KULÜPLER / VOLEYBOL OKULLARI… TVF / FABRİKATÖRLÜK… Hasan Uğur Epirden

Bir insan ne kadar çok şeyden utanırsa, o kadar saygıdeğerdir…”

Kendini bir şey zannedip de kemirip, semizlendiği toplum önünde utanmadan dolaşan, kendilerini taşıma ruhsatı olmayan yüzsüzler için söylenmiştir bu söz…

Hemen üzerlere alınanlar çıkabilir ?…

İşte onlar tarif edilenlerdir…

**************************

KULÜPLER / VOLEYBOL OKULLARI… TVF / FABRİKATÖRLÜK…

Hasan Uğur Epirden

Uzun zamandır tartışılan bir konu var !

Voleybolda yabancı sayısı…”

Liglerimizi Federasyonumuzun bazı kulüplerimizin arzuladıkları doğrultuda çoğaltarak aldığı nazik karar (!) Türk voleybolu açısından faydalı mı, zararlı mı ?…

Liglerimizin seviyesi, kalitesi, seyir zevki, basın ilgisi, sponsor iştahı ve Avrupa’da söz sahibi olarak büyük başarılara imza atmak bakımından kulüplerimizin kendi star ve star adaylarımızı önlerini keserek heba etme pahasına pek faydalı gördüğü bu sistemde, olan Milli Takımlarımıza olmaktadır !…

Çok kaliteli yabancı sporcuların lig takımlarımıda yer almasına karşı olmadığımı, ancak bu sayının 1 veya 2 ile sınırlandırılması gerektiğini savunduğumu, 1. Liglerde ise yabancı oyuncu oynatılmasına hepten karşı olduğumu da belirtmemeden geçemeyeceğim…

Voleybolumuza erkeklerde ve bayanlarda büyük yatırım yapan dev bütçeli kulüplerin çoğunun oyuncu yetiştirme sevdaları ve misyonları olmaması, “hazır lop”çu bir anlayışı (!) benimsemeleri üzücü ve düşündürücüdür…

Voleybol Okulları” projelerinin de çoğu sadece göstermelik birer acemi tiyatrodur, bütçelere katkı amacıyla sahneye konmakta, figüranlar rol almaktadır…

Gelecek bekleyen, toz pembe masallarla uyutulmakta olan minik velileri arasında, “Spor Okulları”nın sağlık pompalayan bir beden eğitimi ve boş zamanların değerlendirildiği bir aktivite gören, kabul edenlerin dışında “parlak gelecek” beklentisi olanlar, uzunca bir bekleyiş süreci sonrası hayal kırıklığına uğrayarak, dahası küserek bu sporu takip bile etmekten uzaklaşmaktadırlar…

Fabrikatörlüğe soyunan (!) Voleybol Federasyonumuzun parlatıp sunduğu tablo da birkaç detay dışında farksızdır…Eğer Voleybol Federasyonu bu alt yapıyı, yani bilmem kaç katlı voleybol binamızın temelini oluşturan yapılanmayı olası bir depreme karşı sağlam görmediği için bu işe soyunmuş, taşaron olarak bu görevi yapmayı planlamışsa hemen söyleyeyim, mimarlarını ve de müteahhitlerini ehil olmayanlardan seçmiş durumdadır, boşa kürek sallamaktadır

Bence bu işi ehil ellerde, belirli bazı yönetmelik maddeleriyle hoş bir zorlama içerisine girerek, kulüplere maddi ve manevi imkanlar sağlayarak, plan ve programlarla çok daha güçlü kotarma yolu seçilebilir ?…

Yok eğer, “maksat bir hareket olsun, torba dolsun !…” düşüncesindelerse, Allah yollarını açık etsin ama torbayı doldurmanın çok daha akılcı, tesirli yolları var !… En basit örneği, milyonlara hitap edecek, onların evlerine konuk olacak (tabii ki şifresiz) naklen maç yayınları… Ana arterlerde (Üst ligler) ve kılcal damarlarda (Alt ligler) kan akışını sağlayarak ?…

Aksini savunanlar, onca minikten voleybola gelecek gözetilerek kazandırılanların bir listesini bana ulaştırsın, ben de bu sitemizden yaldızlı tebriklerimle yayınlayayım…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s