Bu sabah ülkemizin en çok okunan gazetelerinden birini aldım.
Spor sayfasını açtım. Ana sayfada kocaman harflerle ‘TUDOR‘UN SON ŞANSI’ diye başlık atılmış. İkinci yarı Galatasaray futbol takımın başına getirilen Hırvat Antrenörle ilgili istatistikler, oyuncuların onun için söyledikleri ve sosyal medyadan taraftarların görüşleri var.
Taraftarlar ‘Tudor başarısız olursa onu getirenler de onunla gitmeli!’ diye yönetime gözdağı vermişler.
Sanki Galatasaray ‘spor kulübü’ değil de ‘Futbol kulübü’ymüş gibi.
Oysa Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi kulüpler pek çok branşa sahip. Ve diğer branşlarda ne olduğunu ne yazık ki gazeteler önemsemiyor. Çünkü ülkemizde her şeyde olduğu gibi gazetelerimiz de erkeklerin egemenliği altında. Ve ne yazık ki onlar önümüze ne koyuyorlarsa onu yiyoruz.
Oysa dün Galatasaray kulübünün 5 milyonluk takımı ( Ki 12 kişilik takım, Sabri Reyiz’in bir yılda aldığı ücretten daha az bir maliyetle kurulmuş), 25 milyon liralık Vakıfbank kulübünü saf dışı bırakarak Sultanlar Ligi’nde final oynamaya hak kazandı. Takımın başında 36 yaşında genç bir Türk antrenör olan Ataman Güneyligil ve genç ekip arkadaşları (Hakan Keçeli, Cihan Çintay, ve Mert Altıntaş) İtalyan tilki antrenör Guidetti’yi Venedik’e tatil yapmaya gönderdiler.
Ama bu haber ikinci sayfada Tudor haberinin yarısı kadar bile önemsenmemiş!
Eee tabi voleybol kimin umurunda? Nasıl olsa erkekler arasında pek de popüler olan bir spor değil. Ama bayanlar arasında en çok yapılan 1. spor.
Kadınlar kimin umurunda ?
Ey gazetelerin yöneticileri; ülkede futbol dışında da sporlar yapıldığını ne zaman fark edeceksiniz? Ne zamana kadar sadece futboldaki iyi neticeleri başarı, kötü sonuçları ‘Yönetim başarısız’ diye göstermeye devam edeceksiniz? Başta Galatasaray Başkanı Sayın Dursun Özbek olmak üzere tüm yönetime, Türk antrenörlere verdikleri destek ve güven için teşekkür etmek gerekmez mi? Sırf siz futbolla ilgileniyorsunuz diye ne zamana kadar Kadınların en çok tercih ettiği voleybolu üvey evlat görmeye devam edeceksiniz?
Varsa yoksa Futbol ve Tudor!
Şimdi Galatasaray takımı finalde Fenerbahçe ile karşılaşacak. Umarım kavgasız, olaysız ve voleybol gibi seviyeli insanların izlediği spora yakışan maçlar izleriz?
Sonuç ne olursa olsun her iki kulüp de Şampiyonlar Ligi’ne katılacak.
Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray yönetimine ‘Gazetelerin yönetimi’ gibi düşünmeyip futbol dışındaki branşlara da destek verdikleri için bir Voleybol sever olarak teşekkür ediyorum.
Bu arada geçen sene Dünya kulüpler Şampiyonu olmuş olan Eczacıbaşı Vitra yerine Futbolda Türkiye şampiyonu olmaktan öte hiç bir şey yapmayan Beşiktaş takımını ‘Yılın takımı’ seçen Milliyet Gazetesi için de bir iki kelime yazmak istiyorum. Kendinize yakışanı yaptınız. Sahibinizin sesi olduğunuzu gösterdiniz! (Milliyetin sahibi Demirören ailesi Beşiktaşlıdır)
Karşılaştığım ortaokul çocuklarına soruyorum, 6 kere 7 kaç eder. % 75 i cevabını söyleyemiyor, öğrenmesine de gerek yok, zira problem çözmediğinden ihtiyacı olmuyor. Senelerdir okullarda matematik öğretilmiyor. Matematik diye, özellikle dershanelerde, problem şablonları ezberletiliyor, sorulara verilen rakamlar yerleştiriliyor, sözüm ona problem çözüyor. Okullardaki öğretmenlerin yeterliliğine hiç girmiyorum. Büyük filozofların hepsi çok iyi birer matematikçidir. Bunu niçin yazdım. Problem önüne geldiğinde kafa yorarak, sayılar arasındaki bağlantıları kurarak problem çözebilen kişi, olaylar arasındaki bağlantıları da çözer, kafasını çalıştırmayı öğrenir ve gelişir. Diğeri verileni tekrarlar, olaylar arasındaki ilişkileri öğrenemez, anlayamaz. Maalesef ülkemizde insanların neden bazı şeyleri anlayamadığının bir izahı da bu olsa gerek.
BeğenBeğen
Sanırım ben ne demek istediğinizi anladım hocam. Zamanında matematiği iyi öğrenmiştim 🙂
BeğenBeğen