DEDİKODU YAPALIM mı?
Sezon başlamadan önce, takımın başına teknik direktör olarak geliyorsunuz. Başarılı olmak isteyen her insan gibi, hedeflerinizi Kulübün başkanı ile oturup konuşuyorsunuz. Bütçeler yapılıyor. Transfer çalışmalarına başlıyorsunuz. Bunun yanısıra sizden önce transfer edilen oyuncularınız ile birlikte kadro yapınızı şekillendiriyorsunuz..
Derken antrenmanlara başladınız. Yoğun bir çalışma temposunda, sadece siz değil yardımcı antrenörleriniz ve diğer çalışan emekçiler ile birlikte sezona hazırlanıyorsunuz.
Oyuncu kadronuzda, Yıldız (sonucu değiştirecek oyuncu) sporcularınız ve gelişime açık, katkı yaptığınız genç oyuncularınızı kaynaştırma evresine geldiniz. Her şey istediğiniz hedefler doğrultusunda gidiyor. Moraller fena değil. Bu arada takımda farklı karakterde oyuncular arasında, ister istemez arkadaş grupları oluşmaya başlıyor. Normaldir ama dikkat edin biraz..
Lig havasında, herşeyi siz göremeyebilirsiniz. Teknik ekibiniz de sizin gözü-kulağınız. Maddi sorunlar veya geciken ödemeler olabiliyor ama büyük bir camiada olmanın garantisi ile pek umursanmıyor.
Zaten hangi takım da herşey tam zamanında oluyor ki? Bunu şimdi düşünmenin hiç kimseye faydası olmaz.
Ligin heyecanı ile sizin enerjiniz paralel seyretmekte, istediğiniz başarının ilk hedefini gerçekleştirip, Play-Off eşleşmelerine geldiniz. Herşey güzel gidiyor. Olağan antrenmalara biraz daha sıkı bir şekilde başlayacaksınız.
VARAN 1; Kapınız çalındı. Kendisini genç bir oyuncunuzun menejeri olarak tanıtan kişi geldi. “”Hocam, bu oyuncuyu filanca takım istiyor benden. Bu maçlarda oynatmazsanız siz bilirsiniz” gibi anlaşılacak “gizemli cümleler!” kurdu ve gitti..
VARAN 2; Sezon sonunda sizi istenilen başarıya getirecek Yıldız Oyuncunuz Antrenmana çıkmak istemediğini, hasta olduğunu söyledi. “Tamam olabilir” dediniz. Ama ikinci ve üçüncü Antrenman saatinde de “Hastayım” deyip oturdu..Sordunuz Doktora; ama dişe dokunur bir cevap alamadınız.
Play-Off öncesi son antrenmana çıktınız yine oyuncunuz “Hastayım” dedi.. Bir Sabır çektiniz..
Derken Maça çıktınız, aynı oyuncu “Kadroya alın beni” dedi.. Maç başladı.. Oynasın mı? Oynamasın mı? “Yıldız oyuncu bu, bir oynarsa sonucu değiştirir” diye düşünüp oynatıyorsunuz. Ama sezon boyunca gösterdiği performansın çok uzağında…
Bu maç gitti elinizden.
İkinci maça çıktınız..Senaryo İLK MAÇ ile TIPATIP AYNI! Sinirlendiniz, söylendiniz ama nafile..MAÇ BİTTİ ve SİZ KAYBETTİNİZ..
Hem Yıldız oyuncunuz ile hem de Performans beklediğiniz o Genç Oyuncu veya Oyuncularınızın size yaşattıkları bu olaylar ile BİR SEZONUN “Alınteri-Hırsı-Başarma isteği”ni götürdüler. Koca sezon ERİDİ..BİTTİ..GİTTİ..
Peki; bunları size yaşatan Oyuncularınız size yaptıklarını başka Antrenörlere de yaşatır mı? Yaşatmaz mı? Bunları sizden başka herkes yaşıyor mu acaba? İçiniz içinizi kemiriyor ama hiç kimseyle paylaşamadan, sezonu bitirdiniz. Kime derdinizi açacaksınız? Yoksa Bu olaylar hep yaşanıyor ama ben artık dayanamıyorum diyecek misiniz? Hadi sizi de geçtik ya tüm Emek veren o Cefakar yardımcılarınız ile Kulüp çalışanlarının düştüğü bunalım?
Neyse FAZLA da KAFAYA TAKMAYIN..OLUR BÖYLE ŞEYLER..SONUÇ da DEDİKODU bunlar DEDİKODU !
(Hikaye bu; Kulağınıza bir de Son dakika haberi geldi. Yıldız oyuncunuz Play-Off da kapıştığınız Takım ile Anlaşmış meğerse! , Genç oyuncunuzla da Menejeri aracılığı ile çoktan pazarlığa oturmuşlar bile..)
Sağlıcakla Kalın