VAH MUTLUGİL VAH..

Değerli EVOLEYBOL okuyucuları,

Bir insanın kendi yaptığı yanlış veya doğru davranışların sonuçları ile ilgili söylenmiş onlarca atasözümüz var. Bu yazıma, bir kaç atasözümüzü hatırlatarak başlamak istiyorum ..

Ne ekersen onu biçersin.
Rüzgâr eken fırtına biçer…

Mayın tarlası sitesinde ”duayen” Cengiz TOKGÖZ beyefendi aşağıda linkini verdiğim yazıda Özkan MUTLUGİL’in federasyona isyanını yazmış.

Yazıyı anlamakta oldukça zorlandığımı ifade etmeliyim. Büyük usta bu kadar önemli bir serzenişi böylesine dikkatsiz imla hataları ve içerik hataları ile yazmak size hiç uymamış. Okumayanlar varsa lütfen okusun .
http://mayintarlasi.com/2020/06/03/ozkan-mutlugil-federasyona-isyan-etti/

Diğer voleybol haber sitelerini araştırdım habere rastlayamadım Anlaşılan o ki Büyük usta atlatma haber yakalamış. Bazı cümlelerinden Özkan MUTLUGİL ile özel konuştuğu sonucuna varabiliriz. Sahi bazılarınız ”Kim bu Özkan Mutlugil?” diyebilirsiniz; önceki federasyon başkanımız (Öylesine boş geçmiş bir 4 yılki federasyon başkanlığı yaptığını unutanlar olmuş olabilir düşüncesi ile hatırlatmak istedim.).Bakınız Büyük usta kendisini hatırlatmak için çok çabalamış, kısa bir biyografisine değinmiş. Olimpiyat komitesindeki görevinden bile bahsetmiş.

Duayen Cengiz TOKGÖZ ’e göre, TVF Uluslararası voleybol komisyonlarında Özkan beyin yerine Bahar Mert hanımefendiyi aday göstermiş.

”Cengiz TOKGÖZ’e göre’‘ diyorum Çünkü hiçbir yerde haberin kendisine rastlayamadım.

Hayırlı olsun.

TVF’nin bu tercihi beyefendiyi kırmış. Allah Allah, çok ayıp olmuş gerçekten! Büyük kabalık, hakaret ,saygısızlık , haksızlık olmuş. Saygıdeğer TVF yöneticileri Özkan beye yapılır mı bu? Hiç mi emeğe, bunca yıllık hizmete saygınız yok. Onca hizmeti bir kalemde nasıl çöpe atarsınız ?

“Hedefim FIVB başkanlığı idi “demiş,  Özkan MUTLUGİL. Bunu okuduğum anda iki şey aklıma geldi. Birincisi Özkan beydeki bu özgüvenin seviyesi, İkincisi  de Sayın Erol Ünal KARABIYIK. Özkan beyin hedefine bakınız, özgüvene bakınız.  Hepsinden önemlisi Sayın KARABIYIK taaa o zamanlar fark etmiş Özkan beydeki bu ışığı(!). Önce onu federasyonuna almış, daha sonra Yunanistan’daki Balkan Voleybol Birliği Merkezini tereyağından kıl çeker gibi Türkiye’ye getirip Özkan Beyi BVA (Balkan Voleybol Birliği) Genel Sekreteri seçtirmiş. Bu yazıyı ve Özkan beyin açıklamasını okuduysa ne kadar gurur duymuştur kendisi ile kim bilir?

İleri görüşten bahsetmişken Akif beyin de hakkını vermeliyiz. Akif bey de 2012 yılında Özkan beyin Voleybol Federasyonu başkanlığı yapabileceğine kanaat getirmiş ve Spor Bakanlığına ”onu Federasyon başkanı yapın’ diye kulis yapmıştı.  Gerçi Akif Bey ve Özkan Bey’in işbirliği yabancı oyuncu sayısını artırmak isteyen malum gruba hizmet için voleybolumuza ve başkanlarına ihanetle başlamıştı ama olsun.

Özkan bey kendisinin 12 yıldır bu görevlerde olduğunu, Bahar Hanımın bu görevlere yeni başlayacağını daha doğrusu sıfırdan başlayacağını ve zaman kayıplarımızın olacağını ima etmiş. Yine Allah Allah diyeceğim.

2012 yılında beyefendi göreve geldiğinde Bugün kendisinden başka hiçbir Türk’ün kalmadığı FIVB de kaç üyemiz vardı hatırlıyor mu acaba ?

CEV de kaç üyemiz vardı? Hatırlıyor mu acaba ?

Mesela CEV Asbaşkanı olan Sinem hanım o makama nasıl geldi, nasıl mücadele etti ve nasıl yükseldi ? TVF Başkanı olduğunda onun yerine kendisini aday gösterdiğinde zaman kaybı, prestij kaybı olmamış mıydı acaba? CEV hakem komisyonu başkanlığına emin adımlarla yürüyen Nihat ERMİHAN‘ı CEV’e yeniden aday göstermediğinde neler kaybettiğimizi bilmiyor muydu?

Sadece FİVB’de sıradan bir unvan yakalayabilmek için Türkiye’nin en az beş kişi ile temsil edildiği komisyonlardan dışlanmasını kabul ederken neler kaybettiğimizi bilmiyor muydu?

Değerli voleybol severler,

Bir yanda dört koca yılda voleybolumuza hiçbir şey vermediği gibi, Sayın KARABIYIK ’ın yaptığı tesisler, uluslararası pozisyonumuz, prestij de dahil olmak üzere çok şey kaybettiren hatta bunları kendi menfaati için peşkeş çeken ve bir iz bırakmadan silinip giden Özkan Bey, öte yanda ise kendisi için hiçbir şey istemeden voleybol için hep veren ve adını altın harflerle spor tarihimize yazdırmış bir başkan…

Gazeteci Ali Öcal ve Artun Talay da bunu çok iyi saptamış olacaklar ki başkanlıktan ayrılalı 8 koca yıl geçmesine rağmen unutmamış ( https://youtu.be/pW2LoWTifWg ) linkinden izleyebileceğiniz “unutulmayan yıldızlar” adlı programda yer vermişler Sayın Erol Ünal KARABIYIK’a… Voleybol tarihimiz için önemli bir belge oluşturduğuna inandığım bu programı, özellikle genç voleybolcularımızın izlemesini şiddetle öneririm. https://youtu.be/pW2LoWTifWg

MUTLUGİL ‘e dönecek olursak, o hala “hep bana, hep bana ” demekle meşgul değil mi sizce ?

Bu yüzden de FIVB’de herhangi bir göreve devam etmek, kalabilmek için TVF başkanlığına rica ve telkinde bulundurmuş olabileceğini düşünüyor insan. Örneğin BORİCİC veya GARCİA Özkan beyden memnunuz kalmalıdır, diye Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ı aramış mıdır? Aradılarsa Akif bey ne cevap vermiştir ? Hatta daha da ötesi hangi lisanı konuşmuşlardır ? Çok merak ediyorum keşke Cengiz bey onu da sormuş olsaydı… Saygılarımla