TVF Bayanlar Voleybol 1. ligi A grubunda ilk yarısının son maçında, İzmir’de Arkas- Balıkesir Büyükşehir Belediyespor maçını, Gelişim Koleji takımının başarılı hocası Ahmet Bayar’la beraber izledik.
Maçları bir antrenörle seyretmenin en güzel tarafı oyundaki taktik savaşları, oyuncuların performansları, oyunun gidişatı ile ilgili şeyleri tartışabiliyorsunuz.
‘Hocam; hangi oyuncuyu çok beğendiniz?‘ diye sordum.
‘Her iki takımda da iyi ve tecrübeli oyuncular var. Mesela Balıkesir’in kaptanı takımı toparlıyor, pasör çaprazı takımın tıkandığı anlarda hemen devreye girip sayı alıyor. Çok büyük bir avantaj bunlar. Ama ben pasörlerini çok beğendim. Çok akıllı, oyunu çok iyi okuyor ve takımı iyi yönlendiriyor’ dedi.
‘Yani sizce bu maçın en değerli oyuncusu pasör mü?‘ dedim.
‘Kesinlikle‘ dedi.
Maçtan sonra sahaya inip teknik Koordinatör Reşat Yacızıoğulları ve Antrenör Uğur Baysal hoca ile biraz sohbet ettikten sonra ( https://evoleybol.com/2017/12/26/balikesirde-hedef-sampiyonluk/ ) takımın pasörü Duygu Üçdağ‘ın yanına gittim.
‘Tebrik ederim. Bu gün çok iyi oynadınız’ dedim
‘Çok teşekkür ederim. Aslında bu gün normalde oynadığımızdan daha kötü oynadığımızı düşünüyorum. Biz, daha fazla çeşitlilik ve daha fazla hücum yapan bir takımız. Sanırım ligin son haftası olması nedeniyle kafa olarak tatil moduna girdik.’ dedi.
‘Bu gün takımı gerçekten çok iyi yönettiniz. Sizi çok beğendik’ dedim.
‘Bu söyledikleriniz beni mutlu etti. Ben 16 yaşımda Yeşilyurt’ta oynamaya başladım. Sonra Tarsus, Pursaklar, İlbank, Bursa Büyükşehir, Halkbank takımlarında oynadım. Şimdi de Balıkesir’in başarısı için çabalıyorum.‘ dedi.
‘Türkiye’de Pasör yok” diyenler sizin gibi oyuncular neden görmüyorlar?’ dedim.
‘Benim bunu sormam lazım. Kendim için değil. Diğer oyuncular için de. Neden görmüyorlar?’ dedi.
‘Yazımızda sorarız bunu. Belki cevap veren çıkar. Geçmişte bir haksızlığa uğradığınızı, yeterli şans verilseydi daha iyi bir yerde olabileceğinizi düşünüyor musunuz?’ dedim.
‘Öncelikle şunu belirteyim ki en olgun çağımı yaşıyorum ve ben burada çok mutluyum. Çok iyi bir hava yakaladık. Çok tecrübeli bir teknik ekibimiz, arkamızda bize destek veren iyi bir seyircimiz ve oyuncular arasında çok iyi bir arkadaşlık ortamımız var. Amacımız Balıkesirlilerin hak ettiği şampiyonluğu bu sene şehre getirmek.
Sorduğunuz soruya gelince evet daha önce oynadığım takımlarda bana yeterince şans verilmediğini düşünüyorum. Ama artık önüme bakıyorum’ dedi.
Maçtan yeni çıkmış oyuncuyu terli terli çok tutmak doğru değildi. Ben de kendisine bundan sonraki maçlar için başarılar diledim. O içeriye, soyunma odasına giderken ben tribüne Ahmet hocanın yanına çıktım.
Ahmet Hoca sonraki maçta oynayacak rakiplerini izlemek için bekliyordu. Biz voleybol üzerine sohbetimize devam ederken oyuncular da yavaş yavaş giyinip dışarı çıkıyorlardı.
Duygu Üçdağ, zinciri boynuna kadar çekilmiş montu, boynuna bir kaç defa sardığı atkısı ve toplanmış saçlarını örten beresi ile sımsıkı giyinmiş şekilde, maçta sakatlanan sargılı ayağı ile tekerlekli sandalyede oturan takım arkadaşı Pınar Motur’u ittirerek soyunma odasından çıktı.
Ahmet hoca ‘İşte oyuncu dediğin böyle olmalı. Hem hasta olmamak içi tam istediğimiz ve genç oyunculara söylediğimiz gibi giyinmiş hem de arkadaşına yardım ediyor. Muhtemelen arkadaşını da o giydirmiş. Çok güzel bir görüntü. Bu takım gider hocam’ dedi.
Duygu Üçdağ ve arkadaşları bu hafta deplasmanda ligin güçlü ve iddialı takımı Sarıyer Belediye’yi 3-0 ile geçerek Playof hedefine doğru tam yol ilerlemeye devam ettiler. Playoftan Sultanlar ligine çıkabilecekler mi bilemiyorum. Ama ‘Türkiye’de Pasör yok’ diyenlerin Duygu Üçdağ‘ı izlemelerini tavsiye ediyorum.