Yıllardır spor yönetimlerinde, sporcularda sayısız aykırılık, edepsizlik yaşanıyor, bazıları anında örtbas ediliyor, diğerleri de zamanla unutulup gidiyor… Yapanlar yaptıklarıyla kalıyorlar… Hatta aralarında bunu çevrelerine ballandıra ballandır, “Ben işte zamanında şunu, bunu yapmış adamım !…” racon kesenler bile var ?…
Üst düzey yöneticiler, Federasyon Başkanları, Spor Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Bakanlığı da uzaktan sadece seyrediyorlar…
Hal böyle olunca da cüretkarlık artıyor, edepsizlikler diz boyu yükseliyor, olan Türk sporuna oluyor ?…
“Ben sporcunun zeki, çevik ve iyi ahlaklısını severim…” düsturuyla Türk sporcusuna yol gösteren ulu önderimiz Atatürk‘ün bu sözlerini kulak arkasına atan bu güruh sıradışı kimlikleriyle ortalıkta cirit atmakta…
“Arda olayı”, bu aykırı ortamın birazcık da olsa günyüzüne çıkmasını sağladı… Şimdi herkes etrafına bir başka dikkatli bakar, daha derin düşünür oldu ?…
Yakında birçok eski/yeni kirli çamaşırların da ortaya serilebileceğini düşünüyorum…
En azından benim kara kaplı defterimden dökülmeye hazır olanlar var ?…
Gün ola harman ola…
Arda Turan‘ın bir Milli takım kaptanı olarak, bırakınız gençlere örnek olmayı, kabadayı edasıyla yaptığı kabul görmesi mümkün olmayan, af edilemez, terbiyesiz mütecaviz hareketinin sonrasında başta Rıdvan Dilmen ve Tanju Çolak olmak üzere (!) ona hala destek vermeye kalkışanlar da aynı tanımlamayı hak eden, aynı yolun yolcularıdır, sporumuzun hiç bir katında yerleri olmamalıdır !…
Arda Turan‘ın gazeteci dövmesi sonrası Milli Takımı bırakma kararına 4 futbolcunun daha destek verdiği ve bu 4 ismin de Milli Takımı bırakma kararı aldığı ileri sürülmekte…
Milliyet gazetesi yazarı Ercan Güven, Arda‘nın bırakma kararı almasının (!) ardından Caner, Gökhan, Selçuk, Burak‘ın da bırakmak istediklerini iddia etti…
Yazının ilgili bölümü şöyle;
“İkinci ve belki de daha önemli ipucu, Arda tekil değil!.. Milli takımdan ayrıldığı anda eyleme katılmak için hazırda bekleyen ve güçlükle engellediği komite arkadaşları olduğunu kendisi söyledi. Muhtemelen Caner, Gökhan, Selçuk, Burak, Vs… Önemli çünkü, meseleyi gençlik hatasından çıkarıp organize hale getiriyor.”
Gelelim kendisine “İmparator” tanımlaması verilen Fatih Terim‘e…
Kendisine bayıldığımı söyleyemem ?…
Hatta hiç sevmem ve de tutmam !…
Yanlış anlaşılmasın, başarılarını, antrenör vasıflarını tartışmak bana düşmez !… Çok iyi bir aile reisi de olabilir ?… Ancak bende yarattığı fotoğrafında, çerçevede kabadayı, kendini beğenmiş, alçak gönüllülüğün yakınından geçmeyen asi, ukala bir görüntüsü var !…
Üstelik hala Alaçatı’daki kırk yılda bir uğradığı yazlığında masum sokak hayvanlarına açtığı savaşı da hala unutabilmiş, hazmedebilmiş değilim !… Tabii ki konuyla birinci derecede ilgisi yok bunun ama insanlığıyla yakından alakası tartışılmaz !…
Kosova maçından sonra 1,5 saat süren basın toplantısında, sözde önceden hazırlanıp karşısına oturan basınımızın güzide futbol yazarlarından bazı soruları boşuna bekledim, durdum !…
Mesela “Perde arkasındaki isimleri biliyorum…” demişti ?…
“Kim bunlar ?…” diyen olmadı ?…
“Kuyu kazmak isteyenler var !…” demişti ?…
“Kim bu kazmalar ?…” diyen de olmadı ?…
“Milli takımın kötü olmasını isteyenler var !…” iddiası vardı ?…
“Kim bu hainler ?…” diye sorgulayan da olmadı ?…
“Arda’yı kullanan birileri var !” da demişti, yanlış hatırlamıyorsam ?…
“Kim bu direksiyon başındakiler ?…” diye merak edip öğrenmek isteyen de ?…
T.S.Y.D. Başkanı, sıra arkadaşım Oğuz Tongsir‘in sosyal medyadan sorduğu soruyu şimdi ben de soruyorum ?…
“Orası Milli Takım mı, Kurtlar Vadisi mi ?…”
Bu yazımı okudunuz mu ?… Okumadınız ise aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz…
https://epirden.org/2017/06/11/delikanliligin-meri-raconu-hasan-ugur-epirden/
EVOLEYBOL.COM 