“Bu bir bant kaydıdır…
Türkiye Voleybol Federasyonu’na şu anda ulaşamıyorsunuz…
Kulüp yöneticisi iseniz başarı dualarınız için Dinayet İşleri Başkanlığını,
Türk antrenör iseniz sıkıntılarınız için uzman psikoloğumuzu tuşlayınız !…,
İstifalarını istiyorsanız, lütfen 2020’ye kadar sabırlı olunuz !…
Hasan Uğur Epirden iseniz, görüşmelere kapalısınız !… Daha çooook beklersiniz !…”
https://wordpress.com/post/evoleybol.com/7259
Başarılı bir “Bypass” ameliyatı geçiren kardeşimiz Adil Ok hızla sağlığına kavuşuyor… Kendisine EVOLEYBOL ilesi olarak “Geçmiş Olsun” dileklerimizi tekrarlıyoruz…
YABANCI OYUNCU SAYISI HALA TARTIŞILIRKEN BİR HATIRLATMA…
Yabancı oyuncu sayısının hala gündemde olduğu, Milli Takımlarımıza zarar verip vermediğinin tekrar enine boyuna tartışılmaya devam edildiği günümüzde, aklıma zamanın Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık‘ın Antalya’da düzenlenen ‘TSYD 49. Yıl Sporun Zirvesi Semineri’ndeki ‘Sporcu gözüyle’ oturumunun ardından, yabancı oyuncu uygulamasının Türk Milli Takımları’nın başarısında etkili olup olmadığını sorulması üzerine yaptığı konuşma geldi…
Yabancı oyuncu uygulamasının Milli Takımlar’a katkısının olduğuna inandığını söyleyen Karabıyık, “Ben sahada 2 yabancının yeterli olduğunu düşünüyorum…” demişti…
Ancak bunun tersini düşünenlerinin de bulunduğu ifade eden Karabıyık, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Bu düşünceleri de saygıdeğer buluyorum. Yabancı ve üst düzey oyuncunun, müsabakada ve antrenmanlarda yerli oyunculara katkısı olacağı görüşü var. Fakat ben sahada 2 yabancının yeterli olduğunu düşünüyorum. Yabancı oyuncu sayısının belirlenmesinde sıkıntılar yaşadığımız muhakkak. Yabancı oyuncu sınırlamasını 2 değil de 3 yapsak, genel kurul beni başkanlıktan 20-30 sene göndermez. Bu inat değil, bir inancın savunulması. Sıkıntıya sokacağını da biliyorum ama bu inancın peşinde durmamız lazım. Doğru olduğuna inandıklarımızdan vazgeçeceksek, oralarda oturmanın çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum.”
Transferde puan sistemi planlmsına da değinen Karabıyık; “2014-2015 sezonundan itibaren transferde puan sistemi uygulamayı düşünüyoruz. Her kulübün kasasına kumarhanelerdeki marka gibi 50 puanı koyup, transferde bu 50 puanı harcatmayı düşünüyoruz. Uygulamada yabancı transferine 10 puan vermek, yerli oyunculara da Milli Takım antrenörleri ve 1. Lig antrenörleriyle birlikte değerlendirerek, en üst puanın 8 olacağı şekilde düzenleme yapılabilir. Kulübün altyapısında yetişmiş ve 25 yaşını geçmemiş oyuncunun 0 puana mal olması, Milli Takım’da görev yapan sporcuların her maç başına 1 puan alması gibi düzenlemeler olabilir. Bu düzenlemeyle altyapıya önem verilmesi, Milli Takım’a sporcu yetiştirmeye yönelik teşvik ve oyuncuların takımlara dengeli şekilde dağılması sağlanabilir. Uygulamayla yabancı oyuncu girişi de sınırlanabilir. Bu düzenleme için kulüplerin de katılacağı bir komisyonun çalışmasını ve uygulamayı genel kuruldan geçirmeyi düşünüyorum.” demişti…
Hatırlatmamda yarar görüyorum…
VOLEYBOLDA TESETTÜR…
2017 Asya Oyunları…
Tayland – İran Bayanlar Voleybol maçı…
İranlı voleybolcular başlarındaki türbandan ayak bileklerine kadar kapalılar…
Kişilerin hangi devlet ve dinden olursa olsunlar giyimleri kşamları kimseleri ilgilendirmez !…
İster çıplak, dekolte gezer, isterse kapanır ?…
Ancak konu spor olunca, her dalın Uluslar arası oyun kurallarında, müsabakalarda yer alması gereken giysisi açık ve net bir şekilde tanımlanmıştır !…
İşte Voleybol Oyun Kurallarında da bu tanımlama 4.3’te açık v nt biçimde yapılmıştır…
4.3.1’de “Bir takımın forma, şort ve çoraplarının rengi ve tasarımının tektip olması gerekir (Libero hariç). Kıyafetler temiz olmalıdır.” der…
Ancak 4.4.3’te “soğuk havalarda eşofmanla oynanmasına Başhakem müsaade edebilir” denilmektedir… Ancak böyle bir ortamın olmadığı aşikardır…
Ancak FIVB bu konuda bir duyarlılık göstermekte, müslüman bayan voleybolcular, takım halinde veya dileyen sporcu konusunda kendi yönetmenliğini çiğneyrek, yok sayarak tesettüre duyarlılık göstermektedir…
Ülke federasyonlarında ise bu madde diledikleri şekilde uygulanmaktadır…
Ülkemizde de bunun startı ilk kez Burdur’da bir okul maçında verilmiş, 2 yıl önce de İzmir’de Festival Voleybol’da da bir benzeriyle karşılaşılmıştı…
Tahminim önümüzdeki yıllarda salonlarımızda bu konuda oldukça örneğini göreceğiz ?…
Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapma girişiminde bulunmuş bir ülke olarak bu gidişle olimpik sporların en önde gelenleri olan jimnastik, atletizm, yüzme ve plaj voleybolu başta olmak üzere kapanma (tesettür) nasıl gerçekleşecek, merak ediyorum ?…
Sayın Bakanım;
Son yıllarda sporda halimiz ortada…
Önceki Bakan sayın A.Çağatay Kılıç‘ın destek verdiği, hatta Rio 2016 sonrası dikkat çekip, istifaya davet ettiği başarısız Federasyon Başkanları hala görevlerinin başında ?…
Rio dönüşü yeni reçeteler, formüller havada uçuşmaya başlamıştı ama hasta bırakınız iyileşip, ayağa kalkmayı daha da kötüleşti, yemeden içmeden kesildi, endişelerimiz katlandı…
Ne yazık ki durum Nasrettin Hoca’nın yüzüğünü aramasından farklı değil ?…
Hoca samanlıkta düşürdüğü yüzüğü salonun ortasında arayıp durur…
Soran karısına da:
“Samanlıkta bulmam zor o nedenle burada arıyorum !…” der…
Sporun içinde bulunduğumuz durum işte budur !…
2008 ve 2012 Olimpiyat oyunlarının dönüşünde Spor Genel Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı‘nda belki bilmiyorsunuz, “değerlendirme toplantıları” yapılmıştı…
Toplantıya katılan spor bilimci ve sağlık ekibi sorunu çok yalın ve anlaşılır şekilde ortaya koymuşlardı…
Sonra ne oldu ?…
Eski projelere makyaj yapılıp, isim değiştirilip yeniden uygulamaya konuldu…
Bu arada saatler de işlemeye devam etti…
Telaş başladı…
Bu telaş Rio 2016 yaklaşırken de arttıkça arttı, paniğe dönüştü…
Türk sporcuların çoğu dışlandı, yerlerine “Devşirme sporcular” birer kurtarıcı gibi devreye sokuldu…
Ama bir sorun vardı…
Devşirilen sporcular da zamanla bizim sporculara benzemeye başladı…
Olimpiyat kotasını aldılar ama madalya için ışık ve umut yoktu…
Gözler boyandı, çokbilmişler atıp, tuttular, günlerini kurtarmaya, turistik Rio seyahatlerini (!) sağlama almaya çalıştılar…
Oysa durum o kadar açık seçik ortadaydı ki…
Çok iyi hatırlıyorum, Prof. Dr. İbrahim Yanmış hoca eylül 2015’de sayın Bakan A. Çağatay Kılıç’ın ekibine verdiği brifingde, “2016 Rio Olimpiyatlarında kaç madalya alırız ?…” sorusuna verdiği cevap çok netti:
“Güreşi bilmiyorum. Diğer branşlardan maksimum 3 madalya çıkarabiliriz…”
Yanmış hoca haklı çıktı… Tam isabet kaydetmişti…
Sonuç sürpriz değildi, görünen köy kılavuz istemezdi ?…
Çünkü spor ölçülebilir bir bilimdir. !…
Bilime sırtınızı dönüp, yok sayarsanız, bu başarısızlığa, dahası hezimete davetiye çıkaran baş sorumlu olursunuz ?…
Rio 2016 dönüşü, sonbaharda, yapraklar sararıp yere düşerken (!) durumu endişeyle kolaçan ettiğimde, bir iyileştirme çalışması, akılcı, bilimsel bir çalışma başlangıcı görememiştim ?… Hala da gördüğümü söyleyemem ?…
Başarısızlıkların nedeni sanki sadece federasyon seçim sistemiymiş gibi yeni modeller tartışıldı, özerkliği daha da budayacak uygulamalardan söz edildi, ama esas önemli olan, motoru bozuk bir arabayı kimin sürdüğünün önemiydi ?…
Rahatsızlık ve çarpıklık, çoğunluk oyu Gençlik ve Spor Bakanlığı kontrolünde olan ve sonuçları belli (!) bir seçim sisteminde debellenip durmaktı…
Kaza ile istemediğiniz biri seçilmesin düşüncesiyle bazı yolları (!) tıkamak, Federasyon Başkanlrını Bakanlığınız kanalıyla paraşütle spor branşlarının başına indirmekle Türk sporunun sorununu çözülemez sayın Bakanım ?…
Kaliteli antrenörler yetiştirmeden,
Uzun soluklu, liyakatlı insanlara yer veren bir sistem kurmadan,
Yetenek seçimi ve performans takibi yapmadan, spor alt yapınızı bilimsel metotlar ve Dünya standartlarında çalışma sistemleriyle donatmadan,
BA-ŞA-RA-MAZ-SI-NIZ !…
Bu mantıkla, yanlış ve cılız uygulamalarla 2020 Tokyo için de geç kalıyoruz sayın Bakanım ?…
Geldik 2017’nin 8. ayına…
Olimpik sporcular yıldız ve gençlerden seçilmek kaydıyla en az 4-5 yıllık ciddi bir program ile Olimpiyat Oyunlarına hazırlanabilir…
Bu saatten sonra biliniz ki, bir çok branşta kota alabilecek seviyede sporcu yetiştirmek mümkün değildir ?…
Merak ediyor, affınıza ve hoşgörünüze sığınarak soruyorum ?…
2020’de yine ümidimiz devşirmeler mi olacak ?…
Yeni transferlerle (!) sayıları mı arttırılacak ?…
Sizce aynı mantıkla Rio’dan pek farklı bir sonuç alabilir miyiz ?…
Eğer siz de “Alırız !..” diyorsanız 2008, 2012 ve 2016 Olimpiyatlarının sonuçlarına bir bakıp, inceleyiniz lütfen ?…
Ne olur, gelin tarihi bir “SPOR ŞURASI” yapın, tüm branşları, o spor dallarının uzmanlarıyla masaya yatırın, konsültasyon yapın !…
Ama ne olur, yüzüğünüzü gidip, nerede istiyorsanız orada aramayın ?…
Kendinizi de spor kamuoyunu da önceki bakanlar gibi siz de kandırmayın !…
Derin saygılarımla…
Hasan Uğur Epirden
Bu yazım, bugün yayınlanırken Gençlik ve Spor Bakanımız sayın Osman Aşkın Bak’a tarafımdan yollanmıştır…
EYVAAAH !… İŞTE ŞİMDİ YANDIK !… DURSUN ÖZBEK KULÜPLER BİRLİĞİ BAŞKANI OLMUŞ ?…
Kendi kulübünü alabora eden Galatas aray kulübü tarihinin en zayıf başkanı Dursun Özbek sonunda onu da başardı, Kulüpler Birliği Başkanı olmuş ?…
Böylece Yıldırım Demirören, Fatih Terim’den sonra üçlemiş olduk ?…
Allah sonumuzu hayır etsin ?…
Üzülüyorum, sizlere hep kasan haberler verdiğim, eleştiri ve yorumlarda bulunduğum için ?…
Ne olur göremediğim, duyamadığım özellikle Türkiye Voleybol Federasyonu’nun övgüye değer, alkışlanacak haberleri, bilmediğimiz icraatları varsa bizlere ulaştırın, hemen yayınlayalım ?…
epirden@hotmail.com adresime yllamanız kafi… İsminiz bende saklı kalacaktır, endişe etmeyiniz ?…
https://epirden.org/2017/08/06/kurmay-albay-aziz-ergen-hasan-ugur-epirden/
EKONOMİ SINIFTA SEYAHAT EDEN KİM ?…
THY Helsinki-İstanbul tarifeli seferi.
Economy Class acil çıkış kapısı yanı.
Fotoğraftaki kişi, İstanbul aktarmalı Ankara yolcularından Bay Niinistö…. Finlandiya Cumhurbaşkanı.
Resmi bir ziyaret için Türkiye’ye geliyor.
Dünyanın en kalkınmış ülkeleri arasında Finlndiya 13. Türkiye 36. sırada
En medeni ülkelerde Finlaniya 11. Türkiye 51. sırada…
En demokratik ülkelerinde Finlandiya 6. Türkiye 88. sırada…
Yorum sizin…
*****************************************
Şimdi gelin, biraz tebessüm edelim, ne dersiniz ?…
Temel çok güzel bir kadını gözüne kestirir…
Kadının peşine düşer, bir taraftan da nasıl ayartırım diye düşünür…
Klasik tavlama usüllerinden biri gelir aklına…
Kadına yaklaşır, en sevimli haliyle teklifte bulunur…
– Hadi bize cidelum, sağa pul kolleksiyonumi cöstereyum…
Kadın şaşırır fakat bozuntuya vermez…
– Peki ya beğenmezsem ?…
– O zaman ciyinur cidersun…
EVOLEYBOL.COM 
Gene rengarenk muhteşem bir paylaşım. Fotoğraflar ve linklerle zenginleşmiş. Bu sadece hocanın kalemi klavyesinin değil büyük tecrübe ve kültürünün de aynası.
Voleybol oyun kurallarına sadık kalarak oynanmalı hele yurt dışı uluslararası müsabakalarda. Yeni bakanın işi çok zor tepeden tırnağa temizlik yapması şart. ‘Bir kap su” çok anlamlı. ‘Üçü bir arada’ nefret çağrıştırıyor. Üçü de olmaz olsun. Bant kaydına gelince, kaybeden federasyon ve Türk voleybolu olmaya devam eder.
‘Pul koleksiyonu’ çok hoştu Temel’in.
Epirden hocanın önünde saygıyla eğiliyorum.
BeğenBeğen
TEK KELİMEYLE SÜPER.
YAZAMAYAN VOLEYBOL YAZARLARI ! NERELERDE?
BeğenBeğen
Hasan bey merhaba nasılsınız ben face arkadaşınızım. Yazılarınızın fanıyım. Çok değer veriyorum topluma kuvvetli bir duruş sergilemişsiniz. Yaşama güzel anlamlar değerler ve hizmetler katmışsınız. ALLAH sizler gibi yüksek ruhları her daim başımızda sağlıkla varolmanızı sağlasın. Büyük bir değersiniz nice insanlara bıraktığınız hizmetlerde. Sizleri yüksek şahsiyetinizden dolayı tebrik ediyorum. Milli ifadelerde bir kardeşiniz olarak gurur duyuyor saygıyla önünüzde eğiliyorum. Sizden bir ricam var toplumsal olarak milli kardeşlik bağımız adına sizle konuşmam gereken özel bir konu var. Telefon numaranızı rica edebilirmiyim. Belirtmem gereken bir konuda bilgi birikiminize ihtiyacım var. saygılarımla. VARLIĞINIZ TÜRK VARLIĞINA ARMAGAN OLSUN.
BeğenBeğen
Tekrar ben PRENSES.
Tekrarlıyorum bu nasıl bir kültür, tecrübe, enerji ve yazı kalitesi konu zenginliğidir ?…Siz Allah aşkına her günü 30-40 saat mi yaşıyorsunuz? Ne zaman uyuyorsunuz? Ne zaman karnınızı doyuruyorsunuz? Bu kadar değişik konuyu nasıl bulabiliyorsunuz? Size imreniyorum. Erkek arkadaşıma hep sizi anlatıyorum, sizi nasıl kıskanıyor anlatamam. Geçen gün önceki yorumumda anlattığım gibi yanıma oturttum, birlikte o yazınızı okuduk. Hızımızı alamadık neredeyse 15-20 yazınızı daha okuduk. Bana dedi ki, eve gidince ne kadar yazısı varsa hocanın hepsini gerekirse uyumayıp sabaha kadar okuyacağım. Öyle de yapmış bizim Ortaköy’de planladığımız sabah kahvaltısı güme gitti. Sizi benim kadar olmasa da o da çok sevdi. İyi ki varsınız hocam. Sizi çok ama çok seviyorum. Mutlaka tanışmak istiyorum. İzin verirseniz sizi telefonla arayabilir miyim? (RUMUZLA YAZDIĞIM İÇİN TEKRAR ÖZÜR DİLERİM)
BeğenBeğen
Bir kız voleybolcu annesi olarak Atatürk Türkiye’sinde oyun kurallarının hiçe sayılarak kapalı olarak özellikle bir simge haline getirilen türbanla voleybol oynanmasına izin verilmesi konusunda federasyonu şiddetle kınıyorum. Sanırım yukarıdan gelen talimatlarla bu izni verdiler. yakın zamanda liglerimizde benzerleriyle sıkça rastlanacağa benziyor. Araplaşma yolunda atılan endişe verici bir adım. Öfkeliyim. (BU KONUDA EPİRDEN HOCANIN DÜŞÜNCELERİNE AYNEN KATILIYORUM. ÖZEL HAYAT KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ. ANCAK BU ÖZEL HAYAT DEĞİL!)
BeğenBeğen
Uluslar arası Oyun Kuralları Madde 4.3’e göre “Bir oyuncunun malzemeleri forma, şort, çorap (kıyafet) ve spor ayakkabısından oluşur”, 4.3.1’e göre “Bütün bir takımın forma, şort ve çoraplarının rengi ve tasarımı tek tip olması gerekir (Libero hariç). Kıyafetler temiz olmalıdır” ve FIVB Büyükler Dünya ve Resmi müsabakalarında siyah renk tabanlı ayakkabıların giyilmesi yasaklanmıştır. Forma ve şortlar FIVB Standartlarına uymalıdır” şeklinde açık tarif vardır…
Bu kural FIVB gibi ciddiyetini yitirmiş, tepetaklak olmuştur !… Söz konusu maddeyi, “Dileyen takım, dilediği kıyafette maç oynayabilir !…” olarak değiştirsinler, herkes bu kaostan ve ikilemden kurtulsun ?… FIVB’in Dünya Voleybolu’nu yönetirken çok falso yaptığı düşüncesindeyim…
BeğenBeğen
FACE YORUMLARINDA KONUNUN ÇARPITILMAKTA OLDUĞUNU GÖRDÜM. EPİRDEN HOCA HERKESİN ANLAYACAĞI DİLDEN YAZMIŞ HEMDE KİBARCA. OYUN KURALLARI NİÇİN VARDIR KARDEŞİM? MADEM TESETTÜRÜ İLLAKİ SAVUNANLAR VAR, BANA AÇIKLASINLAR, NASIL YÜZECEKLER, NASIL PİSTLERDE KOŞACAKLAR, NASIL EPİRDEN HOCANIN PLAJ VOLEYBOLUNDA 5O DERECE SICAKTA OYNAYACAKLAR, NASIL JİİMNASTİK YAPACAKLAR?. KAFAYI YEDİRTMEYİN YAHU??????????????????????????
BeğenBeğen