Ben Tolga Demirer‘le hiç tanışmadım ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum çünkü Voleybol camiası içinde bu kadar sevilen, herkesin hakkında iyilikle, güzellikle konuştuğu o insanı ölümünden sonra değilde hayattayken tanımayı isterdim. Aslında tanışmamıza da bir kaç saat kalmıştı. O akşam tanışacağımız sonra da hep beraber yemek yiyeceğimiz Manisa’daki yere yola çıkmadan önce beni davet Levent Eskiçeri Hoca’yı aradım. Uzun uzun çaldırmama rağmen cevap vermedi. ‘Muhtemelen sağa sola koşturuyordur, son hazırlıklar için’ diye düşündüm.
Bir süre sonra kendisi beni aradı. Açar açmaz ‘Hocam ben geliyorum da acaba bana mekanın konumunu atabilir misiniz?’ dedim.
‘Deniz hocam; Biz şu anda hastanedeyiz. Bir arkadaşımız maçta fenalaştı. Bizler hepimiz burada bekliyoruz. Tüm organizasyonu, maçları iptal ettik’ dedi.
Ne diyeceğimi bilemedim bir an. Evet kalp krizi, beyin kanaması, tansiyon yüksekliği ya da düşüklüğüne bağlı ani krizler ve hatta ölümler bana meslek icabı çok yabancı şeyler değildi. Her gün buna benzer pek çok vaka görüyor, yaşıyordum. Ama onlar?
‘Hocam iyi misiniz?’ diye sordum.
‘Hocam nasıl iyi olalım? Perişan durumdayız. Aramızda fenalaşanlar var. Çok sevilen genç bir arkadaşımız’ dedi.
‘Hocam sakin olun. Bu olay her zaman her yerde insanların başına geliyor. Lütfen sakin olun. Bir şeye ihtiyacınız da lütfen beni arayın’ dedim.
Aradan bir kaç saat geçtikten sonra bir sosyal paylaşım sitesinde Tolga Demirer’in vefat ettiğini öğrendim. Levent Hocayı bir kez daha aradım O da ‘Ne yazık ki kaybettik hocam’ dedi üzgün bir şekilde.
Onu anlatan bir yazı yazmak için onu tanıyan Antrenörlere, arkadaşlarına, rakiplerine bir çok kişiye ulaştım. Herkese sanki aynı metin verilmiş gibiydi. Herkes ‘Deniz Hocam; Biz Tolgayı sana nasıl anlatalım ki? Güler yüzlü, hoş sohbet, sosyal, girişken, şakacı, rakiplerine karşı saygılı, centilmen, kalbi voleybol için atan tertemiz bir insan’ diyordu.
Bir tane olumsuz kelime, tek kelime bile söyleyen olmadı! Tek kelime bile!
Ben de ‘Bir İzmir beyefendisinin ardından’ başlıklı bir yazı yazdım, paylaştım.( https://evoleybol.com/2017/11/19/bir-izmir-beyefendisinin-ardindan/ )
Yazı o kadar çok okunup paylaşıldı ki Evoleybol tarihinin en çok okunan yazısı oldu. Bu akşam ben bu yazıyı yazdığımda 58. 958 defa okunmuştu. Halen de her gün binlerce okunmaya devam ediyor. Keşke Tolga Demirer’de bunu, ne kadar çok seveni olduğunu görebilseydi.
Ben Tolga Demirer ile tanışamadım ne yazık ki. Keşke o üzücü olay olmasaydı da tanışıp kalbi voleybol için çarpan böyle değerli bir insanla sohbet edebilseydik. Eminim ki pek çok konuda bize fikirler verecekti. Ne yazık ki çok erken ayrıldı aramızdan.
Ama İzmir voleybol camiası onu unutmadı. İzmir’in çalışkan Voleybol il temsilcisi Hakan Gürsu, İzmir’de Genç Kızlar Kategorisi Ligi’nin isminin bundan böyle Ahmet Tolga Demirer Ligi olarak değiştirildiğini duyurdu. Böylece hem bir jest yaptılar hem de Voleybola hizmeti olan böyle bir ismin unutulmayacağını yine Voleybolda yaşatılacağını gösterdiler.
Veteran kardeşlerimin hepsine o gece de söylediğim gibi ölüm, kime, nerede, ne zaman geleceği hiç belli olmayan bu hayatın bir gerçeği. Önemli olan geride bıraktıklarımız. Tolga Demirer geride iyi şeyler, çok seven dostlar ve arkadaşlar bıraktı.
Bıraktığı eserlerde ve kalplerde yaşamaya, iyilikle, güzellikle anılmaya devam edecek..
Rahmetle….