“Seninle cehennem ödüldür bana… Sensiz cennet bile sürgün sayılır…”
Sözleri Cemal Safi‘ye, bestesi Selçuk Tekay‘a ait olan, menajerliğini yaptığım zaman, Muazzez Abacı‘nın ölümsüzleştirdiği, rahmetli plakçı Yaşar Kekeva‘ya bir çuval paraya mal olan karşılıksız kalan bir aşkın verdiği ızdırabı anlatan “VURGUN”u dinlerken birden tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devleşen ve bir sanayi görüntüsüne bürünen profesyonel spor ve vazgeçilmezi para geliverdi…
Hemen akabinde de ekonomik darboğazda olan ülkemizde sporumuzda dışa akıtılan, daha doğrusu döviz olarak hortumlanan paramızı düşünmeye başladım…
Aldı mı beni bir düşünce sinsilesi ?…
Bir kulüp yöneticisi dostum, ilginç hesap yapmış, telefon açıp benle paylaştı sağ olsun ?…
Kendisi futbolla haşır neşir ama üşenmemiş, futbolun yanı sıra basketbol ve voleybol ile de araştırmasını genişletip, zenginleştirmiş ?…
Kulüplerin bu 3 branşta yabancı sporculara verdikleri, daha doğrusu saçtıkları para tüm sporcularına verdikleri paranın tam % 81’ini oluşturduğunu kaçınız biliyordu ?…
Şöyle bir düşündüm; Bu saçılan para kendi genç sporcularımıza, alt yapılarımıza harcansa da yabancılarla, devşirmelerle sözde aldığımız başarılar (!) yerine kendi öz evlatlarımızın önlerini açarak onur duyacağımız, keyif alacağımız gerçek başarılara imza atsak ?…
Aslında sporcularımızı yetersiz, başarısız gören zihniyetteki arızayı (!) aramak gerek düşüncesindeyim ?…
Bence yetersizlerin yetkili, yetkililerin yetersiz olduğu bu çarpık çarkta keşke elde imkan olsa da ithal Spor Bakanı, ithal federasyon başkanları transfer edebilsek ?…
Mesela, daha önce de paylaştığım gibi Türkiye Voleybol Federasyonu’na Amerika Birleşik Devletlerinin geçtiğimiz aralık ayına kadar yıllarca CEO’luğunu yapan eski ünlü koç, 1992’de İsviçre Montreux’deki Uluslar arası Antrenör kursundaki hocam Doug Beal‘i getirebilme olanağımız olsa ?… Olsa da politik yapısından nefret ettiğim ama sporla eğitimi bir arada entegre etmeyi başararak dünyada sporun zirvesine kurulan Amerika Birleşik Devletleri’nin sistemini model olarak seçebilsek ?…
Bu kafayla ve yukarıdan paraşütle indirilen bu yöneticilerle daha sittin sene yerimizde sayarız, arada birkaç kulübün, idarecinin, çalıştırıcının üstün gayretleri, kişisel becerileriyle ortaya çıkardıkları yetenekler dışında bol bol hava alır, soğuk su içmeye devam eder, devşirmelerle ve de yabancı sporcu, antrenörlerle kendimizi kandırmaya devam ederiz ?…
EVOLEYBOL.COM 
Hocam yapamazlar işlerine gelmez konumlarını ve çıkarlarını kaybederler zaten Amerika dan gelecek bir adamla da vizyonları örtüşmez çünkü adamlar ilkeli ve omurgalı bizde ise nereye nasıl egileceklerini bile tahmin edemiyorsun…yanlız oyuncu degil aynı zamanda antrenör ve kondisyoner gibi yardımcıların da cenneti…bu ülkede dogru iş yapmaya çalışanları bile engellerler birileri bu işin kaynagını tutmuş hortumu kendilerine baglamış…
BeğenBeğen
4 büyük (?) futbol kulübümüz bu sene hepsi garanti şampiyon olmak için deli para harcadılar. Şampiyon kulüpler kupasına giden bir kulüp iyi para alıyor, az çok harcadığı parayı çıkartıyor. Peki şampiyon olamayacak diğer 3 kulüp. Bunların borçları katlanmayacak mı? Yeniden borç- faiz sarmalına girmeyecekler mi? En acıdığım da (sizden özür dilerim) Galatasaray. Adam ( Başkan demek istedim) Rivayı sattı, paraları savuruyor. Kulüp gelecek senelerde Florya yıda satmaya mecbur kalacak herhalde. Ona satma yetkisi verenlerin hiç mi aklı yok, gelecek paranın , atıyorum % 90 nını borçların kapatılması şartıyla satış yetkisi verseydi. UEFA olmasa ( koyduğu kriterler bizim acizliğimizi gösterdiğine inanıyorum) kayyum yetiştiremeyecektik. Aziz Nesine Allah rahmet eylesin.
BeğenBeğen