‘Okuduğunu doğru anlama’ konusunda bir anket yapılsa nasıl bir sonuç çıkar çok merak ediyorum. Bir yazar olarak bu konudan çok muzdaribim. ‘Beni bir sen anladın, sen de yanlış anladın’ derler ya, aynen öyle durumlar yaşıyorum bazen.
Üstelik ben o kadar karmaşık da yazmıyorum. Son derece basit, yalın şekilde yazıyorum. Öyle ağdalı, ağır bir yazı dilim yok. Ama yine de anlaşılmıyoruz. Ya da yanlış anlaşılıyoruz. Mesela yazdığım yazından sonra ( https://evoleybol.com/2017/08/27/boyaci-huseyinin-gordugunu-federasyon-gorebilecek-mi/ ) bazı yorumcular ‘Kardeşim kızımız takımın yarı finale gelmesinde en büyük yükü çekti. Siz kalkmış neler yazıyorsunuz‘ dedi.
Sanırım kendimizi yeterince açık şekilde ifade edemiyoruz! Biz ‘Lütfen hep beraber bir şeyler yapalım ve bu kızı kazanalım! Böyle yetenekler çok nadir gelir. Ama ‘Gençtir, olur böyle hatalar,zamanla düzelir’ diye düşünüp işi zamana bırakmayalım’ dedikçe bazı hocalarımız ‘Tebrikler kızım, aynı şekilde devam et, helal olsun’ diyorlar.
Bir okuyucumuz, Tansu Acar, çok güzel bir örnek vermiş. ”Bundan 5 yıl kadar önce ABD Milli takımında Destinee Hooker isminde bir yüksek atlamacılıktan voleybola geçmiş çok çok iyi pasör çaprazı vardı. Peki şu an kendisini hatırlayan var mı? Ferhat Akbaş Vakıfbank’ta yardımcı Antrenörken kendisine ‘‘Neden Destinee Hooker’ı almıyorsunuz?’ diye sormuştum. ”Çok disiplinsiz ve bencilmiş, maçta bütün paslar kendine atılsın istiyormuş, çok iyi oyuncu olmasına rağmen ABD milli takımı da kadrosundan çıkardı, dikkat edersen Kore gibi seviye olarak yüksek olmayan liglerde oynayabiliyor” demişti. Sözün özü: İyi bir sporcu olmak için yetenek ve çalışma şart. Ama istikrar ve başarı için terbiye ve disiplin çok önemli. Çok iyi smaç vurmak iyi bir oyuncu olmak için yetmez” demiş.
Merak ettim, ‘Kimdir bu Destinee Hooker?’ diye araştırdım. Henüz 29 yaşında, 1.93 cm boyunda ve smaç yüksekliği 320 cm üstünde olan bir oyuncu. Kendisi Milli takımımıza karşı 2012 Londra Olimpiyatlarında oynamış. Bu maçla ilgili Ekşi sözlükte çok eğlenceli yorumlar var. Mesela biri ‘Kesinlikle insan değil!’ demiş. Bir başkası ‘Acıması olmayan voleybol oyuncusu. Bütün maç boyunca ‘Allah yarattı’ demeyip topları gömmüştür bizim tarafa‘ demiş. Bir başkası ‘Daha 24 yaşında olduğunu var sayarsak ilerde tarihin en iyi kadın voleybolcusu olarak anmamız içten bile değil’ demiş. Ama şimdi Milli takımda yok!
Peki Amerikalılar aptal mı? ‘Aslansın, çok iyisin’ diye sırtını sıvazlayıp neden takıma almıyorlar?
Şu an Amerika’da okuyan Milli oyuncumuz Merve Tanyel‘in babası Emrah Tanyel, bunu şöyle açıklamış ‘Destinee Hooker (University of Texas mezunu) hala Milli takıma dönmek istiyor ama Karch Kiraly müsade etmiyor çünkü kadında davranış bozukluğu var…Fenerbahce de bir sezon oynamış eski Amerika milli takım kaptanı ve pasörü Lindsey Berg (Kendisini şahsen tanırım, kızıma NCAA de oynasın diye referans oldu ) Destinee’nin milli takımda pasörü idi. Devamlı sorun çıkardığını bana anlatmıştı. Amerika ve Japonya gibi toplumlarda hele milli takımlarında ne kadar yetenekli olursanız olun eğitim almamış ve davranış bozukluğu olan sporcular asla oynayamaz. Ayrıca bu davranış bozukluklarını savunan insanları da göremezsiniz’ demiş.
Daha fazla söze gerek var mı bilemiyorum.
Önümüzde örnekler varken hala ‘Aslansın aynen devam et, çok iyisin’ diye bazı yanlışları görmezden gelmeyelim. Kulağını çekelim. Gerekirse Milli takımlarda bir psikolog görevlendirelim, bu yetenekli oyuncuları kaybetmeyelim.
Merak edenler için Destinee Hooker’ın videosu aşağıdadır
EVOLEYBOL.COM 