‘Neden Voleybol maçlarını yayınlamıyorsunuz?’ diye sormuştum, Televizyonda spor programları yapan birine.
‘Voleybol maçlarının reytingi yok’ demişti.
‘Reytingi yok’ dedikleri voleybol maçları yerine iki üç adamın saatlerce bir pozisyonu tartışıp birinin ‘Penaltı’ diğerinin ‘temas yok’ dediği üçüncüsünün daha absürt bir şey söyleyip konuyu uzattıkça uzattıkları ucuz programlar yapmayı tercih ettiler.
Onlar yaptıkça seyirci izledi, seyirci izledikçe onlar ‘Reytingi yüksek’ diyerek daha çok yaptılar.
Milleti uyuşturdular, hipnotize ettiler adeta.
Voleybol milli takımımızın Tokyo 2020 olimpiyatları için yaptığı maçlar sosyal medyada konuşuldukça gündem oldu. Hele yarıfinaldeki Polonya maçı twitterda en çok konuşulan ilk 3 konudan biriydi.
Daha önce maçları yan kanalı olan TV2 den veren Demirören grubu da yükselen bu trende uak durmadı ve dün maçı Ana Kanalı, Kanal D ekranlarından verdi.
Neredeyse tüm Türkiye nefeslerini kesip Milli takımın maçını izledi. Millilerin 3-0 aldığı maçtan sonra sosyal medyada ilgili ilgisiz hemen herkes onları tebrik eden mesajlar attı, fotoğraflar, videolar paylaştı.
Dün sosyal medyanın ana konusu ‘Sultanlar’dı yani.
Şimdi gelelim reytinglere.
Dün ‘prime time’ denilen en çok kişinin tv başında olduğu saatlerde Voleybol maçı yayınlayan Kanal D pişman oldu mu dersiniz? Hayır
Neden olsunlar?
AB grubunda yani eğitim düzeyi en yüksek grupta Voleybol maçı ikinci sırada.
ABC deki ilk 10 program arasında ise üçüncü sırada.
Totalde ise maç 7. Sırayı almış.
Bu ne demek? Yüksek eğitim düzeyindeki insanların Haberlerden sonraki tek tercihi Voleybol Milli takımımızın maçı olmuş.
EYY FEDERASYON; BU REYTİNGLERDEN FAYDALANMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Peki bundan sonra ne yapmalı?
Federasyon kafasını kumdan çıkarıp bu rüzgardan faydalanmalı. Mümkün olduğunca fazla kanalda Voleybol konulu program yapılması konusunda kanal yönetimleri ile konuşmalı, son reytingleri de önlerine koyarak ‘Futbol manyağı’ spor yöneticilerini ikna etmeli.
Bu rüzgarı mutlaka salonlarda seyirciye dönüştürmek lazım. Ancak voleybol seyircisine. Öyle bazı kulüplerin yaptığı gibi alkol ve uyuşturucu ile kafayı bulmuş futbol fanatikleri salonlara doldurma değil, aile ile gelenlere özel yer ve imkanların sağlandığı organizasyonlarla seyirci arttırılmalı.
Oyuncuların katıldığı halk günleri, imza törenleri yapılarak her yaştaki insanlara voleybol aşkı aşılanmalı.
Umarım bu başarı boşa gitmez