O, 9 Aralık 1983’te Eskişehir’de doğdu. Spor kariyerine atletizmle başlayıp sonradan voleybola geçenlerden. Atletizm macerasını;”Bir gün yine antremanda koşuyorduk, ama ben koşmayı sevmiyordum, antrenöre sürekli ‘Hocam ne zaman bitecek?’ diye soruyordum. Sonra çıkış kapısından direkt eve geçip bir daha da geri dönmedim” diye anlatacaktır.
Eskişehir ve Türk voleybolunun efsane yetiştiricilerinden Kazım Tokat hoca onu Melahat Ünügür ortaokulunda gördüğünde “Bu kızdan voleybolcu olur” diye düşünüp Eskişehir DSİspor’un alt yapısına aldığında takvimler 1995 yılını gösteriyordu. Kazım hoca haklı çıkmış, yıllarca Türk voleybolunda marka olacak olan bir oyuncu voleybolla tanışmıştı.
Neslihan Demir’den bahsediyoruz. Eskişehir’de iki yıl oynadıktan sonra, 14 yaşında keşfedilip İstanbul’da bir başka Voleybol markası olan Yeşilyurt’a transfer oldu. Orada da dört yıl boyunca kendini geliştirdi ve 2002 yılında tüm Türkiye tarafından tanınacağı ilk takıma, Vakıfbank Güneş Sigorta’ya geçti.
Yukarıdaki resimde Eskişehir DSİ’nin spor salonunda, Kazım Tokat hoca ve kendilerini ziyarete gidip annesinin çalıştığı salonda antrenman yapan Neslihan Demir’in Voleybolcu kızı Zeynep Penelope Darnel var.
”İlk profesyonel olduğumda aynı takımdan bir başka arkadaşımla beraber 7 numaralı formayı istedik. Kura çekildi, ona çıktı, ben de 17 numarayı giydim’ diye hikayesinin anlattığı 17 numaralı formanın Uluslararası arenada ilk sahnede parlaması 2004 yılına denk geliyor. O yıl Vakıfbank takımı ile Top Teams Kupası’nı Bursa’da kazandıklarında, Avrupa kupalarında ilk MVP (En değerli oyuncu) ve öldürücü smaç servisleri ile En İyi Servis Atan Oyuncu ödülünü 21 yaşındaki bu genç oyuncu alacaktı.
2006 yılında bu sefer Şampiyonlar Ligi’nde Vakıfbank ile 4. Olurken yine “En Skorer Oyuncu” ve “En İyi Servis Atan Oyuncu” ödüllerini almıştı.
Böylece dikkatleri üzerine çeken sporcumuz 2006-2007 sezonunda, ‘ikinci evim’ dediği Kanarya Adaları’na Spar Marichal Tenerife’ye transfer oldu. Bu sefer de turnuvanın şampiyonuna yarı finalde şanssız bir şekilde kaybeden Neslihan’ın takımı 4. Olsa da rakiplerini bombardımana tutan servisleriyle ödül almayı bilmişti.
İspanya’dayken “Çocuk da yaparım, kariyer de” diyerek şu anda Galatasaray’ın alt yapısında oynayan kızı, Zeynep Penelope Darnel’i dünyaya getirdi.
Doğum sonrası tekrar Vakıfbank’a dönen Neslihan orada 2 yıl forma giydikten sonra 7 yıl forma giyeceği ve yakın arkadaşları, Türk voleybolunun en değerli isimlerinden ikisi olan Gülden Kayalar-Esra Gümüş ikilisiyle beraber Eczacıbaşı’nın en başarılı yıllarına imza atacakları Turuncu-Beyazlı kulüple anlaştı.
2014’te Şampiyonlar Ligi 4.lüğü ve “En İyi Smaçör” ödülü ile perdeyi açtı. 2015’te bir sezonda hem CEV Şampiyonlar Ligi’nde hem de FIVB Dünya Kadınlar Voleybol Kulüpler Şampiyonası’nda altın madalyayı kazandı. Bir sonraki sezon 2016’da da FIVB Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nı da zirvede tamamladı ve hem Dünya Kupası’nı arka arkaya kazanan tek takım Eczacıbaşı oldu hem de Neslihan ikinci defa dünya şampiyonu oldu.
Neslihan Demir Türk Milli takımı için de unutulmaz oyunculardan biri olarak hafızalarda yerini aldı. Sahneye ilk çıkışı, turnuva öncesi kaybettiğimiz Baş Antrenör Deniz Esinduy’a armağan edilen 2003 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonasıydı. Takımımız orada Polonya ile oynamış, ikinci olmuştu. İlk altıdaki Özlem Özçelik, Bahar Mert, Aysun Özbek, NataliaHanikoğlu, Esra Gümüş, Gülden Kayalar gibi sporcularla beraber Ankara’da kazanılan bu büyük başarı “Filenin Sultanları”nın doğuşu oldu. Bu oyuncularla beraber sonradan ilk altıya monte edilen Eda Erdem, Gözde Kırdar, Naz Aydemir gibi oyuncular, Motta gibi bir antrenör yönetiminde ülkemizi başarıyla temsil ettiler. 2011’de Avrupa üçüncülüğü, 2012’de World Grand Prix’de bronz madalya ve 2012 Londra Olimpiyatları’na katılma hakkı elde edilmesinde, 2006 ve 2010 Dünya Şampiyonaları’nda madalya elde edemesek de Neslihan takımımızın hep en çok sayı alan oyuncusuydu. 2012 Londra Olimpiyatları Açılış Töreni’nde olimpiyat kafilemizin önünde Türk bayrağını taşıma görevi de ona verilmişti.
Ülkemizde olduğu kadar dünya arenasında da oldukça popüler bir sporcu oldu Demir Yumruk. 2012 Olimpiyat oyunları oynanırken, dünyaca ünlü Red Hot Chili Peppers müzik gurubunun üyesi olan Flea sahne adlı Michael Peter Balzary, twitter üzerinden milli voleybolcu Neslihan Darnel’e ilan-ı aşk etti. Ünlü rock grubunun bas gitaristi ve sinema oyuncusu olan Balzary, twitter üzerinden; “I have a celebrity crush Neslihan Darnel” yani “Neslihan Darnel sana ilk görüşte aşık oldum” mesajı gönderdi.
FIVB’nin yani Dünya Voleybol Federasyonu’nun voleybolu daha popüler daha marka değeri yüksek hale getirmek için uyguladığı bazı ülkelerden “hero” seçerek oluşturduğu oldukça elit bir topluluk olan ‘FIVBHeroes’’un devasa heykelleri yapılarak FIVB’nin düzenlediği turnuvalarda salon önlerinde gösterime sunuldu. FIVB Heroes ülkemizde için Neslihan’ın seçilmesi bu ününün ne denli geniş olduğunu gösteriyor.
“Bu sporun belli limitleri var, belli bir yaşa kadar yapılabiliyor.” diyordu Neslihan Demir. Hep zirvede kalmıştı ve kariyerini orada bitirmek istiyordu. Şampiyonlar liginde gruptan çıkıp yarı finalde, İstanbul’da, ilk maçta, İtalyan Novara takımına 3-2 yenildiklerinde herkes ‘Buraya kadar’ diye düşünmüştü. Ama Neslihan Demir italyada salona çıktı, smaç servisleri ve durdurulamayan hücumları ile tek başına 38 sayı alarak takımını CEV Şampiyonlar ligi finaline taşıdı.
Herkes onun bu muhteşem performans ile daha uzun yıllar oynayabileceğini düşünürken o yaptığı açıklamada; ‘‘Bence voleybol beni bıraktı. Ben hala zorluyorum. Voleybolun sınırı yok. Uzatmayacağım. Bu sene son. Gerçekten yapamıyorum. Yapabiliyorsam devam ederim. Ama ağrısız günüm yok. İnşallah Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldırarak bitiririm’ diyordu.
Şampiyonlar ligini 4. sırada bitirdiler. O kameraların önünde gözyaşları ile ‘Hayatımda ilk defa önümde ne olduğunu bilmiyorum. Çok mutluyum, herkese teşekkür ediyorum. Herkes hakkını helal etsin” diyordu.
Oysa onun bize hakkını helal etmesi gerekiyor. Bu gün voleybol sporu ülkemizin en başarılı takım sporu ise, salonlarda pek çok genç kız 17 numaralı forma ile oynamak için ısrar ediyorsa ve aileler kızlarını solanlara götürüyorsa, Neslihan Demir gibi oyuncular sayesindedir. Keşke bu yaz yapılacak 2018 Dünya Şampiyonası’na son kez ülkesi adına ay yıldızlı formayı temsil etselerdi. Gözde Kırdar ve Neslihan Demir gibi iki sporcunun sahada bulunması hem gençlerimiz için tecrübe ve öğrenme hem de bir güven kaynağı olacağını düşünüyorum.
Dediğim gibi “Keşke son bir kez daha dünya şampiyonası için ikna edilebilseler.”
Biz Voleybolseverler, Neslihan Demir‘i rakibi boğan güçlü smaç servisleri, smaç adımlamasıyla girip son anda bıraktığı akıl dolu yumuşak dokunuşları, 1 ve 2 numaradan yaptığı keskin çapraza akıllı hücumları, her turnuvada milli takımı sırtlayıp en skorer olması ve sahada her daim sakin durması ile hatırlayacağız.
GÜLE GÜLE DEMİR LADY
SENİ HİÇ BİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ
Dünya kupası için mutlaka ikna edilmeli..Neslihan bunu sonuna kadar hak ediyor..
BeğenBeğen
NESSLIHAN ICIN
Hemen , derhal, acele, ivedilikle voleybole ozellikle milli takima geri don kampanyasi baslatalim.
Lutfen bu konuda vakit gecirmeyelim.. Haydi Voleybolseverler,
Saygilar
BeğenBeğen