‘’Eczacıbaşı’na Profesör’’,’Eczacıbaşı’na dünyaca ünlü çalıştırıcı’, ‘Eczacıbaşı’nda Performans Sağlam ellerde’ başlıkları çeşitli gazete ve internet sitelerinde farklı başlıkla da olsa hepsi aynı haberi verdiler.
Haberde ‘Eczacıbaşı Spor Kulübü, oyuncuların gelişimini en iyi şekilde yönlendirmeyi ve izlemeyi hedefleyen yeni bir sistemi hayata geçiriyor. Performans Bölümü adı verilen yeni sistem, alanında dünyanın en iyi isimlerinden olan Prof. Dr. Jose Inacio Salles Neto’nun sorumluluğunda çalışacak.
Fizyoterapi ve kondisyon birimlerinin de bağlı olacağı Performans Bölümü, fiziksel yaralanma riskini en aza indirerek, oyuncuların performansını geliştirmeyi amaçlıyor’ diye yazıp Profesör Jose Neto’nun geçmişte çalıştığı takımlarda aldığı madalyalar sıralanmıştı.
Öyle şeyler yazılıp abartılmıştı ki haberi okuduğumda ‘Artık kimse Eczacıbaşı ile baş edemez!’ diye düşündüm. http://www.milliyet.com.tr/eczacibasi-nda-performans-prof-jose-istanbul-yerelhaber-2105701/
Sonra bir doktor olarak merak ettim araştırdım. Yetmedi, bu işle ilgili birkaç doktor ve spor fizyoterapisti arkadaşıma telefon açıp ‘Türkiye’de bu işi yapan kimse yok m
uydu da Brezilya’dan doktor ithal ettik?’ diye sordum.
Bulduğum birkaç bilgiyi sizlerle paylaşayım;
Jose Salles Neto bir tıp doktoru değil! Bir antrenman bilimci!
Yani kendisi oluşan sakatlıkları teşhis edip, tedavi yapmayacak. Kırık çıkık olduğunda ameliyata girip bir günde ayağa kaldırmayacak.
Peki ne yapacak? Voleybolculara amaca yönelik alıştırma programlayacak.
Ayrıca Jose Salles kişisel olarak kendisini iyileşme sürecinde hangi bölgeye ne kadar süreyle, ne kadar yükleme yapılabileceği, iyileştirmeyi hızlandırmak için neler yapılabileceği, oyuncuların bireysel performansının arttırılması ile ilgili yapılması gerekenler ile ilgili özel olarak geliştirmiş.
Bu da onun artısı.
Yani bir nevi Kondisyoner-Fizyoterapist karışımı.
Peki Türkiye’de bu konuda çalışan kimse yok mu? VAR!
Bu gün Hacettepe ve Yeditepe Üniversitesi’nden mezun olan Spor fizyoterapistleri var.
Ayrıca başka üniversitelerin fizyoterapi bölümlerinden mezun olup yıllardır takımlarda çalışan, kendini spor konusunda geliştiren Fizyoterapistler var. Ancak Voleybol üzerine özel olarak çalışan insan sayısı çok az!
Evet gazeteci arkadaşlar çok abartmışlar. Hatta ‘Profesör’ diyerek abartının cılkını da çıkarmışlar. Çünkü Sayın Salles Neto bizim Türkiye’de bildiğimiz anlamdaki ‘Profesör’ de değil!
Bizde Tıp profesörü ünvanı almak için öyle kallavi bir dosya ve içinde alanında en az 20 yayın gerekirken Brezilya ya da başka ülkelerde doktora düzeyindeki kişilere bile ‘profesör’ deniyor.
Netice itibari ile bizim gazete ve internet siteleri biraz abartmışlar. Ama bir eksikliği de gözümüze sokmuşlar! Sadece voleybol üzerinde uzmanlaşmış Fizyoterapistlere ihtiyacımız var!
Ancak Sultanlar ligindeki pek çok kulüpte yok!
Bir fizyoterapist arkadaşım ‘Bu konuda bir ihtiyaç var. Ancak çıkan haberin sunum şekli çok yanlış. Sanki bu gelen kişi ‘mucizeler’ yaratacak, Eczacıbaşı’nda bir daha sakatlık olmayacak, ya da sakat olanlar hemen iyileşecek=‘ diye bir beklenti yaratılmış. Sonuçta dokunun iyileşme süreci diye bir şey var ve bunu kim değiştirebilir? Gelen kişinin daha önce Panasonic (Japonya), Panathinaikos (Yunanistan), Treviso (İtalya) ve Iskra Odintsovo (Rusya) takımlarında çalıştığını biliyoruz. Oradaki takımlar Dünya’nın en iyi takımları oldu da bizim mi haberimiz olmadı?’ dedi.
Bu soruyu haberi yazan arkadaşlara ya da bu metni habercilere ‘Bunu böyle yayınlayın’ diyen kulüp yetkilisine sormak lazım.
Herkesten kaçar, Deniz Arslan’dan kaçmaz!
Yazı uzadı yine kimse okumayacak.
Hemen bitiriyorum.
Yani Eczacıbaşı iyi bir şey yapmış ama yaparken biraz abartıya kaçmasa daha iyi olurmuş?
EVOLEYBOL.COM 