Çok az kişinin tarihe geçme şansı vardır.
Mesela halterde kırdığı rekorlarla bir döneme damga vuran ‘Cep herkülü’ Naim Süleymanoğlu’nun adı her zaman hatırlanır.
2002 Dünya kupasında Dünya üçüncüsü olan Futbol Milli takımının tüm oyuncularının ismi tarih sayfalarında yazılıdır. Çeyrek finalde Senegal ağlarına altın golü atan ‘İ.mansız’ kuşaklar boyunca anılacaktır.
Uefa Kupasını ve Süper Kupayı kazanan Galatasaraylı futbolcular, Eurolig şampiyonu olan Fenerbahçeli basketbolcular, Güreşçi Hamza Yerlikaya, 2012 Londra Olimpiyatları şampiyonu Tekvandocu Servet Tazegül, iki defa Dünya tekvando şampiyonluğu kazanan ilk kadın sporcu İrem Yaman, Jimnastikte ilk Dünya Şampiyonluğumuzu kazanan İbrahim Çolak...
Liste uzatılabilir.
Bunlar başarıları ile tarihe geçenler.
Şimdi Türk kadın Voleybol takımı için de tarihe geçme günü geldi.
2012 Londra Olimpiyatlarına katılmayı başarmıştık. Tarihte ikinci kez bu şans ayağımıza geldi. 2012 yılında olimpiyatlara giden kadrodan iki kişi bu gün yine saha da olacak. Orta oyuncumuz, Kaptan Eda Erdem ve pasör Naz Akyol bu gün tecrübeli iki abla olarak gençlere motivasyon sağlayacaklar.
Olimpiyatlar sporun zirvesidir. Orada yer alabilmek büyük bir onurdur, vitrinde yer almaktır. Ayrıca ülke tanıtımı açısından da büyük bir fırsattır. 2016 Rio olimpiyatlarını tam tamına 3 milyar kişi izlemiştir.
2012 de çok başarılı işler yapmış, ilk dört takımın çeyrek finale çıktığı grupta 5. olarak elenmişti.
Umarım bugün tekrar Olimpiyata katılma şansı elde ederiz ve umarım kaldığımız yerden çok daha iyi dereceler elde ederek tarihte yeni bir sayfa açarız.