Geçen haftalarda, takipçilerimizden bir sporcu/antrenör arkadaşımız ‘‘Hocam bizim yaptıklarımızla ilgili bir yazı yazabilir misiniz?’ diye mesaj attı.
Biraz araştırdım, kendisi ile ilgili bir kaç defa başka sitelerde haberler yapılmıştı. ”Hocam zaten sizin haberleriniz yapılmış, hemde bir kaç kez” dedim.
‘Hocam; siz başka bir şekilde yazıyorsunuz’ dedi.
‘Hocam; siz çalışmaya, fark yaratmaya devam edin. Biz ısmarlama yazıları yazdığımız zaman inanın o bahsettiğiniz ‘başka bir şekilde yazma’yı beceremiyoruz. Siz başardığınız sürece zaten kendi hikayenizi yaratırsınız’ dedim.
Dün gece sivrisineklerin saldırılarına maruz kaldığımdan gece saat 04 civarında uyanıp onlara savaş açtım. Onlar başlatmasa belki sabaha kadar horul horul uyuyacak, onlara karşı kimyasal bir saldırıda da bulunmayacaktım.
Ama onlar başlattı!
Onlara yeterince zaiyat verdirdikten sonra tekrar yatağıma uzandım. ( Bu arada ‘‘Yazar kışın ortasında sivrisinekten bahsediyor. Kafayı yemiş olmalı’ diyenler için şu an bulunduğum Somali ve çevresinin yaz mevsiminde olduğunu belirteyim) Uzandım uzanmasına ama uyku bu. ‘Gel’ deyince gelmiyor. Oyalanmak için klasik olarak ‘Biraz sosyal medyaya gezineyim’ diye düşündüm. Facebook arkadaşım, Osmancık Belediyespor antrenörü Ümit Gökgöz’ün bir paylaşımı ilgimi çekti ”İki senedir her turnuvaya katıldık. Kendimizden yaş olarak büyük takımlarla oynadık. Senede 50 maça çıktık. Haftada 7 gün tatil yapmadan çalıştık. 2. Lige çıkmak için bazı günler çift antrenman yaptık. Hepsi ilçemizin tekrar profesyonel takım sahibi olması içindi. Bölgesel lig grup ve play off maçlarında rakiplerimiz imkanı olan, transfer yapmış, bizden yaşça büyük oyunculardan oluşan takımlardı. Biz 7. 8. Ve 9. sınıf ağırlıklı, tamamı Osmancıklı, yaşları küçük, yürekleri kocaman kızlarımızla tüm bu zorlukları aşıp şampiyon olmayı kafamıza koymuştuk.
Bu kocaman yürekli sultanlar bugün de final maçında, yine kendinden büyük rakibi karşısında 2-0 geriye düşmesine ( 27-25 , 25-23 ) rağmen yüreklerini ortaya koydular. Öylesine mücadele ettiler ki her bir sayı için resmen kendilerini parçaladılar savaştılar. Çok çalışmanın karşılığı olarak bu sezon birçok kez tekrarladığımız 2-0 geriden 3-2 kazanma geleneğini sürdürdüler. Kızlarımla ne kadar gurur duysam az çünkü dediğim gibi onlar yaşları küçük yürekleri büyük sultanlar...’diye yazmış. İtiraf ediyorum ben ‘Osmancık’ deyince bir tek pirincini biliyordum.
‘Hocam sizi tebrik ediyorum‘ diye söze girdim.
‘Teşekkür ederim, çok sağ olun‘ dedi Ümit hocam.
‘Hocam kaç yıldır orada görev yapıyorsunuz?’ dedim
’15 yıldır’ dedi.
‘Hiç dışarıdan transferiniz yok mu gerçekten?’ diye sordum.
‘Hayır hocam. Kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz 1997 doğumlu üç sporcumuz var. Onun dışındakiler 2003-2004 doğumlu genç oyuncular’ dedi.
‘Hocam; Osmancık’ın nüfusu ne kadar? Orada spora ilgi nasıl?’ dedim
‘Hocam; Osmancık 30 bin nüfuslu bir yer. Spora ilgi inanılmaz iyi seviyede. Biz daha önce iki yıl Osmancık İBD olarak ikinci ligde yer almış, hatta playofflara kalmıştık. Ligde oynadığımız dönemde salon tamamen doluyordu. En güzel yanı da seyircilerimiz hep aileler oluyordu. Bayanlar, çocuklar, gençler, yaşlılar çok güzel bir ambians oluyordu’ dedi.
‘Hocam; pek çok Anadolu kulübü sponsor bulamamaktan, imkansızlıklardan, parasızlıktan şikayetçi. Sizi ikinci ligde kim destekleyecek?’ dedim.