Çocukların eğitim hayatları boyunca derslerinde başarılı olması gerektiğini düşünen ebeveynler, ne yazık ki çocukların dersleri kadar spor hayatlarını düşünmüyorlar
Oysa küçük yaştan itibaren düzenli spor yapan çocukların yaşıtlarına oranla daha aktif, sağlıklı ve başarılı oldukları bilinmektedir. Sağlıklı küçük bir çocuk eğer yeterli seviyede hareket etmez ise psikomotor gelişmesi zarara uğrayabilir. Çünkü gelişmekte olan çocukların vücudunun spora yani egzersize ihtiyaçları vardır. Çocuk düzenli spor yapmaya başladığında fiziksel açıdan daha sağlıklı olmakta, kifoz ve skolyoz gibi omurga şekil bozuklukları da önlenebilmektedir. Spor çocuklar için sosyal açıdan da önemli. Çocuk spor yoluyla, çevresini tanımakta, iletişim kurmakta, konsantrasyon ,özgüveni artmaktadır.
Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocuklara düzenli spor yapma alışkanlığı kazandırıldığında çocuğun ileriki yaşlarda da bu alışkanlıkları devam ettirdiği gözlemlenmiştir. Bu yüzden bir çocuk ne kadar erken yaşta spor ile tanışırsa, onun için o kadar iyidir diyebiliriz.
Günümüzde spora başlama yaşı giderek düşmektedir. Çocuğun spora ve düzenli egzersizlere, özellikle cimnastik gibi sporlara üç yaşları civarında başlayabileceği söylenmektedir. Ancak bu dönemde çocuğun oyuna olan ilgisi üst seviyelerde olduğu için oyun ağırlığının daha çok olduğu spor faaliyetlerinin seçilmesi gerekmektedir. Çünkü bu dönemde çocuk çevresine uyum sağlamaya ve kendini tanımaya başlamaktadır.
Küçük yaştaki çocuklar için sporda hedef diğerlerinden daha iyi olmak ve sonuç elde etmek değildir. Çocuğun içgüdüsel olarak benimsediği bu yaklaşım doğru ve sağlıklı olan düşünce tarzıdır. Çocukta yaş büyüdükçe özellikle ergenlik döneminde, hem içsel (başarılı olma ihtiyacı, arkadaşları arasında iyi bir sosyal konum vb.) hem de dışsal faktörlerin (maddi ve manevi ödül kazanma isteği, aileyi ve antrenörü mutlu etme çabası) devreye girmesiyle sonuç gitgide daha da büyük önem kazanmaya başlar. Bu dönemde ailelerim yaptığı en sık hatalardan bazıları; çocuğu diğer arkadaşlarıyla, çocuğa gerçekçi olmayan hedefler belirlemek ve destek vermeden o hedefe ulaşması konusunda baskı yapmak, anne-babanın çocukluğunda yapamadığı veya başarılı olamadığı konuları çocuğun yapmasını istemek.. vb durumlardır.
Zaman zaman antrenörler de bu yanlışa düşerek sadece sonuç odaklı sporcular yetiştirmektedirler. Ailenin ve antrenörün bu gibi yaklaşımları çocuğu süreçten uzaklaştırarak sonuca iter. Maalesef birçok branşta sporun amacının sadece sonuç almak olduğunu sanan birçok çocuk ve genç sporcu var. Oysa sağlıklı olan ve birçok pedagog ve spor psikologlarının önerdiği yol; içsel motivasyon kaynaklarını harekete geçirip sürece odaklanılmasıdır.
Ne gariptir ki; sürece odaklanıldığı zaman sonuç daha kolay ve eğlenceli bir şekilde gelmektedir. Bu sebeptendir ki çocuklarımızı erken yaşta temel sporlara yönlendirerek onların fiziksel ve zihinsel açıdan pozitif duruma gelmelerini sağlayarak ilerleyen yaşlarda uygun branşı seçmelerine yardımcı olmalıyız. Bunun sonucunda çocuklarımızın sosyal yönleri güçlü, fiziksel olarak daha sağlıklı bireyler olmasına katkıda bulunmuş oluruz.
Sporun hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olması dileğimle sağlıkla kalın, sporla kalın…