BİR SET ALDIK DİYE ZİL TAKIP OYNADIK!

Avrupa Şampiyonası finallerine gitmeyi kazandık kazanmasına ama hak ettik mi? Tartışılır !

Bu satırları yazarken, eleme grubumuzdaki son maç olan Kuzey Makedonya maçının 4.setinde başladım ki, bu seti ve maçı kaybettiğimizi –eski bir oyuncu olarak- hissediyorum. Nitekim maç 3-1 mağlubiyetimiz ile bitti. Bizim için sevindirici olmadı ama sanırım oyuncularımız sevinmiştir! Hakları ile kazandılar, şampiyonaya gitmek için aldıkları +1 set averajdan dolayı…

Kızdık tabii ki, bu yenilgiye…
Antrenman maçı yapmak için ideal takım olan Bosna-Hersek’i yendik diye sayfalarında methiye düzen, reklam alma gayretleri için birbirleriyle yarışan sosyal medya siteleri ile üç satır haber yapan futbol gazeteleri kızmamıştır haliyle…

Bu milli takım oyuncuları bana göre son 10 yılın en iyi jenerasyonun bir araya geldiği erkek milli takımımız. Üstelik böyle bir eleme grubu ülkelerini de görünce, “bizim için antrenman havasında geçer“ diye düşünmüştüm.. ki benden başka tüm milli takım oyuncularımız ile başta Nedim Hocam olmak üzere, teknik kadromuz da benim gibi düşünmüş! Hepi topu, ligimizin vasat takımlarında oynayabilecek 2 Makedon oyuncu bizi az daha Avrupa Şampiyonasının kapısından çevireceklerdi.

Peki bizim Adis’imiz, Burutay’ımız, Yiğit’imiz, Burak’ımız, Metin’imiz, Efe’mizin hücumları bu Makedonlardan daha mı düşük seviye de?
Orta oyuncularımızın bloklara yetişememesi ile yapılan file hatalarına ne diyeceğiz?
Defalarca blok arkalarına ve uzak çizgilere atılan plaselere bir türlü yetişemeyen liberolarımızın müdafaaları nedir? 

Kenardaki oyuncuları bir türlü zamanında oyuna sokma becerisini yakalayamayan idari kadronun, kendine ders çıkarması olacak mı acaba? diye sorup sorup çözümlerini bildiğimiz aynı cevaplardan kopya çeksek olur mu?

Bu maçı da yenmiş olsaydık,  birileri “Avrupa şampiyonasına gittik“ diye (tabii ki yenilmeden bir seri olsaydı eğer) bizlere ve kamuoyuna şiddetli “bir tokat gibi” siz “bu işte bize güvenmediniz ama biz işte böyle yendik, şöyle ezdik” diyerek demeç yazılarını hazırlamışlardı..
Yazık oldu biraz, o başlıklar çöpe gitti ! 
Belki de özür dileyecekler tam tersi ! Bilemiyoruz…

Yazık…yazık…Bu milli takım için “başarılıyız” diyecektim ama bu elemelerden sonra tüm olumlu düşüncelerim tepe taklak oldu. Kendi kulüp takımlarındaki oyun performanslarının % 30-40 ile oynayan (genel olarak) oyuncular ile Avrupa şampiyonasında –galibiyet-göremeden yolculuk yapar, geliriz. Eski voleybolcu arkadaşlarım ile abilerimizin dediği gibi,”aklı ile oynamayan voleybolcudan, veleybolcu olur”.

Bu akşam bize; voleybolun bir kez daha akıl ve zeka ile birlikte kas gücünün birleşiminden meydana geldiğini hatırlatan, K.Makedon takımına da ayrıca teşekkür edelim. Bunu unutan veleybolcu kardeşlerimde, umalım ki bundan ders alırlar.

Yazımızın başlığında “Marka olamamak” dediğimizin altında, birçok şey var ama ben bir tane daha ekleyeyim bu bir çok şeye…A Takımımızın son senelerde forma sponsorları hep bilinir markalardı. Eleme grubunda oynadığımız maçlarda ki formalarda marka sponsorunun adını formalarda göremedim, neden?
Ayrıca son zamanlarda gördüğüm en kötü dizayn (80’ler gibi) ve her haliyle modern kesimden uzak bir formaydı. Hiç yakışmadığı gibi, marka olsada olmasa da, ekol olmayı başaramayan “Erkek voleybolumuzun” gerçekten de bir kaliteli markaya veya “Kadın milli takımımızı” örnek almaya ihtiyacı olduğu kesin.

Sağlıcakla kalın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s