VİZYONDAKİLER… / Koçum Niyazi

 

Uzun zamandır sizlerle buluşamadığım, dertleşemediğim için beni af edin.

Bizim gibi kemale ermiş eski antrenörlerin kahveye takılıp emekli modunda pişpirik, okey oynayacak hali yok! Gene voleybolla haşır neşiriz, olup bitenleri de sıcağı sıcağına takip ediyoruz.

Karşılaştığım, gördüğüm konuların bazıları sevindirici, bazıları üzücü. Aralarında sinir sistemimi bozanlar da yok değil.

Hangi birinden başlayayım bilemiyorum?

En iyisi en güncelinden başlamak?

EFAYVİBİ denilen voleybolun ‘Zenginler Kulübü’nün 2. sınıfa düşmüş zorlama turnuvası olmasına karşın Japonların mükemmel organizasyonu ve kattığı renkle gözleri okşayan ‘EFAYVİBİ Dünya Kulüpler Şampiyonası’ isminin yarattığı görkem ile ayakta kalmaya devam etti.

Sonuçta da bu mertebeye ulaşan gene bir Türk Takımı, Vakıfbank oldu. Kutlarım.

Bu şampiyonanın en iyi ikinci takımı da Eczacıbaşı‘ydı ama başlarındaki o Barbolini denen soğuk nevale, Epirden hocanın deyimiyle ‘makarnacı bile olamaz’ Barbolini yok mu? Adam Eczacıbaşı‘nın koca bir sezonunun içine turp sıkarak ‘hiç’ etti. Ama bunda esas sorumlu kulüp, başta da menajer Nalan Ural. Menajerler arası bir dayanışma örneği (!) verdiğini zannediyorum?

Geçenlerde eski kulağı kesiklerden berber Recai‘deydim, bana ne dese beğenirsiniz?

‘Valla Niyazi’ciğim, artık berberlik zor meslek oldu. Çoğu vatandaşın dertten başında saç kalmadı. 10 liracık sakal traşını da çok bulmaya başladılar, evde oralarını buralarını kesme pahasına meslekte rakipliğe soyundular. Gençler desen saç uzatıyorlar, bana uymaz? Şu sizin antrenörlükte iyi para varmış, duydum? Acaba voleybol antrenörü mü olsam ha, ne dersin? Valla bu işi şu Barbo kadar yaparım. Beceremesem de aldığım cukkalar bana geride kalan hayatım, hatta yedi sülalem için yeter de artar bile? Hem soracıma belki sizin Üstünağ’ın mahallesine yerleşir, belki de milli takım antrenörü bile olabilirim?”

Valla kasıldım, öylece kala kaldım!

Cevap bile veremedim, sadece hınzır bir gülücükle yetindim.

EFAYVİBİ denen şirket işin rant peşinde, suyunu çıkarıyor. Japonlara ev sahipliği verilir mi hiç? Sabahın köründe Türkiye’de ve Doğu Asya ülkeleri dışında hangi kıtadan hengi ülke bu maçları sağlıklı bir şekilde seyreder? Zaten bunu bildikleri için de hiçbir Türk televizyonu naklen yayına yanaşmamış? Milletin sokağa atacak parası yok! Hele hele böyle ticari kuruluşların? TERETE deseniz, umurunda mı kız voleybolu? TEVEFE deseniz 5-6 satır haberle ve de gene Epirden hocamızın yorumuyla EFAYVİBİ‘den ‘kopyala yapıştır’da bile üşengeç davranarak koca şampiyonayı geçiştirdi. Valla maharet ister?

Kafama takılan bir önemli husus da, bizim Mutlu Başkan EFAYVİBİ‘de, bizim daima Yener, Aziz temsicimiz SEV‘sinlerde o kudretlerini nasıl hissettiremezler de Japonya’da onca hakem arasında tek bir hakemimiz bırakın düdük, ıslık bile çalamaz?

Ha, unutmadan özlemlerim arasında çok dikkatimi çeken, kadın haklarını pek savunan, modada kapalı devrim yapan, birbirlerinin gözlerini oyan, orasını burasını mıncıklayan (!), kadın haklarını pek bi savunan, kadın giyiminde bambaşka bir moda ile tarz yaratan ülkelerin çoğunlukta olduğu İslam ülkeleri arasında pek bi dayanışma sağlayan, Azeri karı-koca Aliyev‘lerin sanırım para saçmak ve dostlar alışverişte görsünler diye veya bembeyaz para aklamak için organize ettiği ‘Çelik-Çomak Oyunları’ndaki gazozuna turnuvada ev sahibi Azerbaycan dışında, bizim eski 3. lig, şimdiki adıyla 2. lig seviyesindeki takımlarla karşılaştırılan bence ‘C’ veya ‘D’ hatta ‘E’ bayan milli takımımız ve başında ihtisas-staj yapması için olacak görevlendirilen antrenörümüz var.

Artık yaza giriyoruz.

Plajlarda ‘Tatil ve Eğlence Günleri’ (!) başlıyor.

Orada da gözlemlerim doğrultusunda epey paylaşımlarımın olacağını düşünüyorum?

Şimdilik hoşça kalın!

Siz siz olun bizler gibi bu tip önemsiz detayları kafanıza takmayın?

Çabuk ihtiyarlarsınız?

Aman dikkat!