YAZIK OLDU YARINLARA… Hasan Uğur Epirden

“YAZIK OLDU YARINLARA” bir zamanlar İlhan İrem’in dillerden düşmeyen parçalarından biriydi…

O parçanın sözlerini Voleybol Federasyonumuz lisanına / versiyonuna (!) çevirmek geldi içimden birden… İlhan İrem‘e vereceğim ıkıntı ve sıkıntı için şimdiden özür diliyor, unutulmaz Mutlu Başkan‘a ve şahsında eski yol arkadaşlarına, Federasyonumuzdaki yeni uzantılarına ithaf ediyorum…

Hatırlar mısın bilmem, 1 yıl geçti üstünden, Sıkıcı bir toplantıydı, Söyledim gerçekleri ben…

Belki beklentiydi bilmem, /  Dökülen sözcüklerinden, / Kızmış, eleştirmiştim, / Yazmıştım köşemden…

Yarınlar, yarınlar bizim demiştin, / İşimiz voleybol, başarı demiştin, / Yazık oldu yarınlara, / Avunurum anılarla, / Hani nerde dediklerin, / Hepsi sanki bir rüya… /  

Hani biz bir bütündük, / Su ile toprak gibi, / Döküldük dile düştük, / Bir solmuş yaprak gibi…

Tanrıdan dileğim bu, / Voleybolu sevenler, Yarını bekleyenler, / Olmasın bizim gibi…
Yarınlar, yarınlar bizim demiştin, / Şeffaflık, paylaşımcılık demiştin,
Yazık oldu yarınlara, Avunurum anılarla, / Hani nerde verdiğin sözler, / Hepsi sanki palavra…

Geçen yıl, 1 ağustostu…… Mutlugiller pek bir heyecan içinde,tarihi (!) bir toplantıdaydılar… “Voleybolda Atak Lansman Toplantısı”… Bayanlar ve Erkekler 1. Liglerinin yeni isim ve logolarını bir güzel tanıttılar ?…

Toplantıyı, tasarruf yapan (!) NTV Spor tek kamerayla naklen yayınlarken, 2 basın mensubunun soruları sonrası yayını 45. dakikada birden bire nedense (!) kesivermişti, unutulmadı ?…

Genel Kurul arefesinde, böyle bir toplantının düzenlenmesi, yanlış bilgiler verilmesi, başarısızlıkların, “başarı” olarak gösterilmesi, politik şirinlik sergilenmesi çok tartışma konusu olmuştu…

Hele hele 5 yıllık plandan, 2024 stratejisinden (!) söz edilmesi, 2 ay sonrasında olası değişimlerin yaşanabileceği bir süreçte kendi kendine gelin güvey olan Mutlugillerin “Bu kadarına da pes !…” dedirten açıklaması pişkinliklerinden başka bir şey değildi…

Federasyon olarak imza atacakları müthiş yeni stratejileri (!) basın mensuplarıyla paylaşan Mutlu Başkan, sürdürülebilir başarılarla (Hangi sürdürdükleri başarıdan bahsetti, anlamakta güçlük çekmiştim ?…) Türk voleybolunun yeni bir atağa geçeceğini (!), hala öne sürdüğü meçhul (!) dünyada ekol olma yolunda ilerlediğini, A Bayan Milli Takımımızın FIVB Dünya Sıralaması’nda 10’uncu sradaki yerini koruduğunu, (Şu anda 12. sırada, ensemizdeki rakiplerimize karşı direniyoruz…) A Erkek Milli Takımımızın da FIVB World League 2016’daki başarılı performansıyla (!) 5 basamak yükselerek 24’üncü sırada yer aldığını ifade etmişti ?… (Şu anda 27. sıradayız ve her an bizi altına alacak rakiplerimiz mevcut !…)
Bu arada cici basın mensubu kankalarından biri de çıkıp, “Yahu Başkan, bizi kandırma, Bayan Milli Takımımızı 7. Sırada teslim aldığını unutmadık, biraz da bu başarından söz etsene ?…” dememiş, malum sebeplerden ötürü (!) diyememişti ?…

Bendeniz de birine bile cevap veremedikleri “Ahret Sorularım” (!) nedeniyle yangında kurtarılmayak yegane kişi olarak fişlendiğim için yasaklıydım, katılımıma izin vermemişlerdi, bunu fırsat bilip, bol bol serbest atış (!) yapmışlardı ?…

Türk Voleybolu bugün hala basiretsiz, beceriksiz, zayıf, güven ve prestij erozyonuna uğramış mirasyedi bir grubun ellerinde oyuncak olmuş, debelenmektedir…

O günkü tarihi konuşmasında Mutlu Başkanın utanmadan, sıkılmadan, “Biz Türkiye Voleybol Federasyonu olarak her zaman iletişime açığız. Çözüm bulma taraftarıyız. Çünkü bizim işimiz spor. Bizim işimiz Voleybol….” demesine dakikalarca çok gülmüştüm ?… Hala da aklıma gelince güler dururum… Sonrasında da alır beni derin düşünceler, endişelerle kuşatılmış öfkemin sınırlarını zorlar, durur…

Ha bu arada da tek ayağını çaktırmadan kaldıran (“Allah günah yazmasın” meyanında, çaktırmadan yapılan bir yoz inanç hareketi) Mutlu Başkan, rekor ceza kestikleri Fenerbahçe Spor Kulübüne de çok büyük saygı duyduklarını (!) ifade etmişti ?… Onu da unutmuş değilim ?…
“Pes !…” dedirten cinstendi bu talihsiz açıklamaları ?…

Mutlugiller ve devamı Üstüngiller pişkince sallamayı, yalan yanlış bilgilerle voleybol kamuoyunu uyutmayı, 5 yılda beceri ve kapasite eksikleriyle voleybolumuza verdikleri tescilli zararlarını halı altına süpürmeyi bir kenara bırakıp, öncelikle dürüstçe sorduğum sorulara mantıklı, açık ve net cevaplar vermeyi tercih etmeliler ?… Kişiliği gelişmiş lider ve yöneticilerden beklenendir bu ?…

Şeffaf ve paylaşımcı (!), yani iletişime açık, çözüm bulma taraftarı oldukları içindir sanırım, yenilir yutulur olmayan iddialara ve sorduğum onlarca soruya cevap vermemeleri ?…

Bu arada balık hafızaları olanlar için tekrarlamakta yarar görüyorum, Erkek milli takımımızın son geçen yıl FIVB sıralamasında 12 sıra birden yükselmesinin (Her ne kadar Federasyon o zamanlarda 5 basamak olarak hava atıyor olmuşsa da…)n esas nedeni FIVB’nin Kıta Şampiyonalarından takımların elde ettiği puanları silmesiydi…

Bayan Milli takımımız da bir zamanlar FIVB Dünya sıralamasında 7. sıradaydı ?… 2016 Rio Olimpiyat Oyunları sonrası 10. sıraya geriledi, şimdilerde ise, yukarıda ifade ettiğim gibi 12. sırada…

Allah aşkına söyler misiniz, dünyada en büyük yatırımı yapan kulüplerin yer aldığı ülkemizde bunu topluma hala başarı olarak sunmak, hele hele voleybola çağ atlattıklarını söylemek, aldatma değil de nedir ?…

Mutlu Başkan o toplantıda uslu uslu kendisini dinleyen cici çocuklar görünce çoştukça coşmuştu…

Voleybolumuzu sokaklardan plajlara, parklardan salonlara, her yaşa ve her kesime yaymayı hedeflediklerinin müjdesini (!) vermişti ?… Yani o güne kadar, 4 yılda yapamadıklarını projelendirmeye kalkmıştı ?…

Hiçbir belgeyi öne sürmeden, yıllara göre lisanslı voleybolcu sayılarını vermeden, lisanslı voleybolcu sayısının 2012’den itibaren yüzde 66 arttığını söylemişti ?…
Gene “Fabrika Voleybol”dan söz ederek, bu projeyi 81 ile yayacaklarından söz etmişti ?…
Bu proje kapsamında, o gün 14 ilde ve 19 okulda sanki çok zormuş gibi toplam 3050 çocuğa ulaşıldığından gururla, büyük iş yapılmış gibi bahsederken, ülkemizin nüfusunun 79 milyon olduğunu, bunun 19 milyonunun hedefledikleri kitle olduğunu, neden bu projenin Trakya’da, Çanakkale’de, Doğu’da, Güneydoğu’da hatta İç Anadolu’da uygulanmadığını ona kimse sormamıştı ?…

Alt yapının durumu hala feci durumda, tablo git gide içinden çıkılmaz bir durum alıyor… Kulüpler voleybol şubelerini ayakta tutmakta çok zorlanıyor…

Geçtiğimiz yıl şaşalı bir toplantıyla pazarlama, medya ve iletişim ortaklığı konusunda Saran Medya ile yapılan iş birliği kapsamı maddeleri, maliyeti, faydaları hala devlet sırrı gibi titizlikle (!) saklandığından gizemini koruyor ?… Bırakınız hesap sormayı, merak edip, öğrenmek için çabalayan yok ?… Tıpkı tüm yazıp çizdiklerime karşın (HURŞİT YAZILARI ve YATSI YAZILARI) tek bir soru sormadan, Mutlu Başkanın Seçimli Genel Kurulda yaptığı üstü örtülü (!) şipşak geçiştirdiği mali bilanço sonrası yarım dakikada sorgusuz, sualsiz “eller havaya” modundaki ibrada olduğu gibi ?…

Günün önem ve anlamını da fevkalade özetleyen Mutlu Başkan, 1. liglere kafa patlatarak (!) verdikleri “Sultanlar Ligi” ve “Efeler Ligi”nin logolarını tanıtmış, logolar sözde fevkalade beğeni toplamıştı ?…

Ancak o gün nedense konuya ilişkin görüştüğüm değer verdiğim önemli isimlerin tümü Mutlu Başkanın bu sözlerini hatırlattığımda / paylaştığımda kahkaha atttılar, aksi görüşlerde bulundular, ha bu arada da aramızda kalsın, övgüler (!) yağdırdılar ?…

Hala merak eder, dururum; “Efe Rakı”nın, “Sultan Turizm”in “Sultan Su”yun hatta Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın bu lig isimlerinde acep katkıları var mı diye ?…

Bir basın mensubu o gün sormuştu; “Burhan Felek’te niçin maç oynanmıyor ?…”
Mutlu Başkan şöyle cevaplamıştı…
“Bizim salon ücretsiz. Gelsinler burada oynasınlar!”

Bu sözlerin doğru olduğuna inanmadığım, hiçbir lafına güvenmediğim için kulüplere sormuştum…
“Maçlar ve antrenmanlar için sizden gerçekten ücret talep edilmiyor mu ?…
İç çekenler, hınzırca cevap verenler de olmuştu, cevap olarak ertesi gün hava iyi olursa boğaza gidip balık yerken bir büyüğe danışacağını (!) söyleyen de ?…
Anımsatayım dedim ?… Bazı şeyler kolay unutulmuyor da ?…

DİP NOT : Şimdi bazı çok bilmişler (!) bana kalkıp, “Şimdi bunları yazmanın, hatırlatmanın sırası mı, tam kızlarımız dünya şampiyonu olmuşken, tarihi bir başarıya imza atmışlarken ?…” diyebilirler ?… Çünkü gerçekleri anlatan ve bugün hala geçerliliğini koruyan bu sözler ve yaşanan durumun bazı balık hafızalılara hatırlatılması doğal olarak işlerine gelmez !…

Hemen bir vurgulama yapayım… Kızlarımızın bu başarısı önce arkalarında sağlam duran ve kızlarımızı destekleyen, voleybola yönlendirip, iten ailelerin, onları keşfedip, çalıştırıp, yetiştiren değerli alt yapı antrenörlerimizin, onlara her türlü imkanı sunan örnek kulüplerimizin eserleridir… Voleybol Federasyonumuz sadece görevini yapmış, bu şampiyona öncesi, diğerlerinde olduğu gibi mükemmel bir kampla hazırlık dönemi gerçekleştirmiştir ki onlara da tabii ki teşekkür borçluyuz…

Yani büyüklüğü ne olursa olsun, bir başarı, gerçekleri, yanlışları ortadan kaldıramaz !… Kendimizi kandırmayalım, zafer sarhoşluğu içinde birbirimizi avutmayalım ?…
Çöplerin üzerine ipek halı sermekle kirlilik de kokuları da yok edilemez !…

Şimdi gelin, Türk Pop Müziğimizin efsane sanatçılarından İlhan İrem’in unutulmaz klasikleri  arasında yer alan “YAZIK OLDU YARINLARA”yı Tarık Akan’ı da özlem ve rahmetle anarak dinleyelim… Bundan sonraki yıllarımızın yazık olmaması dileklerimle…