Spor yazarları ve spor araştırmacılarının görevlerinden birisi de sporu yönetenlere yol göstermektir…
Günümüzde derin yara alan ve güvenilirliğini kaybeden adalet mekanizmasıyla hukuk, ne yazık ve acıdır ki ağır işleyen süreçlerle de büyük handikap yaratmaktadır !…
Özellikle içinde bulunduğumuz spor dünyasında, “SPOR HUKUKU”nun durumu ve uzman olmayan hukuk kurulu, ceza kurulu üyeleri ile hakim, savcı ve mahkemelerin iş başında oluşu endişe vericidir…
Ülkemiz Hukukunda bu sorunun belki de yapılandırılacak “Spor Mahkemeleri”yle çözümü; özgür, demokratik, sporun erdemine yakışır, temiz bir spor yapılanması ve dolayısıyla geleceğimiz için çağdaş bir ihtiyaçtır…
Bunun en canlı örneklerini ardı ardına yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum, herkes biliyor…
Voleybol Federasyonu’nun, belgelerle yaptığım eleştiriler, yenilir yutulur olmayan iddiaların açığa çıkarılması için sorduğum sorulara seçim malzemesi yaptığı “Şeffaflık ve paylaşımcılık” (!) vaatlerine karşın cevap veremeyen şahsıma ve dolayısıyla birbirinden kıymetli usta yazarlara tahammülsüzlük gösterip VOLEYBOL-E web sitemiz için birkaç saatte (!) olağanüstü hal koşullarından da yararlanarak çıkarttığı “Erişimi engelleme” kararı unutulmayacak bir hazımsızlık, kin, intikam saldırısı olarak internet basın tarihine kapkara bir leke olarak geçmiş durumdadır !…
Bu kararın hangi gerekçelerle verildiği hala cevap beklemektedir !… Bu konuda basın mensubu arkadaşlarımdan ve kardeşlerimden en ufak bir destek gelmediği gibi, içlerinde bazı ikramları (!) kaybetmeme düşüncesiyle şirin gözüken, yalakalık yapanların da bulunuşu beni derinden yaralamış, çevreme bakış açımı değiştirmiş, dahası güven erozyonu yaratmıştır…
Arkamda bana destek veren, başta sporumuzun emektar büyük ustası Erdoğan Arıpınar ve yazar yol arkadaşlarım olmak üzere yoluma çizgimden ve prensiplerimden ödün vermeden sağlam adımlarla yürümekteyim… Allah’ın bana verdiği sağlık ve biçtiği ömür kadar da kalemim ve klavyemle doğruların savunucusu, aykırıların da kabusu olmaya devam edeceğim !…
Türkiye’de demokrasiden bahsedenlerin sporu, basın hürriyetini, eleştiri hakkını unuttukları bu zor süreçte kişiliğimden zerre kadar ödün vermeyeceğimi artık herkes biliyor ?…
Bire bir olduğumuzda savunduğum konular doğrultusunda en ağır eleştirileri ekleyerek bana destek verenlerin, mimlenme ve fişlenme korkusuyla nasıl kendi kabuklarına çekilip, “3 maymun”u oynadıklarını açık ve net görüyorum !…
Hukukta kuruluş veya kişiler, haksız yapılmış eleştiriler, iftira, hakaret ve suçlamalar için tekzip yollama, dava açma hakkına sahiptir… Ancak bizim internet sitemiz gibi bir yayını durdurma, engelleme hakkı olamaz. O hareket ancak totaliter rejimlerde olur !… Bizler ülke sporunun layık kişiler tarafından yönetilmesini, yücelmesini isteyen kalemleriz… Bizim susturulmamız ancak Türk Sporunun düşmanlarına yarar…
Bu kafada olanların, ya kafalarını değiştirmeleri, ya da o aykırı kişilerin toplum ve yetkililer tarafından Türk Sporundan derhal uzaklaştırılmaları gerekmektedir !…
Ne acı ve düşündürücüdür ki, voleybol camiamızda yaşanan ve antrenör bir sapığın hemen hemen tüm basın organlarında yer alan olayı ve ilgili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 109 yıl hapis cezası sonrası Voleybol Federasyonumuzdan bir yorum yapılmış değildir ?…
Oysa bu tip olaylar, duyumlarımıza göre sıkça yaşanmakta, bayan voleybolumuzun alt yapısına çok zarar vermekte, sekteye uğratmaktadır !…
Bu konuda yazdığım yazıyı okuyamamış olanlar için tekrar, aşağıdaki linki veriyorum…
https://evoleybol.com/2017/09/10/devekusu-hasan-ugur-epirden/
(Devam edecek…)