Ablalar ablalar…. Geçmiş jenerasyonlar da yokluklarla, yabancısız, sağı solu şişik, parkeli parmakla sayılacak kadar salonlu bez ayakkabılı, vurdukça sağı solu şişen, voleybol topu ile voleybolu bugünlere başarı ile taşıyan alkışlanacak ablalarımız….
Şimdilerde ise kulüplerimiz bu fedakar ve başarılı ablalarımızı, takımlarında ‘Abla menajer’ olarak taçlandırdılar. Ablalar antrenör-idareci-sporcu ilişkisini başarı ile yönettiler, bir çok başarılı Türk sporcuların yetişmesini sağlayıp voleybolu yukarı taşımayı başardılar. Bu yükseliş kulüpler arası rekabeti artırdıkça yabancı oyuncu talebi artıkça rant yükseliverdi.
İşte bu rant ve ablalar benim yazı konum oluverdi,
Önceki idealist, masum jenerasyon ablalarının yerlerini bıraktığı ‘yakın zaman ablaları’, rantın karşında idealistliklerini unuttular. Bir kısmı kulüplerde ablalık görevlerini üstlenirken, diğerleri menajerliğe soyundular. Futbolun başına bela olan, kulüpleri ekonomik sıkıntılara sürükleyen, kulüp idarecilerine yaka silktiren sporcu menajerliği belasını voleybolun içine taşıyıverdiler!
Birbirleri ile yakın arkadaş oldukları için sporcu alışverişlerini karşılıklı kolayca yapabilen ablalar, kendi ekonomik çıkarları uğruna kulüplere ve sporculara zararlar vermeye başladılar. Yabancı bolluğu yüzünden yabancı antrenörler, itibarlarını kariyerlerini, korumak için yabancı oyuncu ağırlıklı kurdukları takımlarda oynatmadıkları gelişme aşamasında Türk oyuncuları tercih etmedikleri için, Milli takım seviyesindeki oyuncuları antrenman oyuncusu olarak kullandılar. Ablaların büyük ümitler vaat ederek takımına kattıkları Türk sporcular, oynatılmadıkları için gelişim sağlayamadıklarından, abla ilişkileri ile diğer takımlara ya satıldı ya da kiraya verildi.
Tepeye oynayan takımlarımızdan biri, tepeye oynamak isteyen diğer takıma yıllık 600 bin verp oynatmadığı oyuncusunu 200 bin liraya vererek oynatmadığı oyuncusunu kulübüne nasıl kambur yaptığını izledik ..
Şimdiki ablaların ortak şarkısı bak yeşil yeşil olmuş..
Genç sporcularına verdikleri büyük zararlar mı?
Çocukların aileleri ile görüşüp ”kızın artık olmuş onu pazarlayayım, başka kulübe gitsin” diyerek baskı kuruyorlar ve çocuklar da ‘Ben oldum’ havalarına girip geziyorlar, antrenörlerinden çok şey öğrenmesi gerekirken bitiriliyorlar, antrenörlerin de oyuncu yetiştirme heyecanını köreltiyorlar,,
Seyretmeye gittiğim müsabakaların birinde, tesadüf bu ya baktım yanımda biri arkamda biri ”Ne oluyor?’ dedim. Meğerse ablalar genç oyuncu avında gelmişler, özellikle 2002 doğumlulara inanılmaz kötülük yapıp zararlar veriyorlar…
Ailelerden kulağıma gelen haberlerde, sultanlar ligindeki bazı kulüplerin takibinde oldukları başarılı bir libero kızımızın peşine takılıp annesine ‘Ver menajerliğini biz yapalım’ diyerek yapışıyorlarmış. Yeşilllerin miktarını da telaffuz etmiş olacaklar ki kadıncağız sağa sola, eşe dosta, ‘Ne yapayım?’ diye karasız kararsız danışmaktaymış..
İşin gülünecek tarafı da bir büyük kulübümüzün altyapıdaki pasörü için ablaların bir birlerine düşmeleri! 2002 doğumlu, daha 16 yaşındaki sporcunun ailesini her ikisi de baskı altına almışlar. Aile de ne yapsın, ablaları başından savmak için her ikisine de mavi boncuk verdiklerini anlatıyorlar.
Haa bu arada sporcunun kulübünün de dönen dolaplardan henüz haberi de yok.
Menajer ablalardan biri, 1 lig takımlarından birine oyuncuyu pazarlarken, antrenörün istediği oyuncunun yanında vasat oyuncuyu alma zorunluluğunu şart koşmuş! Yani menajerlik itibarı için ‘kakalamış’ demek lazım. Nasıl olsa bazı hacıağa iş bilmez kulüp başkanlarının sayesinde kazıkla gitsin modeli..
Sevgili sporcu velileri;
Kendi çıkarlarından başka hiç bir amacı olmayan, gelişme çağındaki çocuklarınızı komisyoncu menajerlere kaptırmayın…
Sayın kulüp idarecilerimiz
Doğru tercih olan ‘Abla menajer’ sistemindeki görev verdiğiniz ablaları, 2-3 seneden fazla aynı görevde tutmayınız! Yeni jenerasyonlarla değişim yapınız, Transferleri bizzat yakından takip ediniz …
Ben araştırmalarımı, gördüklerimi yazarım. Kimse sanmasın ki voleybol sahipsiz yazanı duyanı göreni möreni yok..
Sevgili voleybolseverler
beni eleştirin ya da alkışlayın başka bildikleriniz varsa çökün gönderinin altına sizde elinizi taşın altına sokun bildiklerinizi yazın…