KIZGIN GÜNEŞ ALTINDA 20 BİN YOLCU
Gölge de 40 derece, asfalt ise yanıyor..
İnsanlar 7 km kuyruk oluşturmuş..
Ayyıldızlı Türk bayrağının altında yürüyorlar..
Şairler, Yazarlar, Avukatlar, taraftar grupları..
Türkiye’nin en aydın, en yetişmiş insanları
Kızgın güneş altında, kaynayan asfalta aldırmadan
Kan ter içinde.. nefesleri tükeninceye dek ;
Hak hukuk, Adalet diyerek yürüyorlar.
Makarna yok, Kömür yok, Bedava döner yok, 50 tl yevmiye yok.
Sıcak var, yorgunluk var , tehdit var, taşlı taciz var..!
Bu insanlar sadece adalet için yürüyor…
İşte ADALET YÜRÜYÜŞÜ
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/adalet-yuruyusunde-17-gun-165947h.htm
SUAT KILIÇ DOSYASI… Hasan Uğur Epirden
Birilerinin maşaları olduğuna inandığım birkaç yalaka, kompleks ve eziklik sancıları içinde bana ve de eski başkan Erol Ünal Karabıyık’a akıllarınca pek önemli sorular sorarak kontrpiyede bırakacaklarını sanıyorlar ?…
Bu zavallılardan bir er kişi de, eski bir dosyayı açıp gündeme taşıma gerekliliği (!) hissetmiş, bana da ayar çekmeyi sağ olsun eksik etmemiş ?… Üstelik beni de yalancılıkla ve yanlı haber yapmakla suçlamış ?… Üslup seviyeli ve çok özel olan sitemize yakışmadığı için yayınlamadık !… Her zaman dediğim gibi kişiler kendilerine yakışır lisanda konuşur, kendilerine yakışanı da yaparlar !…
Efendim konu gene dönüp, dolaşıp efsane Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç’a gelip, kapısına dayandı ?…
Bir zamanlar, Suat Kılıç’ın “Hem suçlu, hem güçlü” dedirten kinini etüt etme kararı almış, akabinde de düşüncelerimi elimde belgelerle yayınlamıştım…
3,5 milyon liralik afiş bedelini, usülsüz bulduğu için ödemeyen TVF Eski Başkanı Erol Ünal Karabıyık aleyhine açtığı dava reddedilen Suat Kılıç, “kanun yararına düzeltme” talebiyle Adalet Bakanlığı’na baş vurmuştu ?…
Duyanlara “Bu kadarı da olmaz, hem suçlu hem güçlü, pes doğrusu” dedirten olay şu şekilde gelişmişti, gelin bir hafızalarımızı yoklayarak hatırlayalım ?…
Suat Kılıç’ın, Sports TV’de Metin Görgün’ün programında kişilik haklarına saldırda bulunduğu ve hakaret ettiği gerekçesi ile Erol Ünal Karabıyık Başkan aleyhine açtığı davada, savcılık takipsizlik kararı vermişti…
Savcılık kararında, “Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı olduğu dönemde ülkemizin birçok başarılar kazanmasında büyük katkısı olduğu doğrulanan Erol Ünal Karabıyık’ın katıldığı programda, spor basınının gündeminden düşmeyen ve bir çok kişinin eleştirilerine neden olan seçim sürecinde, Bakan olan müşteki ve Spor Genel Müdürlüğünün etkili olduğunu belirtip, cevap niteliğinde görüşlerini açıklamış olmasında, müştekiyi hedef alan ve küçültücü ifadeler kullanılmadığı…. iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.” denilmişti ?…
Suat Kılıç, bu karara Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz etmişti… Bu itirazı inceleyen Mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında usul ve yasaya aykırı bir yön görmeyerek Suat Kılıç’ın itirazını üç hakîmin oybirliği ile reddetmişti…
Bu kararı kabullenemeyen (!) Suat Kılıç, Adalet Bakanlığı’na, verilen kararda hukuka, usul ve yasaya aykırılık bulunduğu (!) iddiasıyla, olağanüstü ve istisnai bir durum olan “Kanun yararına bozma” başvurusunda bulunmuştu…
Sahte deliller üretildiği, savunma hakkının kısıtlandığı, hukuka aykırı pek çok uygulamanın yapıldığı belgeler ve bilirkişi raporlarıyla ortaya konulan, hatta Hükümet tarafından “kumpas” olarak nitelenen Balyoz, Ergenekon gibi davalarda dahi bu yola gidilmediği düşünüldüğünde Suat Kılıç’ın Erol Başkan’a olan muhabbeti (!) daha iyi anlaşılmıştı…
Suat Bey’in SGM’nin seçim sürecinde Mutlu Başkan ve arkadaşları ile kurduğu yakın ilişkinin kodları da ortaya çıkmıştı…
KARABIYIK: “BAKAN USULSÜZ TALEPLERINI REDDETİĞİM İÇİN BENİ İSTEMEDİ…” DEMİŞTİ…
Davaya konu programda Erol Ünal Karabıyık, Suat Kılıç’ın neden kendisinin seçilmesini istemediği ve seçimlere müdahele ettiğine yönelik soruyu; “Bazı taleplerini usulsüz bularak reddettiğim için…” şeklinde yanıtlamıştı…
O DOSYANIN HALA PEŞİNDEYİM…
Bu konu çok ilginç bir hal almıştı doğrusu ?… Hala bu dava dosyasının peşindeyim… Neler vardır o dosyada kim bilir ?… Beni gene hala en çok seçim sürecinde yaşananlar, Erol Başkan’ın yaptığı savunma ve usulsüz isteklerin neler olduğu ilgilendiriyor… Sanırım sizleri de ?…
Bunlar tamamen, tüm çıplaklığıyla kamu vicdanı açısından, neyin ne, kimin kim olduğunun anlaşılması için birilerinin hoşuna gitmeyecek olsa da (!) mutlaka ortaya çıkmalı… Tahmin ediyorum, bazı üstü örtülen ve de zamanın koynuna atılıp unutturulmaya çalışılan gerçekler ortaya çıktığında yukarıdan aşağıya çorap söküğü gibi gidecek… Bu arada bazı cevapsız kalan sorularım da cevaplarını ayrıntılarıyla (!) bulacak ?…
Suat Kılıç’ın daha önceki itirazının reddedilmesi sonrası, o zamanlar köşe yazılarımın yayınlandığı VOLEYBOLX sitesinde yer alan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz…
http://www.voleybolx.com/usulsuzlugu-yargi-da-onayladi/12349/
Başka sorusu olan meraklı var mı ?…