Yazdığımız ‘Çocuğunu pazarlayan aileler ve simsarlar’ başlıklı yazımız çok okunan, tartışma yaratan bir yazı oldu. https://evoleybol.com/2017/06/07/cocugunu-pazarlayan-aileler-ve-simsarlar/
Antrenörler ‘Bizim bir sıkıntımızı dile getirdiğiniz için teşekkür ederiz’ derken bazı sporcu aileleri ‘Bizim amacımız çocuğumuzun geleceği için bir ebeveyn olarak ona yardımcı olmak, ona en iyi yolu göstermek’ dediler.
Bazı okurlar başlıktan yola çıkarak ‘üslup’ tartışması yaratmak istediler. Onlara hitaben şöyle yazdım;
“Sevgili Arkadaşlarım, Takipçilerim;
Bir işi yapmak zor, eleştirmek kolaydır. Yazı yazmak kolay ama okutabilmek, okunmasını sağlamak öyle kolay bir şey değil.
Herkes sayfasında istediği gibi yazı yazıp paylaşabilir. Onu takip edenler okurlar ya da okumazlar. Kendi tercihleri olur.
Yedi yıldır Voleybol camiası içerisinde Yardımcı Antrenör, Antrenör, Doktor, kulüp idarecisi olarak bulunuyorum. 2 yıldan fazladır da voleybol ile ilgili yazılar yazıp paylaşıyorum. Okuyan okur, beğenen beğenir, yorum yapan yapar. Okumayan, beğenmeyen, yorum yapmayana da söyleyeceğimiz bir şey yok. Ülkemiz çok demokratik bir ülke olmasa da ben öyleyim. Beni rahatsız etmediği sürece isteyen istediğini yapabilir. Benim fikirlerime katılmayan da güzel bir şekilde olmak kaydıyla karşı fikrini sayfama yazabilir. Ama daha nokta, virgül, satırbaşı/sonu, büyük harf, küçük harf ayrımı yapamayan, harala gürele yazan ” ‘Bu yazdığınız olmamış’, ‘Böyle başlık mı olur?’, ‘Siz kimsiniz de böyle yazıyorsunuz?’ tarzı cümleler ile amacı ‘üzüm yemek değil bağcı dövmek’ olan kişilere sayfam kapalıdır. Kendi sayfalarında istedikleri gibi oynayabilirler, burada oynatmam!
Kimseyi “gel illaki beni oku!” diye zorlamıyorum. Okuduğunuz yazıda katılmadığınız noktalar varsa yazın – tabii ki yazmayı becerebiliyorsan- Belki biz yaptığımız bir yanlışlığı fark ederiz, bilmediğimiz bir şeyi sayenizde öğreniriz.
Yazmayı bilmiyorsanız susmak da bir erdemdir. “Bilmiyorsan sus da âlim sansınlar” demiş büyüklerimiz. Ben bazı insanların bunu yapmasını tavsiye ediyorum.
Öyle yattığınız yerden kuru kuru eleştirmeyin! Siz de üretin, yazın, okutun. Ha ille de eleştirecekseniz kendinizi güzel ifade edin. Karıncayı sevin ama belini incitmeyin hesabı” diye yazmıştım.
Bu vesile ile bir kez daha söylüyorum ki; benim bu işten bir çıkarım, bir beklentim yok. Çok okunmak, bilinmek, ünlü olmak gibi bir kaygım da yok. Zaten yeterince ünlüyüm 🙂
Sevdiğim bir spora hizmet etmek dışında da bir amacım da yok. Hiçbir takımı tutmadığım gibi hiçbir takım da benim düşmanım değil. Herkes yazılarımda HAK ETTİĞİ değeri görür.
Kimseye sipariş üzerine özel yazı yazmam.
Bana iletilen her konuyu da yazacağım diye bir şey yok. Canım isterse yazarım, istemezse yazmam.
İyilik, güzellik ile yaklaşana aynı üslupla, kabadayılık ve tehdit ile yaklaşana da anladıkları şekilde cevap veririm. Bu da böyle biline.
EVOLEYBOL.COM 