Futbolda, Dünya kupasına katılabilmek için, dün Eskişehirde, yani kendi sahamızda, İzlanda ile kapıştık. “Kapıştık” diyorum çünkü bizim gruptan iki takım gidecekti ama bu iki koltuk için tam dört takım mücadele ediyordu. Sadece iki maç kalmıştı ve bu iki maçı kazanan doğrudan giderken diğerleri “halamın testisleri olursa, evlenmek için bir Rus bulursa, o Rusun da adı Nataşa olursa güzel bir yeğenim olur” hesabına girecekti.
Nitekim onlar “Veni, Vidi, vici” yani “geldiler, gördüler, yendiler” ve onlar Dünya Kupasına gitmeyi büyük oranda garantilerken biz Alman bir doktorun adıyla (Alzheimer ) anılan bir hastalıktan muzdarip olduğu söylenen 70’lik Romen hocamızla baş başa kaldık.
Zavallı Romen ne yapsın? Geçen hafta Milli takıma oyuncu almak için izlemeye gittiği Fenerbahçe- Beşiktaş maçında Milli takıma çaycı alıp dönmüş. Garibim her “Şu oyuncu muhteşem oynuyor onu alabiliriz” dediğinde “Efendim O Şili’li” “Efendim o Brezilyalı” “O Kanadalı”, “O İspanyol” cevabı almış. Dayanamamış” “Beni hangi maça getirdiniz ulan ..k..” demiş.
O da sık sık çay servisi yapan çaycıyı Milli takıma alıp dönmüş.
Düşünün 11 oyuncunun 9 tanesi yabancı olursa, yabancı Teknik direktör ne yapsın? Keşke federasyon başkanı “tüpçü” de yabancı olsaydı. En azından “Ne yapalım kardeşim, adam yabancı” derdik. Ama ligi bu kadar yabancı ile doldurursanız adam Milli takım için oyuncu seçmek için İzlandaya mı gitsin?
“Baba İzlanda nerede?” diye sordu benim 10 yaşındaki oğlum.
“Sanırım Kuzeyde bir yerde” dedim
“Büyük mü?” diye sordu.
“Sanırım küçük” dedim.
“Peki İstanbul kadar mı?” dedi.
” “Daha küçük” dedim
“İzmir kadar mı?” dedi
“Yok Buca kadar” dedim.
“Peki bizi nasıl yeniyorlar?” dedi. Duraksadım. Sanırım bunun cevabını ben bilmiyorum. Eyy Futbol, Voleybol, Basketbol liglerini yabancı oyuncularlarla dolduran Sevgili büyüklerim; sonuçtan memnun musunuz? Mutlumusunuz?
Bizim ne zaman ileriye dönük bir planlamamız olacak? Ne zaman günlük başarılarla avunup “Ama biz UEFA kupasını kazanmıştık” diye avutacağız kendimizi?
EVOLEYBOL.COM 