Atletizm U18 Bayanlar Dünya Şampiyonası’nda öz be öz Türk kızımız Mizgin Ay Dünya Şampiyonu oldu…Tebrik ediyor, alnından öpüyorum…
Spor sayfalarında, spor programlarında asparagas, şişirme haberlerle, kıllarla tüylerle mesleklerini sözde icra eden spor basınının kartvizitleri bu gurur ve onur verici büyük başarıyı gene yok sayarak utanç tablolarına bir yenisini daha eklediler…
Yazıklar olsun !…
Bizim doktor Deniz Arslan gene bu utanmazların boyunlarına hak ettikleri kimlik kartlarını asmış !… “YETER, MİLLETİ GERİ ZEKALI YERİNE KOYMAYIN !…” demiş yazısında…
Altına imzamı atıyorum…
Defalarca tekrarlamaktan yoruldum ama bazı ters ve aykırı çalışan beyinlere elektro şok yapmaya (!) devam edeceğim !…
Bir reçetem var !…
1) Geniş kapsamlı, tarihi bir spor şurası kaçınılmazdır… Buna Devlet, göstermelik Gençlik ve Spor Bakanlığı‘yla ön ayak olmalı gücüyle destek vermeli, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi de ev sahipliği yapmalıdır !…
2) Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan çağdaş bir sistemle sağlam temellere oturtulan Eğitimin sporla entegrasyonu sağlanmak zorundadır !…
3)Ne yazık ve düşündürücüdür ki biz hala örümcek kafalı zihniyetimizle bayan sporunun bazı olimpik dallarındaki, kurallara bağlanmış giysilerini “Çıplaklık” olarak algılıyoruz ?…
Türbanı bazı branşlarda kabul ettik bile ?…
Örtünerek spor yapılmaz !…
4) 80 Milyonu aşan bir nüfusa sahip, sözde dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına sığdırılıp (!) gösterilen, fizik ve becerisinden yeterince istifade edilemeyen, planlanıp programlanamayan, sporun olmazsa olmazları arasında yer alan ilmi, spor tıbbını “es” geçen bir ülke olarak, hala devşirmelerle başarı arıyor olmamız, beceriksizliğin ötesinde ayıptır, dahası, en masumane ifadeyle hainliktir !…
5) Halkımızı futbolla kuşatıp boğan, sanki futbolun dışında spor dalı yokmuş gibi pişkince ve yüzsüzce ülkemiz sporuna en büyük ihaneti yapmakta ve zarar vermekte olan spor basını ve medysını hizaya getirmek için tek yol vardır;
“Kanun Hükmünde Kararnameler”…
Yazılı, görsel ve de çağımızda diğer ikisini sollayarak en büyük kitleye erişen internet basınına bazı kotalar konulmalıdır !…
Sporun tüm branşları yayınlarda, sporcu sayısı / başarı kıstasıyla bir yüzde mecburiyetine bağlanmalıdır !…
Bunu da yaparken yayınlarda, spora ayrılan yer ve süreler genel bir orantı içerisine alınmalı, ceza hukuku kapsamına sokulmalı, bir kurul tarfından sıkıca denetlenmelidir..
Bu kurulun ismi için bir örnek vereyim; Radyo Televizyon Basın Medya Yüksek Denetleme Kurulu veya kısaca Yayın Yüksek Denetleme Kurulu (YYDK)…
Örneğin Futbol % X, Basketbol ve Voleybol % Y, Atletizm, Hentbol, Güreş, Boks, Jimnastik, Bisiklet, Okçuluk ve diğerleri % Z…
Bu önerilerim üzerinde tabii ki çalışılmalı, tartışılmalı, en iyi şekli yapılandırılmalıdır ?…
Bu bir reform paketidir, sporumuzu şaha kaldıracak bir tarihi çağdaş projedir !…
Biliyorum bu devirde, malum yoz anlayışla ilk başta gerçekleştirilmesi çok zor, hatta imkansız gelebilir ?… Ancak unutulmamalıdır ki, düşünmek ve ilk adımları atmak, başarmanın yarısıdır !…
Benden önermesi…
İnşallah kısmi de olsa müzminleşmekte olan rahatsızlığımıza bir reçete olur ?…
Biliyorum, buruşturulup çöpe atılacak peçete de olma olasılığı hayli yüksek ?…
EVOLEYBOL.COM 