“Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni; senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.” VICTOR HUGO
USTAMDAN TAM DESTEK…
Türk sporunun hem yaş, hem kıdem olarak duayenlerindendir Erdoğan Arıpınar…
Beni yıllardır yazmaya teşvik eden, kendi ifadesine göre yazılarımı zevkle ve keyifle okuyan, TMOK’nın en eski ve kıdemli üyesi, Dünya Fair Play Konseyinin saygın ismi Arıpınar ustanın “Fair Play Tanrının sesini duymak demektir…” sözü dünya sporunda bir düstur olarak kabul edilmiştir…
Dün gene dertleştik, olumsuzlukları tartıştık… Voleybol Federasyonu hakkında paylaştığım iddiaları hayretle karşıladığını, sorduğum onlarca soruya cevap verememelerinin çok acı ve düşündürücü olduğunu tekrarladı…
“Ağabey, ellerinde olsa yok edecekler beni, ama güçleri yetmiyor ?… Anlayacağın beni çok seviyorlar, el üstünde tutuyorlar…” diyecek oldum, sesini birkaç desibel yükselterek;
“Herkes tarafından sevilmek marifet değildir… İyiler ve dürüstler tarafından sevilmek marifettir… O yüzden bu konuda şanslısın !…” dedi.
İyi ki varsın Erdoğan Ağabey ?…
AVRUPA ŞAMPİYONASI BİLMECESİ…
Bayanlarda Avrupa Şampiyonası Finallerine yaklaşık 1 ay var ?… Voleybol Federasyonumuz daha hala takımımızın Avrupa Şampiyonası kadrosunu açıklamış değil ?…
Duyumlarımıza göre seçilmiş bir kadro Vakıfbank Spor Sarayı’nda antrenmanlara (çok şükür) başlamış… O bile basından ve kamuoyundan gizleniyor ?…
Takım kadrosunda Hande Baladın yokmuş ?… “Tercih mi edilmedi, sakat mı, cezalı mı belli değil ?…” diye düşünürken U23 kadrosunda olduğunu gördüm ?… Ablalardan Neslihan, Eda, Bahar, Gözde, Naz, Neriman, Güldeniz varmış kadroda ?… Yani Grand Prix’de yer almayanlar, düşünülmeyenler, tatilde olanlar, düğünlerini, özel günlerini o perioda getirip, izinli (!) olanlar ?…
Bizler kuvvetli istihbaratımızla bazı olup bitenleri bu şekilde alıyoruz ?… Bazı bilgiler zayıf ihtimal de olsa bizi yanıltmış olabilir ?… Ancak doğrular ortaya konulursa (tabii ki resmi ağızlardan) bizler de kamuoyuyla anında paylaşırız ?… Böylece senaryolar ortadan kalkar, endişeler yok olur, meraklar giderilir, fena mı olur ?…
Özellikle hedef tahtalarını bu denli ıskalayan, teknik adam tercihlerinde sonradan “Pardon ?…” diyerek yanlışlarını iş işten geçtikten bile çok sonra kabul etmiş (!) olan Federasyonumuzun en naif özelliği olan (!) şeffaflık ve paylaşımcılık (!) bu olsa gerek ?…
Akıllara bazı sorular geliyor, tavuklar gibi beyninize tüneyip, yerleşiyor, “kış kış” deyip kovamıyorsunuz ?…
* Madem ki esas kadromuz buydu, (dikkatinizi çekerim, tam 7 tecrübeli starımız) o halde neden 2017 FIVB World Grand Prix’de, tüm takımlar tam kadrolarıyla yer alırlar, dünya sıralamasına puan da taşımayı hedeflerler ve de bunu başarırlarken, biz bu sporcularımızdan yoksun, deneme tahtasına çevirdiğimiz bir kadroyla mücadele ettik ?…
* Ana hedefimiz olması gereken 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları elemelerinde ve de inşallah kalırsak Tokyo’da ve de Dünya Şampiyonası elemelerinde bu kadro ile mi mücadele etmeyi düşünüyoruz ?…
* Avrupa Şampiyonasında hedefimiz kaçıncılıktır ?… Bunu en yetkili ağızdan, teknik patron Guidetti’den öğrenmek istiyoruz ?…
* Avrupa Şampiyonası öncesinde hazırlık maçları oynayacak mıyız ?… Programımız belli mi ?… Belli ise nerede ne zaman kimlerle oynayacağız ?…
* Avrupa Şampiyonasında tam ve oturmuş kadrolarıyla maç oynama farkı avantajıyla karşımıza çıkacak İtalya, Sırbistan, Rusya, Hollanda’yı hatta son yıllarda bizleri yenme başarısı (!) göstermiş olan Almanya’yı, Belçika’yı, daha da ileri gidiyorum salon ve seyirci avantajıyla sürpriz yapmak için sinsi hesaplar yapan ev sahibi Azerbaycan’ı antrenman ve maç eksiği olan ablalarımızın oluşturacağı çekirdek kadromuzla nasıl yeneceğiz bu kısa hazırlık dönemiyle ?… Sanırım Guidetti varını yoğunu verecektir bu uğurda, ama eldeki malzeme ile bu şartlarda ne yapabilir, kestiremiyorum ?…
İşte tüm bu sorular birer kurt gibi beynimizi kemiriyor ?… Her duyarlı Türk evladı, üstüne üstlük voleybol sevdalısı duyarlı kişiler olarak kızlarımızın başarısını görmek, alkışlamak, onur duymak istiyoruz ?… Bunun aksi “Vatan Hainliği”dir ?… Bu bize çok görülmesin ?… Özellikle voleybolun yönetimine talip olmuş, bir şekilde seçilmiş hizmetkarlar tarafından ?…
Biraz saygı, hassasiyet, duyarlılık lütfen ?…
VOLEYBOL-A sitemizde düzenlediğimiz son anketimizde sorduk, “22 eylül-01 ekim 2017 tarihlerinde Azerbaycan Bakü’de yapılacak Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonasında Bayan Voleybol Milli Takımımız sizce hangi dereceyi alır ?…” dedik ?…
Anketimiz devam ediyor… (Oylarsanız seviniriz ?…) www.voleybol-a.com
Cevaplardan anlıyoruz ki voleybolseverlerin kafaları karışık ?… 1.likle 10.luk arasında bocalama var ?… Bir kısım hayli ümitli, bir kısım endişeli, bir kısım da ümitsiz ?…
2012’de bana bu soru sorulsaydı, “Tabii ki şampiyon oluruz !…” diye göğsümü gere gere cevaplardım, ama ya şimdi ?…
Oysa eskiden böyle miydi ?… Bu takımların alayını, hem de defalarca evire çevire yenmemiş miydik ?… Hatta şu anda dünya klasmanının tepelerini kurulmuş devlerden Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Sırbistan, Rusya, Hollanda, İtalya, Japonya, Kore’yi dize getirmemiş miydik ?… Klasmanda 7.liğe yükselip, ilk üçe gözlerimizi dikmemiş, umutlanmamış mıydık ?… Genç Kızlarda Avrupa, Yıldız Kızlarda Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmamış mıydık ?… Peki sonra ne oldu da antrenman veremez bir takım hüviyetine büründük/büründürüldük ?… Dünya Klasmanında 12. sıraya geriledik, üstümüzdeki takımlarla puan farkımız çoğaldı, altımızdakilerle azaldı ?… Bu nasıl bir beceriksizlik ve yeteneksizlik, dahası bir yönetim anlayışı ve zafiyetidir ki o şampiyon kadrolarımızdan A takımımıza kimseleri çıkartamadık, heba ettik kızları, küstürdük, hırslarını törpüledik, geleceklerini kararttık ?…
Bol yabancılı sistemle, yıldız adaylarımızı bençlerde çürüterek, vurdumduymazlığın en somut örnekleriyle yola devam, altına uzaklardan selam biricik Federasyonumuz ve “Üstün” Başkanımız ?…
EVOLEYBOL.COM 
Efendim , voleybolumuzun objektif ( ! ) , tarafsız (!) , önyargısız (!) yazarlarından büyük usta duayen Cengiz TOKGÖZ, uzun zaman sonra kendi editörlüğünü yaptığı sitede “BAŞKANLIK ÇOK ÖNEMLİ “ başlığı ile yazı yazmış. Yazısında kendisinin hiçbir şeyden çekinmeden ,korkmadan tarafsız yazılar yazan birisi olduğunu anlatmış .Voleybolu yönetmenin zor olduğunu özellikle geldiği yerin altına düşürmemenin çok önemli olduğunu ifade etmiş . Enteresan olan sanki yazmaktan imtina ettiği voleybolda hangi başkana rastlayan yükselmenin altına düşülmemesini kast ettiğini anlayamadık . Sayın Ahmet GÜLÜM dönemini unutmanın mümkün olmadığını yazmış . Bize göre de Sayın Ahmet GÜLÜM voleybol’ a çok şey kazandırmıştır. Ama ustanın kriterlerini göz önünde bulundurduğumuzda Büyük ustanın gururunu yada saçını okşamış olma ihtimali de yüksek. Ö.MUTLUGİL için “centilmen ve başarılı MUTLUGİL “ ifadesini kullanmayı ihmal etmemiş. Bize ve kamuoyunun büyük bir çoğunluğuna göre voleybolun çöküşünü hazırlayan Özkan MUTLUGİL ‘i başarılı olarak görmesi büyük ustanın ne kadar objektif (!) ve tarafsız (!) yazılar yazdığının en büyük delilidir sanırım.
Daha ilginç olan ise ,hiçbir zaman sevemediği Sayın Erol Ünal KARABIYIK ‘a istemeye istemeye hakkını vermeye çalışmış. Onu da yüzüne gözüne bulaştırarak yapmış. Biraz daha ilginç olan Sayın KARABIYIK için düşüncelerini yazarken “bencilliğini beğenmememe rağmen “ demiş . Sayın KARABIYIK ‘a bir çok şeyi yakıştırabilir , eleştirebilirsiniz . Fakat bencil olmakla suçlamak çok büyük haksızlık ,bilgisizliktir , hatta daha başka şeylerdir ama ben bunları binlerce kez okunan bir sitede yazamam . Bu benzetme büyük ustanın ne kadar olaylara vakıf olduğunun ,hatta kelime dağarcığının ne kadar zengin olduğunun ,hayatı boyunca ne kadar kitap okuduğunun en büyük göstergesidir sanırım.
Çok büyük bir ihtimalle yanlış kelime seçmiş ve maalesef yanlış kelime kullandığının farkında değil. Belki “tek adam “diyecekti ama onu çok kullandığı için kullanmak istemedi ve kelime haznesinin geniş olduğu sanılsın diye “bencil “deyiverdi. Yazık çok yazık .Sanki bencil sıfatı kendisine daha çok uyacak . İşte sayın Erol Ünal KARABIYIK ‘ın hataları buralarda başlamış olabilir . Ustanın gururunu ve saçını okşamayı ihmal etmiş olabilir.
Akif ÜSTÜNDAĞ ’ın başkanlık dönemini anlatırken “çok federasyon başkanını başkanlık koltuğun oturtan adam “ diye tanımlaması Ülkemizde Voleybol federasyonu başkanlığı yapan herkesin kulağına küpe olsun. Yani sayın başkanlar sizin çoğunuz o makama hak ettiğiniz için değil Mösyö ÜSTÜNDAĞ oturttuğu için gelmişsiniz. Bizim bildiğimiz sadece MUTLUGİL ‘e katkı yapmış olabilir. Ama büyük usta “ çoğu “ dediğine göre bir bildiği vardır.
Sizin için köy köy dolaşıp oy toplamış ,zaten kendisi de voleybolun içinden geliyormuş. Biz kesin emin değiliz voleybolun mu ,basketbolun mu ,futbolun mu , eskirimin mi içinden geldiğini ? Ama bir çoğunun başına geçmeye çalıştığını , geçemediğini ve maalesef voleybola kaldığını gayet iyi biliyoruz.
Büyük usta yazısına meslek hayatının başından bu güne kadar gevelemeye çalıştım diyerek devam etmiş. İlahi büyük usta, sizin yazılarınıza gevelemek denmez başka şey denir , amma bunun değerlendirmesini kamuoyunun taktirine bırakıyorum.
Duayen gazeteci , çok taktir ettiği Akif ÜSTÜNDAĞ ‘a sporcuların basın mensuplarını tanımadığını federasyonun bu konuda bir tanışma organizasyonu yapması gerektiğini iletmiş. Çok iyi yapmış . Mili sporcuların Cengiz TOKGÖZ ‘ü tanımaması ulusal bir sorun çünkü ,derhal ortadan kaldırılmalı.
Çok taktir ettiği büyük başkan Akif ÜSTÜNDAĞ onun bu ricasını yada talebini yerine getirmiş.
Ustamız , başkanından voleybol federasyonu resmi sitesinin biçiminin değiştirilmesini ve diğer sitelerin erişim linklerinin konulmasını rica etmiş. Büyük başkan İletişim sorumlusu mu yoksa başka bir sorumlu muydu kestiremediğimiz Sezgin beye gereği için talimat vermiş .
Eyvah talimat Sezgin beye verilmiş.
Bilmeyen varsa hatırlatalım .TVF resmi internet sitesinin mevcut biçimi Sayın KARABIYIK zamanında hazırlatılmıştır . Onun izlerini silmek tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediyseniz TVF logosu kendisinin açmış olduğu yarışma sonunda hazırlanan eserler arasından 1. seçilerek resmileştirilmiştir. Logoyu da değiştirebilirsiniz .Belki büyük usta bilmiyordur ,TVF logosunda yer alan voleybol topunun çizgileri TVF harflerinden oluşmaktadır .TVF yönetiminden bunu bilmeyen varsa o da öğrensin .
Ayrıca üstat sizin talebiniz dikkate alınarak TVF resmi sitesi biçimi değiştirildi , bilmiyorum beğendiniz mi ? Ben beğenmedim .Asıl önemli olan büyük usta , sitenin biçiminin değiştirilmesi değil ,içeriğinin günün gününe girilmesi , düzgün bir Türkçe ile imla kurallarına uyularak yazılmasıdır değil mi ? TVF resmi sitesi sizin kısıtlı bütçelerle hazırladığınız siteniz gibi sıradan olmamalıdır .O konuda kesinlikle haklısınız .
Voleybolu kimler yazıyor , kimler yönetiyor ?
Zavallı voleybol !!!!
BeğenBeğen