Bu hikaye tamamen hayal ürünü olup, gerçekle ve kişilerle alakası yoktur !…
Bir kasabada her gün hava kararınca, kişiler maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş…
Fakat, gün doğarken geri döndükleriinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış… Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü
herkes birbirinden çalarmış…
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış. Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaktansa, evinde
kalıp çalışmayı yeğlermiş bu adam… Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş…
Bu durum böyle bir süre sürünce, halk ona kızmaya başlamış:
“Çalmadan yaşamak senin tercihin olabilir ama başkalarını engellemeye hakkın yok” diye azarlamışlar…
Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış… Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur,
sonunda yatmaya evine dönermiş… Fakat her döndüğünde evini soyulmuş bulurmuş…
Sonuçta bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek içecek hiç bir şeyi kalmamış ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış…
Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek varlıklarını katlayanlar işi geliştirmişler, kendileri için soygun yapmak üzere aylıklı hırsızlar tutmaya başlamışlar…
Zamanla, varlıklı / yoksul ayrımı çoğalmış… Varlıklılar mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, tutukluevleri kurmuşlar… Kendi mallarının çalınmasını da yasa dışı ilan etmişler !… Ancak yoksulların mallarını çalmak hala serbestmiş…
Bir süre geçtikten sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz
etmez olmuş… Çünkü, yoksulların çoğu ya açlıktan ölmüş ya da oraları
bırakıp gitmişler… Varlıklılar ve aylıklı soyguncular ise ortada soyacakları kimse kalmadığından varlıklarını yavaş yavaş yitirmeye başlamışlar…
Sonunda varlıklılar eski düzeni yeniden sağlamak için, oraları ilk bırakıp giden dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler… Sora sora nerede yaşadığını öğrenmişler… Evine gittiklerinde kapıda yazılı bir kağıt
görmüşler… Kağıtta şunlar yazıyormuş:
“Bir kişi yalnız dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir…”
İşte bu yüzden bu denli çok okunmam ve aranmamdan endişe duymaya başladım !…
MUHTEŞEM… Baştaki açıklamanız çok yerinde hocam. Zira çok üzerine alınanlar olurdu. ha ha haaa
BeğenBeğen
Siz ne zaman hırsızların alıngan olduklarını gördünüz yada işittiniz sayın İLBAY ?
BeğenBeğen