Türk insanı
iki yüzlü.
Antrenörler, aileler, oyuncular bizi gördüklerinde bir sürü şeyler anlatıyor, “yazalım”
dediğimizde “Aman hocam başım belaya girer’’ diye çekiniyorlar.
Biz yine de pek çok sitede olmayan haberleri burada yazabiliyoruz. Bence bu da bir adımdır.
İki gün önce yayınladığımız ‘İşte size torpilin fotoğrafı’ ( https://evoleybol.com/2019/01/04/bu-fotografta-ne-goruyorsunuz/ ) Başlıklı yazıdan sonra bazı yakın arkadaşlarım dahil pek çok kişi bu yazıyı kaldırmadığım için bana gönül koydular. Fotoğraf koymadığımız halde bazı oyuncu aileleri sosyal medyadan sitemize, bize yönelik tacizler yaptılar. Onların çocukları tamamen hak ederek o kadroya girmişlermiş, onlardan daha iyisi yokmuş, biz yaptığımız bu haberden dolayı utanmalıymışız vs vs..
‘Kuzguna yavrusu şahin görünür’ derler. Herkesin kızı, oğlu gözünde başkadır. İki topa vurmayı öğrenir, babasına sorsan ‘Kızım Gamova’ der, Anasına sorsan ‘Vakıfbankta direk kadroya girmeli’ der. Biz bunları biliyoruz, dinliyoruz ve bu esnada içimizden geçenleri belli etmemeye çalışıyoruz.
O yazıma ve buna benzer diğer yazılara çemkiren ailelere sesleniyorum; Kardeşim madem çocuğunuz bu kadroyu hak ediyor, o zaman nedir bu telaşınız? Yoksa dümen güzel giderken ortaya çıkma olasılığı mı sizi rahatsız ediyor? Size göre hak ediyor, bir başkasına göre hak etmiyor olabilir. Bunun tartışılmasından daha doğal ne var? Unutmayalım ki bir aile için en önemli kişi çocuğudur. O çocuğun peşinde gece gündüz, hafta içi- hafta sonu demeden koşturur, emek verir. Tek dileği çocuğunun bir yerlere geldiğini görmektir. Milli takım bu işin zirvesidir ve her anne bana için o forma gurur vesilesidir.
Ben daha önce de yazdım, şimdi de yazıyorum; Milli takımın başına yetenekli ve gelecek vaad eden hocalar geliyor. Ama geldikten sonra devreye bir şeyler giriyor, örneğin menajerler, örneğin güçlü lobi yapan eski voleybolcular, mesela kulüpler ve onların menajerleri…
Bir bakıyorsunuz kadroda enteresan ilişkiler sonunda giren birileri. Aslında o kadroyu hak eden ama arkasında torpil olmayan yetenekli oyuncular bir süre sonra küsüp voleybolu bırakıyorlar.
Bir önceki Milli takımlar Alt yapı sorumlusu yıllarca oyuncu seçti, Milli takımlar oluşturdu. Netice? Sıfıra sıfır!
Peki o arkadaşımız şimdi nerede? Bilen var mı?
Peki seçtiği oyuncular?
Sultanlar liginde yedek ya da 1. Ve 2. Ligde oyuncu oldular. Evet başarısız oldu ve o arkadaş kovuldu. Peki Türkiye’nin kaybolan yılları? Siz mi ben mi, yoksa o arkadaş mı geri getirecek? Ya da o arkadaşa müsaade edenler mi?? Yanlış oyunculara yapılan yanlış yatırımın sonucunu Ülke olarak çekmeyecek miyiz? Niye onun “Eski Voleybolcu şunun kızı, şunun yeğeni, şunun oyuncusu” diyerek yanlış oyunculara yatırım yapılıyor? Zorla güzellik olur mu?
Biz yazmayınca tartışılmıyor mu, konuşulmuyor mu sanıyorsunuz.
Herkes bize o kadar çok şey anlatıyor ki..
Peki biz hiçbir şey yazmayalım mı? Havuz medyası gibi sürekli “Aman da ülkede her şey ne kadar harika!” mı diyelim?