Acaba altyapılarda Avrupa, Balkan ve Dünya şampiyonalarında başarılı olabiliyorken neden A takımlar seviyesine gelince aynı başarıları tekrar edemiyoruz? Ya da altyapılarda adı geçmeyen bazı ülkeler de bir sihirli değnek mi var da A takım seviyesine geldiklerinde birden başarılı olabiliyorlar?
Herkesin aklından geçen bir soru bu. Herkesin de farklı bir cevabı olabilir. Mesela salon ve tesislerin yetersizliği, ailelerin çocuğu yeterince desteklememesi, genç sporcuların mentalitesi, yöneticilerin kötü yönetimi ya da antrenörlerin yeterli olmaması.. vs..gibi. pek çok sebep sayılabilir. Aslında hepsi doğru, hepsi birer neden, farklı açılardan bakıldığı zaman.
Bana göre çocukların ve gençlerin erken yaşta bir doyuma ulaşması ve aç oldukları şey olan başarının artık onlar için anlam ifade etmemesi en başlıca sebep. Erken yaşta ulaşılan başarı, motivasyon denen güdülerin yavaş yavaş yok olmasına, ilerleyen yaşlarda başarı elde etmek için çaba harcamaya gerek duyulmaması gibi bir sonuca yol açabiliyor.
Ne yazık ki çocuklarımızı çok küçük yaşlarda bir arenanın içine atarak sırf egolarımızı (anne-babaların, antrenörlerin, kulüp yöneticilerinin) tatmin etmek için başarı odaklı yoğun çalışmalar yüklüyoruz. ‘‘Başarısız” olduklarında hayata küserek sporu bırakıyorlar. Başarılı olduklarında da artık ulaşacakları bir hedef olmadığını düşünüp tabiri caizse şımararak ‘Ben oldum’ moduna giriyorlar.
Oysa ki ”başarı” odaklı değil de ”gelişim” odaklı olursak, kazanmaya hedefli alt yapı müsabakaları yerine çocuk şenlikleri (tam anlamıyla şenlik, kazananın ya da kaybedenin olmadığı) düzenlersek inanıyorum ki üst yapılarda dünyada söz sahibi bir ülke haline gelebiliriz.
Bu denenmiş hatta başarılı pek çok ülkenin uyguladığı bir sistem.
Bu şekilde çalışan hocalarımız, antrenörlerimiz, öğretmenlerimiz yok mu? Tabi ki de var. Ama böyle hocalarımız da ya ailelerin;”Ee hadi benim oğlum-kızım ne zaman falanca gibi oynayacak?‘, ya da yöneticilerin ‘O kadar para harcıyoruz ben kulübümü ismini duyurmak için başarı istiyorum, yapamıyorsan kapı orda” baskısına dayanamayıp tek düze eğitime yani ‘Kaç yaşında olursan ol, ne kadar gelişmemiş olursan ol, sahada savaş, başarılı ol!’ metoduna geçiş yapıyorlar, yapmak zorunda kalıyorlar.
Netice oluşan ‘‘Benim takımım asla kaybetmemeli ne olursa olsun kazanmalıyız!” gibi düşünceleri ne yazık ki sporcularımızı belli yaşa kadar ilerletip duvara toslar gibi durmalarına yol açıyor.
Dilerim ki hedefleri çocuk yaşta başarı değil de iyi gelişim gösteren sporcular yetiştirmek olan bir ülke oluruz
Sağlıkla kalın, sporla kalın…