Bir meraklı okurum, Ceren Aköz sormuş dünkü yorumunda…
“Epirden hocam bağışlayın beni ama ne zamandır merak ediyor ama bir türlü fırsat bulamadığım için soramadığım soruyu şimdi soruyorum. Bu nasıl bir donanım, bilgeliktir? Maşallah otomatiğe bağlanmış 7/24 çalışan ve üreten yazı makinası, fabrikası gibisiniz. Diğer sitelerinizden de takip ediyorum sizi. Dur durak bilmiyorsunuz. Hocam siz ne zaman dinleniyorsunuz, uyuyorsunuz, karnınızı doyuruyorsunuz? Bu kadar çok konuyu nasıl buluyorsunuz?” demiş…
Buna benzer soruları devamlı alıyorum… Bu soruya “Malzeme o kadar çok ki…” diye bir cümleyle başlamayı düşündüm cevaben… Ama sonra, aslında işin kökeninde yatan gerçeği vurgulamayı tercih ettim…
Türk voleybolunda tek tük de olsa uzun yıllar önce özel köşe yazarları vardı… Ustamız, aynı zamanda Türk voleybolunun bence 1 numaralı sembolü rahmetli Değer Eraybar ağabeyimiz, rahmetli Tankut Antikacıoğlu, rahmetli Nejat Altav‘dan sonra, (47 yıllık yazar kimliğimi bir kenara bırakacak olursak), bana voleybolda “Köşe Yazarı” olarak nitelendirilebilecek kaç kişi ve kimleri sayabilirler acaba ?… Ya Haberci / muhabir / fotoğrafçı ?… Peki ya TV / Radyo programcısı, Dergi çıkaran, İnternet web sitesi kurup, yöneten ?…
Gençlerden şimdilerde bazı emekçiler yok değil, voleybola sevdalılar ve gerçekten epey mesai vermekteler… Onlara büyük değer veriyorum… (Bir yazımda da onları ele alacağım…) Ancak bizlerden çok öğrenecekleri var…
Alev Anakök‘ün bir bilirkişi olarak yaklaşık yarım asırdır paylaştığı ders niteliğindeki teknik ağırlıklı yazıları, Hocaların hocası Enver Göçener‘in bilimsel yazıları, emektar Cengiz Tokgöz‘ün voleybola 44 yıldan bu yana dolu dolu verdiği dört dörtlük hizmet, Enver Bağlarbaşı‘nın rekor düzeyde hazırlayıp, sunduğu TV programları ve büyük zorluklarla, fedakarlıkla yayın hayatına geçirip, arşiv niteliğindeki, tarihimizdeki uzun soluklu yegane voleybol dergisi, gene Metin Görgün‘ün uzun yıllar TV’de hazırlayıp sunduğu voleybol programları, yorumcu kişiliği, Zeki Kuban, Ragıp Tekin gibi emektarlar voleybol basın tarihimizde isimlerini ölümsüzleştirmiş ağabeylerdir…
Ancak sıra köşe yazarlığına gelince, açıkçası isim bulmakta oldukça zorlanıyorum ?… Ayda / yılda bir kez yazı yazanlar, yazarken de konu seçimi ile ifade, dil bilgisi zafiyeti içerisinde olanları, (bana kızacak bazıları ama…) bu kategoriye ne yazık ki dahil edemiyorum ?…
Türk voleybol basınının bence şu an en büyük eksikliği “Köşe yazarlığı”dır… Sadece internet ortamında, son 17 yılda yayınlanan yazılarım 13.000’i aşmış bulunmakta… Ancak önemli olan, endişe duymama sebebiyet veren, benden sonra kimlerin bu bayrağı devam ettirecekleri konusu ?…
İşte onun içindir ki başta Deniz Arslan, Eren Aktulgalı, Serkan Yılmaz olmak üzere bazı isimleri teşvikle köşe yazarı olarak voleybolumuza kazandırmaya büyük gayret sarf ediyor, heyecan duyuyor, mutlu oluyorum…
Allah bana inşallah, “Boynuz kulağı geçer…” sözünün bir kez daha gerçekleştiğini tam manasıyla gördükten sonra gözlerimi kapamayı nasip eder ?…
Bir diğer büyük dileğim ve özlemle beklentim, web sitelerimizde başarı, mutluluk dolu yazılarımın büyük çoğunluğunu oluşturacağı günlerin yaşanacağı sürecin fazla uzaklarda olmaması ?…
Bir yorum, bakın beni nerelere götürdü, içimden klavyeye neler dökülmesine vesile oldu ?…
Teşekkürler Ceren Aköz…
Masada oturanlar soldan sağa : Cengiz Göllü (M), Teoman Yazgan, Özcan Mutlugil (M), Naci Bayamlıoğlu, Haluk Aykulu…
Ayaktakiler soldan sağa : İsmail Hakkı Esemen, Tuncer Orhan, Rıza Orhan, Hasan Uğur Epirden, Celal Kosooğlu…
İŞTE VOLEYBOLUMUZUN AMİRAL GEMİSİ MASASI…
Fazla söze gerek yok… Voleybolumuzu bugünlere taşıyan Amiral gemisi masası ve bendeniz… Masada eksikler tabii ki var; Başta Vahit Çolakoğlu (M), Erol Ünal Karabıyık, Prof Dr. Hüsnü Can, Değer Eraybar (M), Ayhan Demir (M), Enver Göçener… Herhalde onların ikisi güvertede, kaptan köşkünde bir yerlerdeler, diğer üçü de gökyüzünden bizleri seyretmekteler… Çok özel ve değerli bu fotoğrafı şükran duygularımla siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim… Bu vesileyle Türk Voleyboluna yön vermiş, başta hocaların hocası Enver Göçener olmak üzere yaşayan efsaneleri saygıyla, ebediyete intikal etmiş sembollerimizi özlem ve rahmetle anıyorum…
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK VE SAHTEKARLIK KARLI (!) BİR MESLEK DALI OLDU…
Ülkemiz gerçekten her yönden kritik bir süreç içerisinde…
Ekonomik çöküşle gelen yaşam/geçim kaosu insanları maalesef sadece ruhi çöküşe sürüklemekle kalmıyor, hukuk/adalet çarkının ağırlığı, işlerlilik zafiyeti, hak dağıtımındaki gittikçe artan verdiği güvensizlik bazı kişileri illegal yollara sürüklemekte… Bunlardan biri de ne yazık ki üzerine tam manasıyla gidilemeyen nitelikli dolandırıcılık, sahtekarlık !…
İşte yaklaşık bir aydır izini sürdüğüm, topladığım istihbarat verileriyle gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğum bir dolandırıcılık çetesi…
EPİRDEN MÜZİK KÜLTÜR SANAT‘ta yayınladığım bu haberi lütfen zaman ayırıp, okuyun ve de kamu adına, vatandaşlık görevi gereği paylaşın !…
www.epirden.org
ANKETİMİZDE SON 2 GÜN… Oylarınızı diğer sitemiz VOLEYBOL-A’ya bekliyoruz… www.voleybol-a.com
BAHÇEŞEHİR UNİVERSİTESİ DOÇENTİ ÖZLEM KUMRULAR’IN İNSANLIK DIŞI HAREKETİNİ KINIYORUM…
Sol üstte gördüğünüz kadın, Doc. Dr. Özlem Kumrular, 28 Ağustos günü Beylerbeyi’nde yıllardır yaşayan 16 yaşındaki Çıtır adlı köpeği, çarşafa sararak taksiyle Avrupa Yakasına götürüp, Ataköy’ de bir yere atmış ?… Sonrasında da kendi twitter’ında bu durumu marifetmiş gibi itmiş ?…
Çıtır 16 yaşındaymış, yani yaşlı, üstelik hastaymış… O günden beri seferber olunmuş, ama henüz bulunamamış ?… Yaşamından endişe edilmekte…
Kendisi hakkında suç duyuruları yapılmış… Tüm hayvanseverler ayaklanmış durumda… Aşağıdaki adreslere lütfen tepkinizi gösteriniz !… Bu tip, insanlıktan nasibini alamamış kişilerin öğretim kurumlarında gençliğe ders veriyor olmaları esef ve endişe vericidir !… Şiddetle kınıyor, konunun sonuna kadar takipçisi olacağımı ifade ediyorum !…
Enver Yucel ( Bahcesehir Okullari YK Baskani : EnverYucel (@EnverYucel) https://twitter.com/EnverYucel?s=09
Prof. Şenay Yalçın ( Bahcesehir Uni Rektörü ) : Prof.Dr.Şenay Yalçın https://twitter.com/SenayYalcin1?s=09
Voleybolda köşe yazarlığımızdan bahsetmişsiniz ya EPİRDEN HOCAM .Alın size bir internet sitesi editörü ve köşe yazarının attığı başlık .
http://mayintarlasi.com/2017/09/07/federasyondan-hakemlere-giysi-kiyagi/
Bu da bizim kıyağımız olsun hakemlerimize .Sanki Yunanistan federasyonu hakemlerine kıyafet bağışı yapıyorlar .
İşte size duayen olarak bilinen voleybol yazarının sokak ağzıyla yazdığı başlık .
Unutmayın kıyakçılığı sonu ayakçılıktır .
Bizde aynı sokak ağzıyla katkı yapalım sözde duayene ,
Haydı hayırlı traşlar .
BeğenBeğen
TDK / KIYAK ÇEKMEK ; birine maddi ve manevi destek olmak, yardım etmek
BeğenBeğen
Aklımdaki bir soruyu sizinle paylaşmak istedim hocam. Bu yazınızın altına belki alakasız gelecek ama yinede soruyorum.Neslihan demir kampa çağrıldığı halde omuz sakatlığı nedeniyle avrupa şampiyonasında yer almayacağı söyleniyor. Voleybolplus yazarlarından birinden öğrendim. Neslihan demir sakatsa neden galatasaray yönetimi ona guvenip birinci pasör çaprazı hatta kaptan olarak transfer etti? Neslihanın zaten 2014 ten beri dolaşan sakatlık hikayesini neslihan hiçte ben sahiden sakatım diye onayladığını görmedik. Hatta daha geçen yıl olimpiyat elemelerindeki performansıyla sakat olmadığını omzundan sakat bir insanın bunları yapabileceğine inanmadım.O kadar geriyede gitmeyelim, fenerbahçe- eczacıbaşı yarı final maçlarında neslihan birinde 16 sayı bir diğer maçta da 21 sayıyla oynamıştı. Bence bizim sorunumuz neslihana yeterince guvenmememiz. O guvenildiği takdirde şu yaşında bile mvp olacak kapasitede bir oyuncu. Ama biz onu kafada bitiriyoruz.Neyse nasılsa galatasarayın neslihana olan inancıyla nasıl oynayacağını hep birlikte göreceğiz.
BeğenBeğen