Orada değildim, ancak vaktim el verdiğince televizyondan seyretmeye çalıştım… Onun için detaylara girmem doğru ve etik olmaz !… Ancak birkaç gözlemimi de paylaşmak istiyorum…
Samsun’da yapılan “İşitme Engelliler Olimpiyatı” açılışını 33 bin kişilik 19 Mayıs Stadı’nda yapan Devletimiz kapanış törenini her nedense tercih ettiği 7500 kişilik Yaşar Doğu Spor Salonununda işitme engellilerle doldurup, konser coşkusu (!) sunarak tarihe geçti…
Bu arada 2 takıldığım husus daha var ?…
Birincisi; yeni Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak‘ın, dünkü “BAK’A KALDIM !…” başlıklı yazımda ifade ettiğim gibi sporun “fair play”, kardeşlik ve barışla bütünleşiş erdemi içinde oluşunu vurgulamasına rağmen, bu ifadeleriyle ters düşen bir tavırla kapanış konuşmasında kendisini miting alanında gibi hissederek, bağıra çağıra, azarlar gibi bir ses tonuyla hitap etmesi ve partisinin “Durmak Yok, Yola Devam !…” sloganıyla konuşmasını tamamlamasıydı… Oysa koltuğu devraldığı, bu olimpiyatı ülkemize, memleketi Samsun’a kazandıran önceki Bakan A.Çağatay Kılıç çok daha kibar, hitap tarzı yumuşak ve hitabı düzgündü, görevi süresince politik söylemlerden, sloganlardan ve hitaplardan kaçınmıştı ?… Hele Suat Kılıç‘tan sonra ilaç gibi gelmiş ancak gene de yetersiz kalmış, teşkilatta ve federasyonlarda özellikle Rio 2016 kabusu sonrası planladığı ve de vurguladığı gerekli değişikleri, iyileştirmeyi yapamamış, puan ve güven kaybetmişti…
Diğer takıldığım husus ise ülke bayraklarının bazı türbanlı hostes kızlara da taşıtma düşüncesiydi…
Demokratik bir ülkede, her ne kadar demokrasinin varlığı ve gücü günümüzde tartışılıyorsa da, ben insanların özel hayatına, giyimine, kuşamına karışmayan özgür ve çağdaş bir düşünceye sahibim… Ancak sporun hiçbir dalında yer almayan türbanın, hele böylesine dünyaya açtığımız bir organizasyon penceresinde büyük bir yanlış olduğunu, çağdaş Türk kızının ve sporcusunun imajını taşımadığı düşüncesini taşıyorum…
Her şeye rağmen izlediğim kadarıyla, hatalarıyla, sevaplarıyla organizasyon geçerli not almıştır… Şehire hareket gelmiştir, sporun tüm branşlarına davetkar bir yakınlık sağlanmıştır… Emeği geçenleri ve gösterdikleri misafirperverlik, yakın ilgi vesilesiyle Samsunluları kutluyorum…
2024’ü de kaçırdık, darısı 2028’in başına…
Her ne kadar o günleri görmem, hele hele gerçekleştiğini yaşamam büyük mucizelere bağlı olsa da ?…