Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ‘Voleybol takımını izlemeye 25 kişi geliyor zaten o yüzden o şubeyi kapatıyoruz’ dedi.
Aslında başka şeylerde söylemişti ama söylediği cümlelerden biri de buydu.
Beşiktaş takımının maçını 25 kişi izliyor!
Başkan haklı mı? Haksız mı? Kar-zarar hesabı yapan bir ‘Tüccar’ gözüyle bakarsan haklı.
Yazdığım ( https://evoleybol.com/2017/06/30/bjk-bundan-sonra-bfk-olsun/ ) bir yazıya bir okuyucum ‘Başkan takıma 3-5 yıldız oyuncu alsaydı salona seyirci gelirdi’ demiş. Haklı mı? Haksız mı?
Bu sene şampiyon olan ve 3-5 yıldız oyuncu barındıran Fenerbahçe Bayan Voleybol takımı kaç seyirciye oynadı acaba? Bilmiyoruz.
Dünyanın en iyi yıldızlarını kadrosunda tutan iki Türk takımının, Vakıfbank- Eczacıbaşı arasında oynanan ve 2017-2018 de Şampiyonlar ligine gidecek takımı belirleyecek iki maçta ben salondaydım. Salonda ortalama 1000 seyirci bile yoktu.
Hemen önümde Çinli Zhu’yu izlemeye Çin’den gelen bir grup vardı. Adamlar Çin’den gelip izliyorken bizim seyircimiz dibindeki salonlara neden gelmiyor?
Demek Dünyanın en iyi oyuncularını getirmek çözüm değil!
Mesela neden İtalya Efeler liginde takımlar bir sezonda ortalama 400. binin üstünde seyirciye oynuyorken ve üstelik bilet fiyatları 40 Euro civarındayken bizde seyirci yok?
Burada suç kimde?
Takımlarda mı? Voleybol Federasyonun da mı?
‘Bilet fiyatları pahalı’ deseniz, değil. Fiyatlar 1-5 lira arasında değişiyor.
Sorun bilet fiyatları olmadığına göre ne?
Neden salonlara seyirci çekilemiyor?
Bu konuda fikri olan, önerisi olan, çözümü olan var mı? Mesela bu konuda acaba Sayın Fikret Orman hiç kafa yordu mu? Ya da Kafa yormak onun işi mi?
Mesela Voleybol Federasyonunun bu konuda düşündüğü bir çözüm, yapmak istediği bir uygulama var mı? Mesela İtalyanlar nasıl bu kadar seyirci ortalamasına ulaşabiliyorlar?
Sorun fakirlik ya da zenginlik falan değil. Amerika’da Voleybol hayatını başarı ile sürdüren Merve Tanyel’in babası Emrah Tanyel dün bana bir video göndermiş. Brezilyada yapılacak 2017 FIVB Grand Prix maçları için hazırlanan salondaki çalışmaları gösteriyor. Salon değil Stadyum! Daha doğrusu stadyuma kurulan bir salon!
Tam 43 bin kişi için hazırlıklar yapılıyor!
Bu hafta sonu Ankara Başkent spor salonunda Brezilya, Sırbistan ve Belçika ile maç yapacağız. Voleybol ile birebir ilgilenenler dışında kim duydu mesela?
Bir yerde bir reklam, bir duyuru, bir çağrı, bir haber gördünüz mü?
Federasyonun Saran grubu ile ‘güya’ bir anlaşma yaptığını daha önce okumuştuk. Saran grubu Voleybolun tanıtımı için şimdiye kadar ne yaptı? Nerede nasıl bir faaliyet gösterdi? Yada neden göstermiyorlar?
Bu yazıda amaç üzüm yemek, bağcıyı dövmek istemiyoruz.
Sadece çözüm arıyorum.
Federasyon bu konuda bir toplantı, bir seminer yaptı mı? Yapacak mı? Salonlara, Voleybola tekrar seyirci çekmek için bir çözümleri var mı?
Bunu bilmek istiyorum
EVOLEYBOL.COM 
Son yıllarda en büyük sorunlarımızdan birisi, israf. Gördüğüm, bizden kat ba kat zengin Avrupa şehirlerinde çok maliyetli olan çiçeklendirme (kitsch=görgüsüz zenginlik) yok, sade güzellikler var. Bizde 2017 bütçesinin %25 i borç olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çimenleden sonra duvarlarıda çiçeklendiriyor ,futbolda borçla ve vatandaşların parasıyla astronomik transferler yapıyor. Batı her harcadığı paranın karşılığını alır. Bizde öyle sorunlar yok, çok para harcayan büyük başkan oluyor. Kuranda kesin haram olan israfı günümüzde her alanda görmekteyiz. Tabii sporunda bu israftan etkilenmemesi olanaksız. Kulüplerin hepsi gırtlaklarına kadar borçlu, bazılarını kayyumlar idare ediyor. Halbuki, çıkacak bir kanunla, her başkan seçildiğinde kulübü 0 borçla alıp, 0 borçla teslim etse, açık varsa başkan cebinden ödese, eminim, spor çok daha akılcı yönetilmek zorunda kalacak. Tarihten beri spor (yeşiller-maviler) halkı oyalamanın bir yoludur. Günümüzde ise futbol geniş bir kesime hitap etmekte ve halkımız saatlerce, günlerce kendisine hiç bir değer katmayan abuk sabuk programlar izlemekte ve gazlarını aldırtmaktadırlar. Daha popüler olması için milyonlarca dolar alan yabancı futbolcular %15 vergi ödemekte, onu da kulüpler ödemekte veya ödememektedirler (aflarla). Amaç daha ünlü futbolcuların gelmesi ve yurdumun insanının gerçeklerden daha uzaklaştırılmasıdır. Kulüpler bunu voleybol dada yaptılar. Erol Başkan ise, Türk voleybolunu geliştirmek için, iyi yabancı voleybolcuların rol modeli olması amacıyla 2 yabancılı sistemi getirdi ve Türk Voleybolu aşama kaydetti. Bu aslında Türk sporuna bir modeldi, sporu tabana yayma, nüfusun %50 si olan gençlerine güvenme ve geliştirme. Sadece kendisi mutlu başkan, Türk voleybolunu geliştirmekten başka her şeyi yaptı. Bu kadar israfın sonucunun hüsran olacağını kafası az çok çalışan anlar. 14 yabancının serbest olduğu futbolda, kulüplerin borçları ve genel ekonomik gidiş göz önüne alınırsa, çok uzun bir zaman kalmadan 0 yabancılı bir lig görebiliriz.
BeğenBeğen