Ülkemizin böyle bir sevince gerçekten ihtiyacı vardı… Hele biz voleybol ailesinin…
Genç kızlarımız FIVB U23 Bayanlar Dünya Şampiyonası finalinde ev sahibi Slovenya’yı 15-12, 15-11, 15-13 ve 15-8’lik setlerle 4-0’lık bir skorla sürklasee ederek bileğinin hakkıyla Dünya Şampiyonu olurken aynı zamanda da FIVB U23 Bayanlar Dünya Klasmanında 1.lik tahtını Brezilya’dan devralarak voleybol tarihimizdeki en önemli başarılardan birine imza attı…
Kızlarımızı, teknik ve idari ekibimizi, tüm olanaklarını kızlarımız için seferber ederek vazifesini eksiksiz yapan Voleybol Federasyonumuzu ve en önemlisi, bu kızlarımızı bulup, yetiştirip voleybolumuza kazandıran, bu seviyelere gelmelerini sağlyan değerli antrenör kardeşlerimi, dahası bu güzide kızlarımızı özveriyle, her türlü fedakarlık ve anlayışla arkalarında duran ailelerine sevgilerimi, tebriklerim ve teşekkürlerimle sunuyorum…
Bundan sonra bu yaş grubunda yakaladığımız ivme ve seviyeyi A takım bazında da korumamız gerek !… Bu vurguyu yapma sebebim, Yıldızlar Dünya Şampiyonu kadromuzdan yukarıya oyuncu çıkaramamızdır ?… Lig maçlarında yabancı oyuncuların ve de ablalarının yedeğinde seviye, güven ve heves kaybederek bu şansı kaybetmişlerdir ?… Aynı tehlike bu oyuncularımızın içinde de birkaç lig oyuncusu hariç aynı tehlike mevcuttur…
Sevincimi katlayan bir başka etken de, bir Türk antrenörü, Ataman Güneyligil’in bu zaferde büyük payının olmasıdır… Yıldız Kızlarımızı geçmişte Avrupa ve Dünya Şampiyonu yapan Şahin Çatma’dan sonra bir Türk antrenörlük tarihinde 2. zafer kahramanı olmuş durumdadır…
Devletimiz bu kızlarımızı mutlaka kayda değer bir ödülle taçlandırmalıdır !… Örneğin birer araba neden esirgensin ?…
Şimdi sıra ablalarda, gözler Avrupa Şampiyonası’nda… Takımımızdan şampiyonluk, en azından kürsüde yer almasını bekliyoruz…
Gelelim maça… Sabahki yazımda paylaştığım 2 tereddütüm vardı; İlki Seyirciydi, ancak şaşılacak derece az ve uslu (!) bir seyirci vardı, takımımız da ilk setten itibaren bariz üstünlüğünü kabul ettirince seyircinin motivasyonu bozuldu, takımlarını itemedi… Sanırım Slovenyalılar, evlerinde televizyonları başında İstanbul’da aynı saatlerde oynanmakta olan Avrupa Basketbol Şampiyonası finalinde takımlarının Sırbistan ile oynadığı seyrettiler ?…
Bir diğeri hakem ikilisiydi… Bu tip maçlarda çekişme anlarında, özellikle set sonlarında baskı altında bilinçli (!) olarak çalınabilecek bir düdük kader anı olabilir düşüncesiyle endişe taşımaktaydım… Hele hele maçın hakemlerinin maç saatine 4 saat kala afişe edilmesi bu endişelerimi niye yalan söyleyeyim, katlamıştı…
Ancak korktuğum olmadı, takımımızın her sette bariz sayı farkı üstünlüğü böyle bir olası düdüğe meydan vermedi…
Maçın yıldızı gene Ebrar’dıSadece 13 sayı üreteek skorerliğiyle değil, müthiş hırsıyla da takıma katkıda bulundu…
Slovenya’nın ünlü İtalyan koçu Chappini çaresiz kaldı, bizim Ataman Güneyligil ise son derece rahat, takımından ve şampiyonluktan emin bir görünümdeydi…
Maç sonu sevinç gerçekten görülmeye değerdi… Kızlarımız şampiyonluğu timsah yürüyüşüyle coşku içinde kutladı…
Şimdi günün yorgunluğu ve heyecanını her ne kadar tahminimden çok daha kolay ve rahat gelen zaferle atmış gözüksem de hazırladığım, buz kovasında bana göz kırpan Fransız şampanyamı patlatma vakti… Kadehimi takımımızın şerefine kaldırıyorum…
Darısı A Bayanlarımıza… Kenarda bir tane daha şişem var !… Saklıyorum…