SEVEREK AYRILMAK MÜMKÜN MÜ?

Bazen birini çok seversiniz, o da sizi. Uzun ve mutlu bir beraberlik için bir araya gelirsiniz. Her şey çok iyi gider başta. Tam da düşündüğünüz gibi…

Zaman hızla geçerken, zamanla beraber verilen ve yerine getirilmeyen sözler, ekonomik sorunlar,  aile içi ufak tefek sorunlar, tartışmalar… Sorunları çözmek için yapılan konuşmalar  dahi tartışmaya dönüşür, işin içinden çıkılmaz hale gelir. Tartışmaların frekansı ve şiddeti artar…

Anlarsınız ki artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yaşadığınız sevginin ve güzel günlerin, iyi bir hatıra olarak hatırlanması adına, sevdiğiniz insanı son kez karşınıza alır,  ‘Bu iş olmayacak. Birbirimizi daha fazla kırmayalım, dostça ayrılalım’ dersiniz. Aslında içiniz kan ağlasa da sevdiğinizi daha fazla kırmamak, üzmemek adına başka çözüm yolu yoktur.

Gazetelere yansıyan ‘Dostça Ayrıldılar’, ‘El ele boşanmaya geldiler’, ‘Boşansak da arkadaşız’ tarzı haberler hep bu tarz ayrılıkları tanımlar.

Alaşehir  Belediyesi ve Antrenörü Kürşat Çetin hocanın ayrılığını da buna benzetiyorum. Bölgesel lig’de başladı beraberlikleri. Sanırım 6 yıl önceydi. İzmir’e benim başında bulunduğum Gültepe Kültürspor ile hazırlık maçı yapmaya gelmişlerdi. Bizi 3-0 yendiler ama onları kesmemişti, bir de maçtan sonra antrenman yaptılar. O zaman tanıştık Kürşat Hoca ile.  Enerjisi, sempatisi ve en önemlisi çalışkanlığı ile dikkatimi çekmişti.

O sene bölgesel Lig için çok güçlü kadrolar kuran Seramiksan ve Anemon’un ardından 3. oldular ve davetiye ile lige çıktılar. Kürşat hocadaki enerji ve potansiyeli sadece ben değil Seramiksan takımın da dikkatini çekmişti.  Zaten önceden  Turgutlu Belediyesinde Antrenörlük yapmış olan hocayı kurmak istedikleri alt yapının başına getirdiler. Seramiksan Voleybolda kalıcı olmak istiyor, bunun da alt yapısını sağlam kurmaktan geçtiğini biliyordu. ( Seramiksan sonraki yıllarda halen mücadele ettiği Sultanlar Ligine kadar yükselecekti)

Genç, yıldız ve Miniklerde il şampiyonlukları geldi.  Üç sezon sonra Alaşehir tekrar Kürşat Hocaya Gel hocam bu iş sensiz olmuyor’ dedi. Takımın başına geçtiği ilk sezon, diğer takımlara nazaran daha mütevazi bir kadro ile iki Büyükşehirin, İzmir ve Manisan’ın ardından üçüncü oldu. İkinci sezon artık eksiklerini, gediklerini daha iyi biliyordu. Onlara göre oyuncu aldı. Grupta Namağlup şampiyon oldu. Artık çıkmayı garantiledikleri için rahat çıktıkları son maçta  Bursaspor’a yenilseler de 1. lige çıktılar.

Birinci Ligdeki ilk sezonunda güçlü takımlar arasından sıyrılıp playof’a katıldılar. Playofta ilk maçta Beylikdüzü’ne yenildiler. İkinci maçta kendilerinden daha büyük bir bütçe ile mücadele eden Gümüşhane Gençlerbirliğini 3-1 yendiler. Galip gelenin Final grubuna kalacağı maçta kendilerine göre bütçe ve oyuncu tecrübesi açısından daha güçlü olan Samsun Anakent’e yenilip elendiler.

Kısıtlı bir oyuncu grubu ile mücadele ettiklerini çok iyi biliyorum. Çünkü İzmir’de  Rota ile oynadıkları maçta sakat olan orta oyuncuları yerine Smaçör Tuğçe Samanlı’yı oynatmak zorunda kalmışlardı. Takımına istediği katkıyı yapamayan, ortada bazı hatalar yapan Tuğçe Samanlı’yı maç sonunda koridorda hüngür hüngür ağlarken görmüştüm.

Bursa’da yapılan Final grubundan beraber maç izlediğim FIVB Antrenör Hocası Nejat Sancak ‘Kim ne derse desin, bana göre yarı final gurubunun  en organize, en iyi oynayan takımı Alaşehirdi’ dedi.

Bu sezon hedef tekrar Sultanlar Ligiydi. Bu amaçla geçen seneki kadronun korunması, eksik yerlere de Transfer yapılması gerekiyordu. Nitekim bu amaçla çeşitli oyuncularla anlaşma yapıldığı haberleri duyuldu. Ancak  ne olduysa o arada oldu. ‘Ekonomik’ nedenlerle takımın küçülmeye gideceği, yapılan sözleşmelerin iptal edildiği haberleri çıktı. Yeni gelenler ve kadrodaki oyuncular başka kulüplerle teker teker sözleşme imzalamaya başladılar. Hatta Kürşat Çetin ve ekibinin bu nedenle istifa ettiği söylendi. Kendisinin de iyi bir voleybolsever olduğunu bildiğim Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban’ın devreye girmesi ile daha düşük bir bütçe ile devam ettiler.

Sezon böyle başladı. İlk iki maçta aralarında ‘Bu bölgede patron benim’ mücadelesi olan komşular ( Manisa ve Salihli belediye) ile yapılan maçlar mağlubiyet ile de bitince artık yapılacak bir tek şey kalmıştı. Takıma kan değişikliği gerekiyordu. Alaşehir Belediyesi ve Kürşat Çetin hoca oturup birbirini kırmadan, üzmeden, dostça ayrıldılar. Alaşehir taraftarları Kürşat hoca ve ekibini güzel mesajlar ve dileklerle, teşekkür ederek gönderdi. Aynı şekilde Kürşat hoca da karşılık olarak ‘Kalbim sizlerle’ diye yazdı. ..

Seramiksan- Galatasaray maçını izlemek üzere Turgutlu’ya gittiğimde Kürşat Çetin Hoca ile maçtan sonra karşılaştım. Seramiksan’ın Galatasaray’ın büyük isimli oyuncularına karşı doğru düzgün mücadele etmeden, mağlubiyeti  baştan kabul eden oyununa üzülmüştüm. ‘Hocam sizin gibi değerli bir insanı ne zaman tribünde değil, sahada görmek istiyoruz. Vallahi bu gün takımın başında siz olsaydınız maç böyle olmazdı’ dedim.

Estağfirullah hocam. O sizin teveccühünüz. Biz kendimizi hiç bir zaman başka birinin yerinde düşünmedik. Tarzımız o değil’ dedi.

Hocam onu bunu bir kenara bırakalım. Sizi tekrar ne zaman bir takımın başında göreceğiz?’ dedim.

Yaşadığımız süreç bizi biraz  yordu. Haliyle biraz dinlenmek istiyoruz. Bize istediğimiz imkanları sunacak, hedefleri olan ve bizim hedeflerimiz ile örtüşen bazı takımlardan teklifler geliyor. İyi haberleri ilk sizinle paylaşacağız’ dedi.

‘İnşallah en kıza zamanda güzel haberlerinizi yazalım’ deyip ayrıldık.

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s