MANAVGAT’TAN SELAMLAR… / Hasan Uğur Epirden

Bazıları meydanı boş bularak gece karanlığında iş görmekteler… Ancak çok iyi bilindiği gibi gecenin karanlığı sabaha kadardır !…

Bilinmelidir ki, Tolstoy’un da dediği gibi, kişiler yaşadıklarıyla değil, yaşattıklarıyla anılırlar ve ne yaşattıklarsa mutlaka birgün onu yaşarlar…

Sadi Şirazi de der ki; “Çürük olan meyve ağaçtan çabuk düşer !…” Bu güne kadar bu sözü doğrulayan çok şey yaşadım… Bu kural bundan böyle de kolay kolay değişmez !… Bazıları kendilerini dallarına sıkı sıkıya bağlandığını hissetseler de ?…

***********

Hülya’nın ebediyete intikali voleybol ailemizde büyük bir hüzün yarattı… Ona doğrusu bu erken göçü hiç yakıştıramadım… Işıklara bir sembolümüzü daha yolcu ettik… Onu daima güler yüzü, pırlanta kalbi, örnek sporculuğuyla anacağız…

***********

epirden-25-banner

MANAVGAT’TA PLAJ VOLEYBOLU ŞÖLENİ

Geçen yıl 1.si düzenlenen Manavgat Plaj Voleybolu Turnuvaları olağanüstü ilgi görmüştü…

EPİRDEN BEACH VOLLEY‘in katkılarıyla bu yıl 2.si düzenlenen organizasyona gene ilgi büyük…

2500 kişilik tribünler önünde 2 kortta bu gece (26 temmuz çarşamba) başlayacak ve de 30 temmuz pazar gecesi sona erecek Bayanlar turnuvasına Bulgaristan’dan 2, Ukrayna’dan da 1 takım konuk olarak katılacaklar… Antalya, Ankara ve Muğla’dan EPİRDEN BEACH VOLLEY takımlarının da yer alacağı ana turnuva dışında, 16 kız, 16 erkek takımı da “Halk Turnuvaları“nda ter dökecekler…

EPİRDEN BEACH VOLLEY‘in liderliğimde, Gülbin Epirden, Ahmet Ateş, Baki Başarır, Ercan Küçüktuğsuz, Dr. Deniz Arslan ve asistanımız Sebahattin Tosun’dan oluşan kadrosu ile destek verdiği organizasyon 25. yılını idrak eden grubumuzun aynı zamanda 200. turnuvası

Bugüne kadar 1684 yerli, 114 yabancı takımın katıldığı EPİRDEN BEACH VOLLEY turnuvalarında muhtelif katkılar sağlamış, destek vermiş herkese grubum adına bir kez daha teşekkür ediyorum…

TURİZM’DE AĞLAYAN OTELLER FULL…

Turizmimizin ülkemizin tanıtımı, imajı ve de ekonomisi açısından çok önemli yeri vardır… Ancak strateji hatalarının yanı sıra dış politikamızın saygınlığını yitirdiği, Katar dışında (!) dünya genelinde tek bir dost ülkenin kalmadığı bir süreçte dibe vuran turizmimizi Ruslar ve Araplar ayakta tutmaya çalışıyor…

Anlaşılması güç bir anlayışla, “Her şey dahil” sistemle aşağılara çekilen, konaklama, yiyecek/içecek standardıyla haftalık 150-200 dolarlık turlarla otellerin % 100 doluluk oranlarına rağmen, eski bir otel müdürü olarak nasıl ayakta kaldıklarını çözebilmiş değilim…

Plaj Voleybolu turnuvası için bulunduğumuz Manavgat/Side’de tek bir oda bulmak şans işi…

FATİH TERİM İSTİFA ETMİŞ, ÇOOOOK ÜZÜLDÜM ?… Hakkında muhtelif zamanlarda epey yazı yazdım… Benim sıkı takipçilerim iyi anımsarlar… Teknik adamlığı da tartışılır amma velakin, kişiliğini, kabadayı tavırlarını, “her şeyi ben yarattım !…” edalarını hiç sevemedim gitti !… Benim gibi düşünenlerin de çok olduğuna inanıyorum… Sonunda kimsenin yapamadığını bir kebapçı yaptı, mekanını basan Terim’i 5 dakkada paketleyip yolladıktan sonra Milli Takımımızdaki “İmparatorluk” (!) havasından da uzaklaşmasına vesile oldu, Türk futbolunda bembeyaz bir sayfa açılmasına ön ayak olarak kaderini çizip, yönünü değiştiriverdi ?… Kabadayı bozuntusunun “Parator”luğu varsın devam etsin, bize ne, kime ne ?…

Geçen yıl, Alaçatı‘daki malikanesinin (!) çevresinde barınmaya çalışan zavallı sokak köpekleri canlarımızı belediyeye şikayet edip, “Öldürün, yok edin !…” emrini veren Terim’i tüm hayvan severler ve de duyarlı vatandaşlar uzun süre şiddetle protesto etmişler, kapsama alanlarından kovmuşlardı

Aynı Terim’in son olarak yediği halt toplumumuzu çileden çıkarmaya yetti… Adı bir rivayete göre Galatasaray ile anılıyormuş ?… Başkanlık koltuğuna hiç mi hiç yakışmayan Dursun Özbek’e tahammül edemezken, bir de Terim şoku yaşatılırsa ben dahil sarı-kırmızı renklere gönül vermişlerin büyük çoğunluğu bu aşkı askıya alır, aman haaaa ?…

GAZETECİLİK, HELE KÖŞE YAZARLIĞI BAZI VASIFLAR GEREKTİRİR…

Bakıyorum da elini sallasan “ben gazeteciyim !…” diyenlere çarpıyor… Gazetecilik kişilik ve meziyet ister ?… Hele köşe yazarlığı ?…

Doğrulardan yana olacaksın, araştırmacı olacaksın, cesur olacaksın ?… kimsenin uşağı, maşası olmayacaksın ?… Tabii ki bir de yazı yazmayı bileceksin, ifade meziyetin olacak ?…

Yani bu vasıflara sahip olacaksın !… Aksi takdirde ortalarda bu kimlikle dolaşmayacaksın ?… Umarım bu sözlerim sahiplerini bulur ?…Sanırım bu sözlerim sahiplerini bulur ?…

1 Comment

  1. Fatih TERİM sonunda milli takımı bıraktı . Bazı yorumlar son olaylardan sonra bıraktırıldığı yönünde . Sözleşmesinin içeriğine bakarsanız pek bırakmış gibi görünmüyor .
    Yeni spor bakanımız açıklama yaptı .Futbol federasyonumuz ile hocamız toplanmış , ortak bir karar alarak ayrılmaya karar vermişler .Bence sayın bakanın konuşmasındaki şifreyi en masumane tabirle “bu koşullarda çalışamazdık o nedenle olaya müdahale ettik ve sözleşmenin fes edilmesini istedik “ olarak çıkartabiliriz.
    Sporumuzun önündeki ciddi engellerden birisi kalkmış oldu . Bizi ilgilendiren temel sorun milli takım tarafıydı . Türk sporunda karar verici pozisyonda olması idi.
    Kaldı ki Galatasaray medyası şimdiden başlıkları atmaya başladı . “ Gel gönlümün efendisi “,Yuvana dön imparator.” Ne İmparator muş ama ? Karizması çizilen imparator.
    Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz yıl 14 yabancı oyuncu transferinin serbest bırakılmasını eleştirmesinden sonra tüm gözler İmparatora çevrilmiş, o da geri adım atmak yerine ben kararımın arkasındayım diyerek kısmen meydan okumuştu. İşte sonun başlangıcı da o açıklama olmuştu bence .
    Eski spor bakanımız da Sayın Cumhurbaşkanımızın “ dışarıdan gelen sporcular yerine kendi çocuklarımızı yetiştirip onlarla başarıyı aramalıyız “ açıklamasının ardından ,” ne yapalım sporcular bizim bayrağımızla bizim formamızla yarışmak istiyorlar gelmeyin gidin istemiyoruz mu diyelim “ gibi bir açıklama yapmıştı . Sanırım onunda sonunun başlangıcı bu açıklama olmuştu.
    Bunları neden yazdım ,? Bende bu sayfanın editörü sayın EPİRDEN ve milyonlarca insan gibi yabancı oyuncu serbestliğinin sporumuza zarar verdiğine inanıyor biliyoruz.
    Milletvekili Saffet SANCAKLI geçtiğimiz hafta sayın yeni bakana bir çağrıda bulundu . “Meclisteki eski sporculardan ve dışarıdan oluşturacağımız spor adamlarından oluşturacağımız bir kurultay , şura ekibi gibi bir ekip kuralım . Sporumuzu nasıl kalkındırabileceğimizi araştıralım “ demiş. Sayın Saffet SANCAKLI ‘da sayın EPİRDEN ‘de bazı şeylerin sanırım farkında değil . Eski spor bakanı sık sık spor şurası yapıyordu zaten , ancak onlar farkında değildi. Zaman zaman basınımızın ileri gelenleri ile televizyonlarda toplanıyor , sporumuzu nasıl kalkındırabiliriz diye tartışıyorlardı . Eski bakan projelerini anlatıyor ,kimsenin farkına varamadığı ama onu başlattığını iddia ettiği projeler . Hatta canlı yayında bütün basının spor müdürlerine görüntülü bağlandılar, onlarla sohbet bile ettiler teker teker ,sizin dünyadan haberiniz yok . Bir keresinde bir duayen “ heykeli dikilecek adamsınız sayın bakanım “ bile dedi . Oda “ hayır ben değil babam hatta dedem heykeli dikilecek adamdı” diye cevap bile verdi . Bu canlı bağlantılar sırasında genel müdürde vardı . Bakan konuşurken sürekli telefonu ile oynuyor ,muhtemelen son yıllarda canlı yayınların hastalığı haline gelen telefon iletişimi yapıyordu .Acaba bu hadise bize Sayın İbrahim YANMIŞ ‘ın “genel müdür bakanı dinlemiyor “ yorumunu haklı mı çıkartıyor ?
    Yıllar önce ülkemizin dünyaca ünlü ve milyonlarca tl ihracat yapan bir firmasının genel müdürü ve patronu ile sohbet ediyoruz . Bize iş dünyasında başarılı olmanın sırlarını anlatıyor ilgi ile dinliyoruz .10 yada 15 kişiyiz . Aşağı yukarı hepimizin en az birer kere telefonu çaldı ve cevaplamak için dışarı çıkıp görüşmemizi yaptıktan sonra içeri girdik . İş adamımızın sözüne başlarken ilk önerisi kurumsal olmalısınız idi . Sonra dayanamadı ve “ konuşmama başlarken kurumsal olmanızı tavsiye ederek başlamıştım. Farkında mısınız bilmiyorum ,sanırım içinizde en yüksek ticari potansiyeli olan benim , binlerce personelim var, en az 10 tane müdürüm , 8 kişilik yönetim kurulum var .Yine binlerce makinalarımız , cihazımız ve aracımız var .Bir kez olsun telefonum çalmadı .Ama hepinizin en az birer kere telefonu aldı ve görüşmek için dışarı çıktınız , işte size kurumsal olun derken bunu kast etmiştim. Siz burada olsanız bile işleriniz 24 saat devam edebilmeli “
    Bakan konuşurken genel müdürün telefonu ile ilgilenmesi yada mesajlaşması Spor bakanlığının kurumsallığının bir belirtisi midir acaba ?
    Sözün özü sporumuzun önünde engel olduğuna inandığım ve maalesef kanaat önderi durumundaki birisi görevinden ayrıldı yada gönderildi ,Esas olan görevinin sona ermesi . Darısı inşallah küfürbaz damat ve genel müdürün başına . Haydi hayırlısı .

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s