BAŞARI, spor hayatınızda “sıradanlaşmış” ve “normalleşmiş” bir hale gelmiş ancak başkaları tarafından kıskanılmaya başlanmış ise, artık size kapılar kapanmaya, yalnız kalmaya alışacaksınız demektir..Bu özlü bir söz olabilir, belki ama değil, ben uydurdum biraz önce..Ama bizim ülkemizde çok geçerli değil mi?
Amatör kümeden aldığınız takımı, süper lige taşıyorsanız..
3.lig den aldığınız takımı, her sene şampiyon yaparak yine süper lige çıkartıyor ve ardından bu başarılar yetmezmiş gibi, Avrupa Kupasını taşıyan “ilk yerli Antrenör” oluyorsanız..
2.lig de başlayan serüvende yine her sene bir üst lige çıkartarak, Süper ligde sonlandırıyorsanız..
Sezonu 54 maçın 53 galibiyetle kapatıyorsanız..
SİZ, BAŞARISIZ BİR ANTRENÖR ADAYISINIZ !
Bu kadar başarılar dolu hayatınızı teşekkür ve takdir edici konuşmalar ile doldurmak yerine, SİZİ KAPI ÖNÜNE KOYAN KULÜPLERE ve YÖNETİCİLERİNE “TEŞEKKÜR EDİYORUM” diyerek, vakur ve sessiz bir şekilde kaldığınız yerden tekrar devam edeceksiniz..
Bu yaşananları, sıradan bir Antrenör yaşasaydı, adı EMİN İMEN olmazdı..
Olamazdı..
Evet,yanlış okumadınız değerli voleybol dostları.. Hepiniz gibi ben de böyle bir Voleybol Antrenörlüğü kariyerine sahip olmayı çok ama çok isterdim..Nasip olmadı bana..Bundan sonra da zor olur sanırım. Kıskanma ne olur, çalışın sizin de olur diye bir kamyoncu atasözü var ya..İşte bu hikaye budur..
Şimdi hikayeyi geçelim, biraz daha günümüze ve gerçeklere gelelim mi? Arkadaş, başarılı geçen ve şampiyonluk ile biten sezonda niçin Antrenör değiştirilir? Hatta sorgusuz sualsiz, habersiz ilişiği kesilir? Bu nasıl kurumsal bir yapıdır? Üstelik yeni sezon öncesi tüm hedefleri daha önceden belirleyip, transferleri bile (raporlandığından kuşkum yok) belirledikten sonra niye ”teşekkür ederiz” diyerek ayrılmanız istenir?
Hadi diyelim ki, ”sizi beğenmiyoruz” dediniz..Neye göre? Hangi sonuçlara göre? ‘‘Maaş olarak anlaşamadınız mı?” diyeceğim ama hiç inandırıcı gelmiyor? ”Sultanlar liginin tecrübesi yok sizde” dediniz,doğru değil.. ”Avrupa’da biz başarı istiyoruz” dediniz, karşınızda CEV Şampiyonluğunu kazanmış bir Antrenör duruyor..’‘Sezonun programı ve projelerini beğenmedik” mi diyeceksiniz..Peki o zaman siz şirket olarak bunları yapabiliyor musunuz? Ya da yapan bir Şirket yöneticiniz var mı?
Eğer yukarıdaki 3-4 soruya “EVET” yanıtını veriyorsanız..O zaman Emin hoca’ya zaten ihtiyacınız hiç olmamalıydı, değil mi?
Peki değerli VOLEYBOL KULÜBÜ ve BAŞKANI, YÖNETİCİSİ..NEDEN EMİN İMEN’i KAPI ÖNÜNE KOYDUNUZ?
Bence bu sorulara cevap vermek zorunda olmalısınız..’‘DEĞİLİZ Kardeşim!, sana mı soracağız?” diyeceksiniz..HAYIR, Bana CEVAP VERMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ..AMA VOLEYBOL DÜNYAMIZA BUNLARIN CEVAPLARINI VERMELİSİNİZ..
VOLEYBOL ANTRENÖRLERİ FEDERASYONUNA SESLENİYORUM;
Hadi o kurum bu cevapları vermedi.. Voleybol Antrenörleri Federasyonu ( VOLAF) olarak bu soruları sorup, Antrenörün hakkını arıyor musunuz?
Bu ve benzeri durumlarda, pısırık ve ”aman ben görmeyeyim, duymayayım”mı diyeceksiniz?. Her sene vereceğiniz eğitimlerde, seminerlerde bu gibi örnekleri diğer Antrenörlere nasıl açıklayacaksınız?
VOLAF başkanım, bu konuda da bizlere eğitim verecek misiniz? ”Bir kulüpden kibarca nasıl kovulursunuz?” Hakkınızı ve başarılarınızı nasıl ardınızda bırakır gidersiniz? Yönetici ve başkanların yönettiği yerlerde,sizin hakkınızı biz ödeyemeyiz, nasıl denir?
Peki siz değerli TVF Yöneticileri..Sizler bu durumda ne yapıyorsunuz? Mesela sizler plan-projeler ile dolu dolu ve başarılar ile geçen bir 4 yıldan sonra, Federasyon yönetiminden gönderilseniz hiç mi canınız yanmaz? Hiç mi bir gazeteye bununla ilgili “vefasızlık yapıldı,başarılarımız kıskanıldı” demezsiniz? Yıllarca, ”ben istedim Voleybol antrenörlerinin federasyon çatısı altında toplanmasını’‘ diyen değerli TVF Başkanımız; siz bu yapılan haksızlığı bir şey diyecek misiniz?
Bu ülkede, bu ve benzeri antrenör değişiklikliği,ilişik kesilmeler, kibarca kovulmaların önüne nasıl geçeceğiz?
Daha çok sorulacak soru var ancak, kısa keseyim ve başlığa döneyim;
Sevdiğimiz bir şarkı sözünden alıntı;
ALIŞMAK SEVMEKTEN DAHA ZOR GELİYOR
ALIŞMAK BİR YARA ,BAĞRIMDA KANIYOR..
Yani; BİZİ ALIŞTIRMAYIN BU GİBİ YANLIŞLARA,YANLIŞ ANLAMALARA..
Doğruları yapmanın ve uygulamanın zamanı geçiyor..Lütfen ARTIK BİR SON VERELİM,YANLIŞLARA..KUCAK AÇALIM,DOĞRULARA..
**Özel bir not: Emin İmen hocam ile bu konuda görüşmem olmadığı gibi,kendisi ile şöyle uzun uzuuun oturup bir çay içmişliğim bile yoktur.Ayrıca,kendisinden sonra Antrenörlük görevine gelen Mustafa U. Uysal’a tüm kalbimle başarılar diliyorum.Amacım,hiçbir Antrenör arkadaşımızın aynı nedenler ile böyle görev devir-teslim almamasına yöneliktir. Kişiler ile sorunumuz olmaz..
Sağlıcakla Kalın
Takim buyudu, Beklenti cogaldi,Yoneticiler bu isin ustesinden gelemeyeceklerini anlamaya basladilar,en guzeli kapatmak demekki seneye kapanacak
BeğenBeğen