Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli demokratik “adalet” hareketi “hak, hukuk, adalet” özlemiyle sevgi, barış ve kardeşlik bütünleşmesiyle milyonların katılımıyla sadece ülkemize değil, dünyaya, yüz milyonlarca kişiye en anlamlı mesajları verdi…
https://www.youtube.com/watch?v=OPP_xASjBe0
KRONİK YARALARA YORUM PANSUMANLARI…
Hasan Uğur Epirden
Trabzon İdmanyurdu Kulübü Başkanı Mehmet Öz geçenlerde sosyal medyadan görüşlerini paylaşmış, Federasyonun yanlışlarının ve katı tutumunun kulüplere verdiği eziyetin ve hasarın yanı sıra voleybolun izlenirliğini ve pazarlanabilirliğini düşürdüğünü, voleybolun, en başarılı branş olmasına rağmen Federasyon tarafından dört duvar arasına hapsedilmiş ve her şeyi kulüplerden bekler oluşunu, kulüplerin başarısını kendi başarıları (!) saydığını, yöneticilerinin pazarlamayı unuttuğunu, böyle devam ederse kulüplerin voleybol şubelerini kapatmalarının, dondurmalarının ve hedef küçültmelerinin kaçınılmaz olacağını vurgulamış, bu davranışların Devlet, Spor Genel Müdürlüğü ve TVF’den kazanımlar sağlamak için yapıldığını açıkça iddia etmişti…
**********************
Sitemiz yazarlarından Serkan Yılmaz da, Başkan Akif Üstündağ‘ın katıldığı bir TV programında “Koca federasyonun işi yabancı sporculardan gelen katkı payına kaldıysa vay haline ?…” dediğini hatırlatarak, “Federasyon Fabrika Voleybolu’dan alınan kayıt ücretleri ve satılan giysilerden gelecek paraya da kaldıysa da vay haline ?…” diye atıfta bulunmuş, Federasyonun 5. yılını tamamlayan “Fabrika Voleybol”da yetişen ve alt yapılarda milli takımın omurgasını oluşturduğuna inanılan bir tek sporcu varsa, bunun kamuoyu ile paylaşılması ricasında bulunmuştu ?…
**********************
Voleybolseverlerin hemen hemen hepsi, futbol, basketbol ve voleybolda hiç bir bir performans göstermeyen oyunculara bir dolu para verildiğini, ülkemizin Avrupa da kazanamayacakları, rüyalarında bile göremeyecekleri astronomik paraları ceplerine indiren sporcular ile dolu olduğunu, voleybolumuzda Kosheleva ve Sheilla gibi dünya starı oyuncuları transfer edip kenarda oturtan kulüpler ve yönetimlerinin bulunduğunu, özellikle futbolda bu işin iyice abartılarak çığırından çıktığını, genelde sokaklara paralar saçıldığını, ancak iş amatör branşlara ve alt yapılarına gelince cimri davranıldığını, tutumlu (!) bir yol izlendiğini, maaşları geç ödemeye kadar varan, motivasyonları olumsuz etkileyen bir dizi yönetim uygulamaları olduğunu belirtiyorlar, bundan duydukları rahatsızlığı bazen öfke boyutlarına vardırarak dile getiriyorlar…
Son olarak Beşiktaş‘ın bu konuda verdiği konudan hayli şikayetçi olan bir grup “Çarşı” taraftarı, Mustafa Pektemek, Gökhan İnler ve sonunda Pepe‘ye gözden çıkarılan paralarla voleybolda yıllarca şampiyonluğa oynayan, heyecan yaratan, sporseverleri tribünlere çeken takımların çok rahat oluşturulabileceğini, oluşturulacak bütçenin mutlaka karşılığının alınabileceğini paylaşmışlar bizlerle…
Voleybolumuzun son 2 yıl uzak ara en tepedeki yaman yazarımız Deniz Arslan da geçen gün yazdığı, sitemizde yayınlanan “BEŞİKTAŞ, PEPE, TAVUKLAR VE GÜVERCİNLER” başlıklı, gerçekleri derin mizah anlayışıyla ortaya koyduğu yazısında bu konuyu inceden inceye ele almıştı… Okumadıysanız, mutlaka bir gözden geçirmenizi önemle salık veriyorum ?…
*********************
“SPORCU VE SAĞLIK” dosyam çok ses getirdi… Konusunda uzman Prof. Dr. İbrahim Yanmış hocanın katkılarıyla yayınlamaya başladığım dosyada gerçekleri konuşuyor, paylaşıyorum…
Bence Kulüp başkanları ve idarecileri, antrenörler, sporcular, veliler ve hatta beden eğitimi hocaları mutlaka okumalı bu dizi yazılarımı…
Sporun olmazsa olmazı sağlık, sadece sakatlandıktan, yani iş işten geçtikten sonra değil, bilinçli olarak öncesinden önlem alınarak, bilimin ve tıbbın ışığında ele alınmalıdır !… Sporda sağlık çağdaş bir gereksinmedir…
Lütfen unutmayınız !…
*********************
Ve gelelim gene şeffaflığı ve paylaşımcılığıyla (!) yakından tanıdığımız sizlere, biricik Federasyonumuza…
Tekrar soruyorum ve açıklanmasını hala bekliyorum;
Federasyonunuzca 01 temmuz iken 05 temmuza uzatılan “Ligine katılım payını ve bakiye borcunu vermeyen takımların lige alınmayacağı yani fikstüre dahil edilmeyeceği ihtarı sonrası, bu koşulu yerine getirmeyen kulüpler var mı ?… Varsa hangi kulübün ne kadar borcu var ?… Bu takımlar gerçekten lige / fikstüre dahil edilmeyecekler mi ?…
Herkesin hangi beklentilerle, hangi şartlarla anlaşıldığı “Devlet Sırrı” gibi saklanan şu gizemli “Saral Medya” ile geçen yıl 5 yıllığına yapılan tarihi (!) anlaşma sonrası, aradan geçen bunca zaman zarfında Saran Medya ile ne gibi çalışmalar yaptınız ?… Ne gibi katkılar aldınız ?…
Buna karşın ne ödediniz ?…
Bundan sonraki alış/verişleriniz ne olacak ?…
Hangi katkıları alacaksınız ?…Voleybol Federasyonunuzun bu engin (!) katkılarından dolayı Saran Medya ne alacak ?…
Şeffaflıkla ve paylaşımcılıkla övünen Federasyonunuzun bu soruları cevaplaması, kamuoyunu aydınlatması vazifesidir !…
Her zaman ki dip notumu tekrarlıyorum !…
“Epirden kim ki, biz hesap verelim, muhatabımız değil ?…” diye işin içinden devamlı sıyrılmaya çalışan sizlere açık ve net tekrarlıyorum;
“Epirden muhatabınız değilse (!), sırtınızı Epirden’e dönmeyi sürdürün ama sizi oralara getiren koca Voleybol ailesinin bireylerine saygı duyun ?..”.