Hasan Uğur Epirden
Tıpta, tedavide en önemli basamak teşhisin doğru olmasıdır… Teşhis yanlışsa tedavinin doğru olması beklenemez !…
Türk sporunun sorunu da yanlış teşhistir…
Konusunda uzman bir profesör olan Prof. Dr. İbrahim Yanmış hoca Türk sporcusunu yetersiz bulmakta…
Nasıl mı ?…
Rakip sporcu 375 Newton kuvvet üretirken bizimkilerin ancak 175 Newton üretebildiğini söyleyen, rakiplerimizin yorgunluk indeksinin % 22, bizimkinin %45 olduğunu ekleyen, yani bizim sporcuların dayanıklılığının yabancıların yarısından az olduğu vurgusunda bulunan, oksijen kapasitemizin ise rakiplerimizden % 30 eksik olduğu görüşünü savunan Yanmış hoca, “Dünya standartlarının yarısı kadar fiziki kapasiteye sahipken nasıl onlarla mücadele edeceksiniz ?…” diye sorar…
“Bu hasta bu tedavilerle ölür beyler… Hastayı gördük, muayene ettik, uzmanlardan konsültasyon aldık, tetkik yaptık, MR çektik, rapor yazdık, inanmadılar !…” diye de serzenişte bulunan hoca, Türkiye Süper Ligi’nde futbol oynayan hiç bir sporcunun dünya standartında fiziki yeterliliğe sahip olmadığını iddia etmekte, en ünlü antrenörlere, spor yorumcularına, işi bildiğini iddia eden herkese “Hodri Meydan !…” demekte, aksini ispata çağırmakta ?…
“Test eder sonuçları önlerine koyarım…
Her şeyi delilleriyle ispat ederim !…
Hastalık budur beyler… Tedavi ise bilimsel yöntemlerle çalışan, dünya standartlarında fiziki yeterlilikte sporcular yetiştiren antrenörlere görev vermektir…” diye çok bilmişlere meydan okuyan profesör, bu tedavi yolunu zor görenlere “Muskacı”ya gözükmelerini (!) tavsiye ediyor, hiç olmazsa avunabileceklerini (!) düşünüyor ?…
EVOLEYBOL.COM 