‘’Yapmak istemediğin bir meslek var mı?’ diye sorsalar ilk aklıma gelecek mesleklerden biri hakemlik olacaktır.
Neden mi? Zaten maç başı aldığın üç kuruş para ile mutlu olamadığın gibi kimseyi de mutlu edemiyorsun!
18 Nisan Salı günü İzmir’de, Arkas- Fenerbahçe takımları arasında oynanan Efeler Ligi yarı final ikinci maçının Başhakemi Nurper Özbar, yardımcısı İzmir bölgesinden Yavuz Akdemir‘di.
Nurper Hoca; FIVB kokartlı, Düzce Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimleri Bölüm Başkanı ve bir Doçent doktor. Geçen aylarda ‘Sahaların kudretli kadınlarından’ başlığı ile manşetlere çıkmıştı. Türkiye’de hem spor bilimleri fakültesinde doçentlik hem de salonlarda hakemlik yapan tek hakem.
Bana göre dün iyi niyetliydi. Oyuna konsantreydi. Her iki takıma da eşit yaklaştı. Gördüğü pozisyonları çaldı. Kararlarından taviz vermedi. Antrenörler, ‘Görüntülü Değerlendirme Sistemi’ istediğinde hem Nurper hocanın hem de Yavuz hocanın kararlarının büyük oranda yanılmadıkları görüldü.
Yavuz hocamın durumu çok daha zordu. Çünkü İzmir’de çalışıyor olması dolayısıyla oyuncuları, antrenörleri ve yöneticileri tanıyor, hakemliği ve ‘insani’ duyguları arasında zorlanıyor olabilirdi.
Ama bana göre her iki hakem de maçı çok iyi yönettiler.
Tabii durum iki takımı da mutlu etmedi. Özellikle Fenerbahçe Antrenörü Basic sert itirazlar yaptı. Oyuncuların çok iyi niyetli olduklarını söyleyemeyiz. Sadece bir iki pozisyonda Arkas’tan Gökhan ve Hakkı ile Fenerbahçe’den Selçuk ‘Top elimden çıktı’ ya da ‘Fileye temas ettim’ diye centilmenlik yaptılar. Onun dışında her iki takımın oyuncuları da pek çok pozisyonda hakemi yanıltmaya çalıştı.
Şimdi siz ‘Hakem dikkatli olacak, hata yapmayacak!’ diyeceksiniz. Topu takip etmenin bile güç olduğu pozisyonlarda (Hatta Görüntülü Değerlendirme Sistemi bile bazı pozisyonları net göremezken) maçı yönetenlerin makine değil insan olduğunu unutmayalım. Nitekim bu maçta son pozisyonda hakeme söylediği bir söz için kırmızı kart gören ve maçın bitmesine sebep olan oyuncunun hiç mi suçu yok?
Bu maçtan sonra Arkas seyircisi, yöneticileri ve oyuncular tepkilerini aşırıya çok kaçmadan, kırıcı dökücü olmadan gösterdi. Ama yine de dün hakemlerin yerinde olmamayı diledim. Kendine göre kuralları uygulamış ama tepki görmüşlerdi.
300 bilemedin 400 lira için, sezon başına trilyon kazanan oyuncular ve ‘hep ben kazanayım’ deyip her pozisyonda itiraz eden antrenörler arasında, adalet dağıtmaya gayret ediyorlar.
Değer mi? Bence değmez!
Şahsen ben yapamazdım. Çok şükür iyi ki hakem değilim…
Kimi zaman hakem fileyi görmedi maç gitti. Kimi zaman onlar da insan. Ne güzel iş blog gibi sitede yazı yazmak. Bu arada daha önceki başörtülü reklam olayında sizin site googleads kullanıyor yani siz türbanlı, başörtülü ile başlayan şeyler aradıysanız size o reklamlar çıkması normal. Kendi sitenizin nasıl reklam verdiğini bilmeden bütün voleybol camiasını çözmeniz muhteşem. Başarılar
BeğenBeğen
Sevgili Kardeşim; biz en azından adımızı soyadımızı yazıp yazı yazıyoruz. Keşke o cesaretin onda biri sende de olsaydı.
Yazdıklarımızı beğenmiyor olabilirsin. Zaten biz de sen ve senin gibi içerikleri dahi anlamayan insanların okumasını istemiyoruz.
Kalkmış rumuzla ders veriyorsun.
Sen önce git yazdığım yazıyı bulup bir daha oku. Ama belli ki anlamayacaksın başka birine de okut. İçindeki mizahı bir kaç kere okuduktan sonra belki anlarsın😘
Ha anlamazsan eğer, bir daha ki sefere yapacağın yoruma, delikanlı gibi adını soyadını da yaz, ben sana anlayabileceğini düşündüğüm şekilde anlatırım.
BeğenBeğen