupa yoktu.
İşin ilginç tarafı seyirci Türk olmasına rağmen Türk oyunculara ilgi de yoktu, oysa Sırplarla fotoğraf çektirmek isteyen çoktu.
Maçtan sonra Sırp oyunculardan Rasic ve Boskovic’le fotoğraf çektirmek isteyen genç kızlar onlara doğru koştu. Ama salona doldurulmuş o polislerde anlayış yoktu, sevgi yoktu, bilgi yoktu. Oyuncularla çocukların arasına girdiler. “Yasak hemşerim” diyerek bir anı, bir hatıra, bir fotoğraf çektirmelerine izin vermediler. Oysa o genç kızlarda silah yoktu, bıçak yoktu, bomba yoktu. Sadece cep telefonları vardı.
O salona gelmeden önce geleceğe dönük umudum vardı, heyecanım vardı, içimde beklentiler, temenniler, inşallahlar, maşallahlar vardı. Ama salondaki maçtan sonra hepsi “yok” oldu.