ÜLKEMİZDE SPORTİF TABLO… Hasan Uğur Epirden

Daha önceleri benzerlerine tanık olduğumuz, ancak Arda Turan‘la başlayan sporun erdemi ve “Fair Play” ile bağdaşmayan çirkin, mütecaviz hareket tarzı, ister istemez aklıma Türkiye Voleybol Federasyonu‘nun, haklarında yazdığım yenilir yutulur olmayan iddiaların yer aldığı 60 cevapsız sorumdan rahatsız olan ve benzeri görülmemiş bir kinle basın özgürlüğüme karşı yapılan saldırıları ve engellemelerini hatırlattı ?…

Türk voleybolunu yönetmekte olan bazı kişilerin hoşgörüden yoksun, eleştirilere tahammülsüz, eğitimsiz, bencil, çok bilmiş kişiler olmaları sevdalı olduğumuz, yıllarca emek verdiğimiz, hatta ömrümüzü adadığımız, karşılıksız ter akıttığımız voleybolumuzun önünde bir handikap olarak karşımıza çıkmaktadır…

Daha çok, önce yaşadıkları yörenin, sonrasında da resmi kurumların başındakilerden, kafalarını soktukları politik çatının liderlerinden, siyasi, çıkar veya cemaat ilişkilerinden nemalanan bu kişilerden Türk voleybolunu yönetmelerini, hele hele hasret kaldığımız Milli başarılara taşımalarını beklemek iyimserlikten öte hayalciliktir…

Bilimden korkan, masör ile doktoru karıştıran, Milli takım seçimlerinde torpillerle hak çalan, kendisine hizmet edenleri köle gibi kullanan, dahası kul hakkı yiyen bu kişilerin en büyük çekinceleri ve korkuları; kişilik, eğitim, bilgi ve tecrübe olarak kendilerinden donanımlı kişilerdir…

Bu kişileri, raconlarının bozulması, karizmalarının çizilmesi korkusu ve paniğiyle kendilerinden uzak tutmaları bu yüzdendir !…

Son yıllarda her alanda olduğu gibi voleybolumuzda da değerleri kaybettik !… Kutuplaştık, soğuduk, ötekileştik, bölündük !…

Bu değişim sürecinde sporun içine siyasetin iyice bulaşması, kendi tercihlerini karşılarındaki spor yöneticilerini bir piyon gibi görerek yaptırmaya kalkışan devlet erkanının (!) yarattığı karmaşa, sebebiyet verdiği rahatsızlık ve yetersizlik yarattığı gibi, Türk sporunun yükselip daha büyük başarılara koşmasını da engellemektedir…

Basın özgürlüğünü hiçe sayan hazımsız kişilerin türemesi ve işi bir takım engellemelere hatta misillemelere kadar götürmesi, gazeteci aşağılama dahası dövme boyutuna vardırması ve tüm bu çirkinliklerin cezasız kalması çağdaş, demokratik ülkelerde rastlanmayan acı tablolardır…

Burada en üzücü olan ise; ülkemizdeki siyasi tablonun ortadan böldüğü halkımızın küçük ama bir o kadar çarpıcı örneğini basınımızda da yaşıyor olmamızdır ?…

Adam gibi adamlar” parmakla gösterilecek kadar azalmıştır…

İngilizcede, “Davranışlar, sözlerden daha yüksek sesle konuşur.” diye bir söz vardır… İnsanların değerleri sözleriyle değil, davranışlarıyla anlaşılır…

Spor yöneticilerinin hemen hepsi “adam gibi adam olma”, “karakter sahibi olma”, “yönettikleri camiadaki bireylere örnek olma” iddiasındadır… Peki ya davranışları ?…

Benim onlarda aradıklarımın başında ahlak, branştaki tecrübeleri, sevdaları, sportmen ruhları ve de şeffaflıkları, paylaşımcılıkları, saygıları gelir…

İşte bu yüzden yaşadıklarım, bazı kişilere güven duymamı engellemektedir !…

İnsanların hizmet süreleri bir gün dolar, ama hayatları devam eder; gün gelir uzatmaları oynamaya başlarlar…

İşte o süreçte gösterdikleri sevgi, saygı, ilgi, destek ile ektiklerini biçer veya ekemediklerinin pişmanlığını yaşarlar…

Ancak pişmanlık için artık çok geçtir ?…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s