FABRİKATÖRLÜK / Hasan Uğur Epirden

Daha önceleri de ifade ettiğim gibi, Başkan Erol Ünal Karabıyık döneminde ciddi, planlı, programlı olarak başlatılan “VOLEYBOL OKULU” ve “MİNİ VOLEYBOL” adlı projelerin, isim değişikliği yapılarak ve de şişirilerek (!) sunulan bir başka versiyonu, koskoca bir kandırmaca olan çakmasıdır “FABRİKA VOLEYBOL”…

2013 Temmuz’unda “hokus pokus”a (!) uğrayan ve yepyeni bir proje gibi yutturulmaya çalışılan “FABRİKA VOLEYBOL”, başta Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Mersin olmak üzere birçok ilimizde hayata geçirildi…

İlk önceleri ilgimi çeken bu projenin işleyişini görünce hayal kırıklığına uğradım… Biraz araştırınca da ne kadar kof olduğunu anladım…

Bütün illerde genelde cumartesi ve pazar günleri, 1997-2008 doğumlu kız-erkek çocuklar, Federasyonun görevlendirdiği bilgi ve tecrübeleri, özellikle pedagojik formasyonları (!) tartışılabilir eğitmenler tarafından, aynı programla 1,5 saatlik periodlarla sözde eğitiliyor…

Şart aranmıyor, isteyen her aile çocuklarını aylık bilmem ne kadar para bastırarak (!) tişort ve şort için de ayrıca bilmem ne kadar bayılarak kaydettirebiliyor… Yani cüzdanınız müsaitse, fiziği ve yeteneği ne olursa olsun, çocuğunuzu kaydettirebiliyorsunuz ?… Onlara sorarsanız. Projenin esas amacı voleybolu kitlelere sevdirip yaymak, bana sorarsanız; “Laf-ı güzaf !…”

Peki ya olanakları olmayanlar ?…
Bu nasıl bir mantıktır ?… Durumu müsait olanlar katılabiliyor, olmayanlar uzaktan bakıyor?… Bu Federasyonumuzun voleybolu sevdirme, tabana yayma ilkelerine ters düşmüyor mu ?…
Ayrıca bu katılım parasına koca Federasyonun ihtiyacı mı var ?…

Aklıselim teknik adamların görüşü bu projenin sadece gelir düşüncesiyle, bir de “dostlar alışverişte görsün” mantığıyla gerçekleştirildiği yönünde…

Hedef federasyona bakılırsa 200.000 çocuk ?… Basit bir hesapla Federasyonun kasasına ayda ne kadar girmekte olduğunu ilköğretim çağındaki bir çocuk rahatça hesaplar ?…

Bir de Federasyonun resmi sayfasından ürün satışı yapılan bir dükkan var, bu dükkandan errea ürünleri pahalı etiketlerle satılıyor… Hemen belirteyim, tüm antrenmanlarda “FABRİKA VOLEYBOL” için yaptırılan standart spor ürünlerinin kullanılması zorunlu (!) tutulmakta…

Sözde 2 amaç var ?…
İlki, Milli Takımlarımıza alttan oyuncu yetiştirmekmiş ?…
Hemen görüşümü paylaşayım, sadece böylesine yavan bir çalışmayla elit oyuncu yetişmez !… Bence kulüpler bu işi Federasyondan çok daha iyi yapabilir, bazıları yapıyorlar da…

İkincisi ise, sporu, voleybolu küçüklere sevdirmek ?…
Federasyon, devasa bütçesiyle, bunun kat be kat fazlasını daha zahmetsiz şekilde yapabilir ?… Nasıl mı ?… İstesinler, hemen reçetesini yazıp ellerine tutuşturayım ?…

Bu arada TVF’nin olmazsa olmaz sponsoru (!) errea’nın voleybolumuza katkılarının ne olduğunu herkes gibi ben de hala merak ediyorum…

Zaman, düşüncelerimin ne denli doğru olduğunu, diğer bir çok konuda olduğu gibi gösterecek…

Bir yazımda (HURŞİT YAZILARI 4) “Sponsorlar mı Federerasyonu, Federasyon mu sponsorları yönetiyor ?…” diye sormuş; sponsorluk bedelleri ve bu bedellere karşın verilen imtiyazlar konusunda da yoğun eleştiri ve yakınma olduğunu, özellikle ERREA ve AMWAY sponsorluklarının çok tartışıldığını paylaşmıştım…
Federasyonun ERREA ile işbirliği yaparak hakem kıyafetleri üzerinden kazanmaya ve sponsora kazandırmaya çalışması unutulmadı ?…
Zaten pek çok hakemin, kıyafetlerinde yapılan değişikliği bu paylaşım arzusunun sonucu olarak değerlendirdiğini, hatta, en fazla 15-20 lira fiyatla satılması gereken 2 tişörte, 30-40 lira yerine, kendilerinden 95 lira alındığını, aradaki 50-60 liranın paylaşıldığını düşündüklerini ve bana “Sponsorlar mı Federasyonu, Federasyon mu sponsorları destekliyor ?…” diye yakındıklarını paylaşmış, cevabını da ben vermiş, hakemlerin hem sponsoru, hem de Federasyonu desteklemiş olduklarını vurgulamıştım…
Aradan gene bir zaman süreci daha geçti tüm bunları yazalı ?…
Değişen bir şey varsa beni lütfen uyarın ?…