Antrenörluk eğitiminde “Antrenman bilimi” dersimize girmişti.
Anlattıkları ile sporda başarının öyle “Hadi aslanım yaparsın” “Aslansın, kaplansın” tarzı gazlarla olmayacağına karar vermiş, “Böylesine değerli bilimadamlarının varlığı ile Türk sporu çok daha iyi yerlere gelecektir” diye düşünmüştüm.
“Cehalet= Saadet” derler ya O tam tersine pek çok akıllı insan gibi fazla düşündü. Fazla düşününce de kafasını, beynini yordu.
Bu nedenle sıkıntılar yaşadı, tedavi gördü.
Ancak tedavisini kendi isteği ile devam etmediği söyleniyor.
Yazık oldu..
Çok yazık…
Türkiye parlak bir akademisyenini kaybetti.
Huzurla uyusun..