FENERBAHÇE- GALATASARAY MAÇI SONRASI SÖYLENMESİ GEREKEN BİRKAÇ SÖZ

 

Aslında geçen hafta sonu oynanmış olan maçın analizi için biraz geç kaldığımızı biliyoruz. 

Fenerbahçe ; NootsaraTomkom, NataliaPereria, Bahar Toksoy, PolinaRahimova, Damla Çakıroğlu, Eda Erdem ve liberolar Melis Yılmaz-Merve Dalbeler

Galatasaray ;  Gamze Alikaya, Dobriana Rabadzhieva, Aslı Kalaç, Tatyana Kosheleva, Hristina Ruseva ve libero Gizem Güreşen

Hiç şüphe yok ki son zamanlardaki tüm kritik maçlarından mağlubiyetle ayrılarak büyük kan kaybeden voleybolumuzun en büyük renklerinden Fenerbahçe’nin, kendi tarihinin en güçlü kadrolarından birini kurmuş ezeli rakibi Galatasaray karşısında ne yapacağı merak konusuydu. Fenerbahçe kaptanı Eda Erdem’in Twitter üzerinden tüm taraftarı salona çağırması “Üzerlerindeki kötü havayı atacaklar mı?” sorusunu akıllara getirdi.

İlk set dengeli ve karşılıklı sayılarla başladı.  Aslı Kalaç’ın servis turuyla farkı açan Galatasaray teknik molaya da 12-8 önde girdi. Mola sonrası oyuna dengeyi getiren Fenerbahçe, 3 sayı farkla da önce geçti ( 18-15 ). Bu noktada işleyen düzeni bozup ezbere hamle ile ikili değişiklikte Tomkom-Rahimova ikilisini çıkarıp yerine Çağla-Polen ikilisini sokan Fenerbahçe koçu Jan de Brant, Çağla’nın kötü pas tercihlerini ve kötü gidişatı izleyerek seti kendi elleriyle Galatasaray’a altın tepside sundu (25-23). Daha önceki maçlarda iki takımın da bolca hata yapmalarına alışkın olduğumuz  iki takımdan Galatasaray’ın 3, Fenerbahçe’nin ise 4 hata ile oynaması iki takım adına da sevindiriciydi.

İkinci setten itibaren ilginç bir kararla daha iyi manşet alan oyuncu olan Rabadzhieva’ya servis atmaya başlayan Fenerbahçe, Galatasaray’ın ekmeğine yağ sürdü. Kosheleva 1 sayı üretip durmasına ve Galatasaray takımca hücumda  sadece 6 sayı bulabilmesine rağmen Fenerbahçe tam 10 hata yaparak bu avantajı kullanamadı. Manşet almakta sıkıntı çeken Sarı-Lacivertliler Tomkom’un açık manşetlere koşmaktan pasları doğru adreste buluşturmakta zorlanmasıyla hücumda da sıkıntı çekince seti 25-20 kaybetti.

Son sette ise; baştan sona üstün bir Galatasaray vardı. Rabadzhieva’nın hem hücumda hem manşette önceki setlere göre iyi oynamasıyla rahatlayan Cimbom seti 25-19 maçı ise; 3-0 kazanarak 5 yıllık galibiyet özlemine son verdi.

Galatasaray’da Kosheleva 15, Neslihan 14 ve Rabadzhieva 10 sayı üretirken Fenerbahçe’de Eda maçı 11 sayı ile tamamladı.

Galatasaray nasıl kazandı?

*Neslihan, Kosheleva ve Rabadzhieva’nın yüksek yüzde ile skora katkı vermesiyle Fenerbahçe’nin file üstü ve arka alan savunmasını rahat aştı

*Rakibine göre daha fazla blok ve defans yaptı.

*İyi servislerle rakibinin köşe oyuncularının skor üretmesinin önüne geçti.

Fenerbahçe neden kaybetti?

*Kırılma anlarında hatalar yapan Fenerbahçe rakibini yakalayacağı yerlerde bu fırsatları kullanamadı.

*Jan de Brant’ın aşırı pasif yönetimi  geçen yıllarda herkesin eleştirdiği ve gönderilmesi için hem fikir olduğu Abbondanza’yı arattı.

*File önünde Tomkom’un Kosheleva ile eşleşmesi ve Fenerbahçe’nin kurmaya çalıştığı üçlü bloklar büyük taktiksel ve dizilim hataları olarak yansıdı.

* İstatistik kağıdında “Kazanılmış-kaybedilmiş”  kısmında 4 numara oyuncularından Damla Çakıroğlu’nun -7 , Natalia’nın -1 , Jerkov’un -1 ve pasör çaprazı Rahimova’nın -2 ile maçı tamamlaması net bir mağlubiyetle sonuçlandı.  (Kazanılmış-kaybedilmiş sayı kısmında oyuncunun kazandığı sayılardan direkt yaptığı hatalar ve blokta kaldığı hücumlar çıkarılıyor)

 

İl güvenlik Kurulu ve Federasyona bir çift sözümüz var;

Rakip takım taraftarının gelmesini yasaklamanız küfürün önüne geçmiyor. Daha iyi bir maç oynanmasını da sağlamıyor. Daha başka çözümler gerekiyor. Mesela rakip taraftarın yasaklanması yerine biletle girilen bir salona kişi tespiti yapılıp kişisel cezalar verilmesi ve aynı anda  tribünlerden uzaklaştırılması bir çözüm olabilir. 

Geçen hafta Beşiktaş taraftarlarının küfürleri ile bu hafta Fenerbahçe taraftarının küfürleri ezeli rekabeti birleştiren ‘ortak’  bir noktaydı. Sahada olduğu kadar tribünlerde ve ekran başında da anneler ve çocuklar var.  o küfürler televizyonlardan bile duyuluyor.

TRT ve Vestel’e bir sözümüz var;

Ayrıca TRT’nin maç sonu değerlendirmesi adı altında, başarılı bir futbol yorumcusu olan Uğur Meleke ve spiker Deniz Satar’a maçı yorumlatması bir başka komedi unsuru olarak kayıtlara geçti! Sponsor Vestel’in Twitter hesabından paylaşılan röportajda; maçtan ve oyuncuların isimlerinden bihaber  Futbol yorumcusu maçı yorumluyor! Acaba  Türkiye’de hiç Voleybol yorumcusu kalmadı mı?? Bu arada Sayın Meleke’ye çok teşekkür ediyoruz. Biz Galatasaray takımının Rus oyuncusunun adını ‘Koshaleva” olarak biliyorken sayın meleke sayesinde ‘Kolasheva’ olduğunu öğrendik. Bu da bize kapak olsun!

Eskiden NTV Spor kanalındaki taraflı yorumlarla tanıdıkların pohpohlandığı, hata yapan oyuncuların eleştirilemediği,  “dünyanın en iyi oyuncularına sahibiz” rüyasında olan ve uluslararası alanda puan alınmayan turnuvaları zaferle ayrılmış gibi reklam yapanların olduğu dönemler olmuştu.

Bu konuya geçen senelerde Galatasaray’dan Sinan Cem Tanık bir tepki göstermişti. İlgili video;

Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ise bu ve benzeri konularda hiçbir açıklama yapmaması ve müdahalede bulunmaması kendi marka değerlerini oldukça düşürmekte…

Yazıda bahsi geçen röportaj;

 

1 Comment

  1. Sayın Mert Erdoğan,

    Öncelikle maç değerlendirmeleriniz için çok teşekkürler. İlgi ile takip edip bir sonraki değerlendirmeyi merakla bekliyorum. Bilmediğim veya farkında olmadığım bir takım şeyleri de sayenizde görme ve anlama şansım oluyor. Benim görebildiğim kadarı ile Fenerbahçe de ciddi bir manşet sıkıntısı var. Geçen yıllarda bu sorun bu kadar bariz olarak ortada yoktu. Aboondanza eleştiriliyordu ama geriye düştüğü kaç maçı ve seti mucizevi bir şeklide kazandığı da bir gerçekti. Bu yıl tersi oluyor .2-0 öndeyken kendi sahasında maç kaybeder hale geldi. Fenerbahçe bu yıl başarısız bir transfer politikası ile başladı . Ayrılan yabancı ve yerli oyuncuların yerini dolduramadı. Bence Fenerbahçe’ye devre arası takviye gerekirdi. Bunu yapmadıklarına göre bu yıl ile ilgili olarak bir beklentileri yok. Bu nedenle bence Damla ve Ezgide ısrar edip seneye kadroda tutup tutmayacaklarına karar verip gelecek yılın transfer politikasını şimdiden oluşturmaları gerekir. Galatasaray’a gelince genç oyunculara yıllardır yaptığı yatırımın karşılığını alıyor. Finallerde şampiyonluk şansını Vakıfbank ve Eczacıbaşı ile eşit görüyorum. Galatasaray taraftarı olmamama rağmen umarım şampiyon olurlar temennisindeyim .

    Saygılar

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s