Süper Kupa finalinde geçen senenin lig ve kupa şampiyonu Fenerbahçe ile kupa finalisti Vakıfbank karşı karşıya geldi.
Sakatlığından dolayı kadroda yer almayan geçen senenin en değerli oyuncusu Natalia Pereria ve Fenerbahçe ile adı özdeşleşen dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Y.K.Kim olmadan Fenerbahçe’nin ne yapacağı merak konusuydu. Bu iki isimden yoksun sahaya çıkan Fenerbahçe, köşelerden Rahimova ve Ezgi Dağdelenler ile başladı. Aslen pasör çaprazı olan Rahimova, kendini Vakıfbank gibi iyi servis atan ve makine gibi işleyen bir takıma karşı manşet alan oyuncu olarak bulunca, Avrupa Şampiyonası ve Uzakdoğu liglerinde gösterdiği performansın çok uzağında kaldı. Maçı 13 sayı alıp 15 hata yaparak tamamladı ve bence hayal kırıklığına yol açtı. Bu performans akıllara ”Sultanlar Ligi’ne adapte olup tutunabilecek mi?” sorusunu getirdi. Ezgi’nin formsuz olması da buna eklenince ( 3 sayı, 9 hata) Vakıfbank maçı adeta antrenman havasında oynadı.
Vakıfbank aynı teknik kadro ile geçen seneki oyuncu kadrosunu büyük ölçüde koruyarak sezona başlamıştı. Çinli süperstarı Zhu Ting ve Avrupa Şampiyonası’nın en iyi pasör çaprazı Slöetjes önderliğinde rahat bir galibiyetle kupaya uzandılar.
Ligin başlamasıyla Voleybol özlemimiz de sona erdi. İlk üç haftada kağıt üstünde favori olan her takım kazandı. Sezonun başı olması ve takımlarımızın daha forma girememiş olması Bayan voleybolunda uzun ve bol rallili maç izlemeye alışkın olanları ve bu beklenti ile maçları izleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.
Hepimizin heyecanla beklediği sezonun ilk derbisi Eczacıbaşı ile Galatasaray arasında oynandı. Maç yeni transferlerin takıma henüz adapte olamamasından dolayı belli bir seviyenin üstüne çıkamadı. Galatasaray’ın 42 , Eczacıbaşı’nın 33 hata yaptığı maçta ilk setin ortalarına kadar sahada Boskovic , Neslihan , Larson ve Kosheleva gibi starların varlığına rağmen rağmen hemen hiç hücum sayısı yoktu. Servise karşı manşette alan paylaşımındaki sıkıntılar ve Kosheleva’nın ilk kez manşet alıyormuşçasına yaptığı hatalar Galatasaray’ı ve Kosheleva’yı oldukça yordu, oyundan düşürdü. Ataman Hoca zaman zaman oyuna Cansu Çetin’i sokarak çözüm bulmaya çalışsa da manşet sıkıntısı Galatasaray’a maçı kaybettirdi.
Ataman Hoca’nın iyi manşet alan Neslihan’ı bu anlamda neden değerlendirmediğini doğrusu merak ediyorum…
Maçtaki tek sevindiğim nokta Meliha’nın Abbondanza yüzünden Fenerbahçe’de kaybettiği özgüveni, Motta ile Eczacıbaşı’da kazanmasıydı. İlk altı başlamamasına rağmen Hande’nin istenen oyunu sergileyememesi ile oyuna giren Meliha hem defans-manşette hem de hücumda oldukça başarılı bir maç çıkardı. (%77 pozitif manşet, %73 mükemmel manşet , %55 hücum) Ognjenovic’in de her oyuncuya pasları eşit dağıtan şiir gibi oyunu da Eczacıbaşı’nın maçı rahat almasında büyük katkısı oldu.
Değinmeden geçemeyeceğim başka bir konu da TRT’nin voleybol maçlarını sunacak kalifiye bir tane spikerinin olmaması. Eczacıbaşı-Galatasaray maçında rakip takımdaki oyuncuları bile birbirine karıştırması ve voleybol terimlerinde yaptığı hatalarla yetersiz kaldı. Umarım en kısa sürede seyircilere maçı güzel anlatıp yorumlayabilecek bir ikili bulabilirler.
Ligin ilk dört takımının maçlarını izleyince ortaya çıkan sonuç tamamen belirtiğiniz gibi. Galatasaray ve Eczacıbaşı zaman içinde daha iyi olacağı sinyallerini veriyor. Favori açık ara Vakıfbank olarak görünmekte. Fenerbahçe bu yılı boş geçer izlenimini vermekte.
Eczacıbaşında Beyza ümit verici. Motta tarafından milli takıma çağırılan ve iyi performans veren ancak Fenerbahçe de geri giden Meliha yine Motta ile çıkışa geçti. Bu çok iyi bir haber. İzlemediğim için bilmiyorum ancak umarım diğer takımlarda da çıkışa geçen ve milli takıma göz kırpan oyuncular vardır.
Saygılarla
BeğenBeğen