‘Savaş Eskigülek soyundu!’ diye başlık atmış sitesi.
Ben onu ‘soyuldu’ olarak algılayıp ‘Kesin siteden kazandığı paraları Rio da ya da Soçi’nin arka sokaklarında yemeye gitti. Orada ‘Abi şurada güzel yerler var’ diye arka sokaklara götürüp soydular, ketenpereye getirdiler adamı’ diye düşündüm
‘Kişi kendinden bilirmiş işi’ diye düşündüğünüzü biliyorum. Ama böyle bir şey benim başıma gelmedi. Bir arkadaşımın başına gelmişti, oradan biliyorum.
İnanmadıysanız o da sizin sorununuz canım Alla Alla.
Sonra yazıyı açtım.
Voleybol yazarlarından sevgili Savaş Eskigülek baba tarafından pek çok yakınını kanserden kaybetmiş. Meme kanseri olan bir yakını kendisine ‘Tamoxifen adlı ilacı bulamıyorum. Senin çevren geniştir, belki sen bulursun’ demiş. O da çok çabalamasına rağmen ilacı getirtememiş.
Bu süreçte bu olaya dikkat çekmek için sosyal medyada başlayan ‘Femenvari’ bir harekete destek vermek için de üstünü çıkarıp ‘Tamoxifen’ yazmış.
Bunu görünce boş durur muyum? Hemen bu ilaç nedir ne değildir diye araştırmaya başladım. Ne de olsa ‘boş zamanlarımda’ doktorluk yaptığım için bilgilere ulaşmam zor olmadı.
Efendim; Tamoxifen, meme kanseri ameliyatı geçirmiş ve Östrojen reseptörü pozitif olan hastalarda ( Nu ibareye dikkat etmek lazım. Çünkü tüm meme kanseri hastaları için değil!) ameliyattan sonra 5-10 yıl kullanılması önerilen bir ilaç.
Bu ilacı yurtdışından getiren firma bu işten vazgeçince Türkiye’de üretimini yapan firmanın da stokları birden tükenmiş. Haliyle ilacın bulunma sıkıntısı olmuş.
Bu ilacın bir an önce de getirtilmesi için böyle bir kampanya’nın etkili olabileceği düşünülmüş.
Savaş Eskigülek ‘üstsüz’ poz verdiyse bu durumda hastalarla uğraşan, geciken, aksayan tedavinin hayati önemini bilen bir doktor olarak ‘çırılçıplak’ poz vermem gerek!
En azından ben öyle düşündüm ve personelimi odama çağırdım, cep telefonumun kamerasını açarak ona verdim. Bu esnada bir şey demeden üstümü çıkarmaya başladım.
‘Hocam hayrola’ diye şaşkınlık ve korku ile bir bakışı vardı ki görmenizi isterdim.
‘Çıplak poz çektireceğim’ dedim.
‘Niye ki?’ dedi ağzı açık bir şekilde.
‘Bir kampanya için’ dedim.
‘Bizim Doktor hastalarla uğraşmaktan kesin kafayı yedi’ diye düşündüğüne eminim ama kafayı yemiş birinin kendisine kötü bir şey yapma ihtimalini göz önüne almış olmalı ki bunu dillendirmedi.
Elleri titreyerek fotoğrafları çekip ‘Hocam benim acil bir yere gitmem lazımdı’ diye kapıya yöneldi.
‘Acele etme, bunların arasından bir seçim yapalım’ dedim.
Ancak ne kadar filtreden geçirirsek geçirelim Savaş’ın muhteşem vücudu kadar etkileyici bir poz çıkmadı.
Ben de insanları kampanyadan ‘soğutmak’ yerine Savaş’ın resmin koymayı ve bu şekilde kampanyayı duyurmayı tercih ettim.
Ama ısrarla ‘seni de öyle görmek istiyoruz’ diyorsanız bir şeyler düşünürüz ?…
İlahi Deniz hocam,
Yüreğine sağlık, kalemine sağlık. Kampanyanın birkaç adım daha ileri gitmesi bakımından güzel bir hareketlilik olmuş yazınız. Teşekkür ederim. İnşallah #tamoxifen bir an önce Türkiye’ye gelir ve hastalara şifa olur.
Sağ olun, var olun Deniz hocam.
Saygılarımla.
Savaş Eskigülek (FEMEN değil, sadece MEN 😉 )
BeğenBeğen