Pazar günü İzmir’de yapılacak onlarca şey varken, bizim gibi Voleybol sevdalıları ne yapar? Tabii ki Alsancak Atatürk Spor Salonunda voleybol maçına gider.
Maç öncesi salonun karşısında kafede buluşulur. Tüm İzmir Voleybol sevdalıları, hakemler, oyuncular, veteran voleybolcular ile harika dedikodu yapılır. İsteyen tavuk-pilav yer, isteyen yaprak veya lahana sarmasından atıştırır. Çaylar, kahveler ile mekan sahibi dostların gülen yüzleri eşliğinde sohbetler koyulaşır. Maç saati geldiğinde de herkes tribünlerde yerini alır.
Bugün de aynen böyle oldu. Ancak yazımın sonunda sizler de okuyunca bir fark gördüğümü anlayacaksınız!
Gelelim maç kritiğine..
ARKAS bu sene daralan kadro yapısı ile birlikte takım oyununu ön plana çıkartmaya çalışıyor. Hedefinde bu var. ZİRAAT BANKASI ise anlaşılmaz bir şekilde son 4-5 yıldır para saçan ama bir türlü istediği başarıyı yakalayamayan vasat oyuncu kadrosuna sahip bir takım.
Maç karşılıklı setler ile devam ederken, ARKAS’ın harika orkestrası eşliğinde İzmir marşı ile 10.yıl marşları söyleniyor. Gözümüze çarpan Voleybol seyircisinin, futbol seyircisi ile kıyaslanmaz CENTILMENLİĞİ..Yaklaşık 2,5 saat süren bu çekişmeli maç sonunda bir tek küfür, bir kez kötü tezahürat ile karşılaşmamak..
Neyse biz yine Maça dönelim. Dost acı söyler, Maalesef bu sene her iki takım da Ligde ve Avrupa kupalarında başarıyı zor getirecek gibi. Kendi ligimizin bu sene daralan kalitesi düşük yabancı oyuncuları arasında parlayacak Arkas’lı Estonyalı “Taht” iyi bir 4 numara oyuncusu..Ziraat Bankası’nın İran’lı takım kaptanı “Fayed”de gemisini kurtaracak oyuncular olarak dikkat çektiler. Özellikle “Orta oyuncularımız” olan Türk Milli takımımız Oyuncularını çok formsuz gördük. Her iki takımın “Yabancı Pasörleri arasında kıyaslama yaparken Arkas’ın Brezilyalısı, daha etkili iken, bir kez daha niye biz de son yıllarda “OYUNU ETKİLEYECEK TÜRK PASÖR ” yetişmiyor? tartışmasını yaptık..(bunu ayrıca bir yazı konusu yapacağım)
Deneyimli ve İstikrarlı ARKAS Antrenörü “G.Hoag” yerinde dokunuşlar ile farkını ortaya koyarak bugün 2 set aldırdı. Ancak formsuz bir “Adis” ile maçı kaybettiler. ZİRAAT Bankasının 2 numaralı Baş Smaçörü (bize göre vasat) ” Finger”son vuruşlarda istenilen sayıları yapınca, Sonuç 3-2 ZİRAAT BANKASI nın oldu.
Bu arada maç içinde geçen hafta bir türlü gerçekleşemeyen GDS SİSTEMİ nin çalışmasına şükür ederken, bu sefer de anlam veremediğimiz DAKIKALARCA SÜREN ITİRAZ’lar ile OYUNUN SICAKLIĞININ DÜŞMESINE kızdık. TVF nin bu konuda acil bir durum değerlendirmesi yapmasını bekliyorum.
Şimdi gelelim sözümüzün sonuna;
Maçı bu senenin en iyi seyirci sayısı ile (2000’i geçmiş olabilir) birlikte seyrettikten sonra, salonun DARACIK ÇIKIŞ KAPILARIndan! ezilmeden çıkarken arkamda bir Çocuğun babası ile konuştuklarına-isteyerek!- kulak verdim. “BABACIM, ne iyi oldu da beni getirdin bugün buraya, Ben VOLEYBOL MAÇININ BU KADAR HEYECANLI GEÇECEĞİNİ BİLEMEZDİM..Teşekkür ederim”.. Benim o anda bunları duymam kadar, HARIKA BIR DUYGU Olamazdı. Hemen arkama döndüm ve sordum ki, Ziraat Bankasının Müdurlerinden bir Babanın çocuğu olduğunu öğrendim.
İşte, yazımın başında dediğim gibi BUGÜN İZMİR SEYIRCİ KAZANDI..
VOLEYBOL Salonlarına LÜTFEN ÇOCUKLARI GETİRELİM..
Kendi adıma (İsteksiz ama Mecburiyetten de olsa) Bugün ZİRAAT BANKASI Çalışanlarına ÇOCUKLARINI GETİRDİKLERİ ve ILK KEZ VOLEYBOL ile TANIŞTIRDIKLARI için TEŞEKKÜR EDİYORUM..
Sizleri ve Çocuklarınızı her Hafta Bekleriz Efendim. BİZler BURADA OLACAĞIZ..
Voleybol bahane, Dostluklar Şahane